Radikal yazarı Akif Beki’nin, Sendika.Org yazarı Mustafa Peköz’ün Deniz Feneri davası ile ilgili açıklamalarına ilişkin yazısına, Peköz yeni bir yazı ve Akif Beki’nin adının geçtiği belge ile yanıt verdi. Peköz, Beki’nin küfür ve çarpıtmalarla örülü yazısına yanıtında, dava dosyasında ifşa edilen bazı ilişkilere yönelik hatırlatmalarda bulunarak Mehmet Gürhan ile ilişkisini sordu “Kalem de ayağa düşmüş […]
Radikal yazarı Akif Beki’nin, Sendika.Org yazarı Mustafa Peköz’ün Deniz Feneri davası ile ilgili açıklamalarına ilişkin yazısına, Peköz yeni bir yazı ve Akif Beki’nin adının geçtiği belge ile yanıt verdi. Peköz, Beki’nin küfür ve çarpıtmalarla örülü yazısına yanıtında, dava dosyasında ifşa edilen bazı ilişkilere yönelik hatırlatmalarda bulunarak Mehmet Gürhan ile ilişkisini sordu
“Kalem de ayağa düşmüş diyerek” Sendika.Org’un haberini ve Peköz’ün açıklamalarını eleştiren Akif Beki, kendince ayağa düşürmediği kalemiyle şunları yazmıştı:
“Kim üfürüyor bu zırvaları? Sendika.org isimli sitede yazan sözümona bir araştırmacı-yazar. Adının önünde ayrıca Dr. ünvanı da taşıyor Mustafa Peköz…”
“Haber siteleri de mantık süzgecinden geçirmeksizin, ‘Amma da sallıyor yahu’ demeksizin üzerine atlamış bu saçmalığın.”
“5 yıl boyunca iftiharla sürdürdüğüm Kanal 7’nin Ankara temsilciliği görevini gizli bir suç örgütü üyeliğiymiş gibi gösterenleri şeref ve haysiyetten yoksun olmakla suçlamıştım. Bu vaziyetin, güzel Türkçemizde ‘şerefsizlik’ şeklinde tabir edildiği malumunuzdur sanırım.”
“Uyduruk haberler merkezi, yeniden üretime geçmiş demek ki. Bu işte bir ağır zekâ kusuru olduğu muhakkak, ama düşündüğünüz yerde değil.”
Peköz’ün yanıtı
Mustafa Peköz ise bugün kaleme aldığı yanıt yazısında gürültüye getirilerek sınırlı bir kapsama hapsedilmek istenen Deniz Feneri vakasının, yoksullara yardım bahanesiyle 40 milyon Euro’dan fazla bir paranın çalındığı örgütlü bir suç olduğuna yeniden dikkat çekiyor.
Beki’nin yazısındaki küfür ve çarpıtmaları, suçluluk psikolojisinin ve gerçeği gizleme çabasının bir sonucu olarak değerlendiren Peköz, Beki’nin Deniz Feneri ile Yeni Dünya İletişim Şirketi’nin arasında bir ilişki olmadığı yönündeki iddiasını ise şöyle yanıtlıyor:
“Yani kâğıt üzerinde ikisi arasında bir ilişki yoksa Sayın Beki’nin çalıştığı şirket temize çıkmış olacak. Öyle mi? Demek istiyor ki, kendisinin çalıştığı soygun şirketinin yöneticilerinin yasal olarak şunu demeleri gerekirmiş: ‘Deniz Feneri üzerinden dolandırıcılık yapmak için kurulduk.’ Beki’ye göre, bunu demedikleri için ikisi arasında bir bağ yok. İnsanda biraz mantık olur. Sayın Beki, böyle komik, tuhaf şeyler yazacağınıza, ortada somut veriler ve belgeler var; onlara bakıp konuşun.”
Beki’ye Mehmet Gürhan ve diğer sanıklarla ilişkisine ilişkin sorular yönelten Peköz, tartışma konusu belgeyi de yazısına ekledi.
Peköz’ün yazısını okumak için tıklayınız!
Sendika.Org