İmamın gazetesi uydurdu, imamın ordusu yakaladı, imamın savcısı iddia etti, imamın hâkimi hüküm verdi. Hopa’da Metin Lokumcu’nun yaşamını yitirdiği polis saldırısını protesto gösterilerine katıldıkları için dün Ankara’da mahkemeye çıkarılan 15 kişi “terör örgütü yararına faaliyette bulundukları” iddiasıyla tutuklandı Hopa’da Metin Lokumcu’nun yaşamını yitirdiği polis saldırısını protesto etmek için sokağa çıkanlara yönelik gözaltı ve tutuklama terörü […]
İmamın gazetesi uydurdu, imamın ordusu yakaladı, imamın savcısı iddia etti, imamın hâkimi hüküm verdi. Hopa’da Metin Lokumcu’nun yaşamını yitirdiği polis saldırısını protesto gösterilerine katıldıkları için dün Ankara’da mahkemeye çıkarılan 15 kişi “terör örgütü yararına faaliyette bulundukları” iddiasıyla tutuklandı
Hopa’da Metin Lokumcu’nun yaşamını yitirdiği polis saldırısını protesto etmek için sokağa çıkanlara yönelik gözaltı ve tutuklama terörü sürüyor. Dün Ankara’da mahkemeye çıkarılan 15 kişinin daha tutuklanması üzerine toplam tutuklu sayısı 33’e çıktı.
Özel Yetkili Savcılıkların protesto eylemlerine katılanlara yönelik “terör” suçlaması düne kadar “yeterli delil olmadığı” gerekçesi ile reddedilirken, dünkü mahkemede bu suçlama gerekçesi açıklanmaksızın kabul edildi.
Terör örgütü propagandası suçlaması ile tutuklananların 7’si Halkevleri, 7’si Öğrenci Kolektifleri, 1’i de ÖDP üyesi.
Yumurtanın intikamı mı?
“Terör” suçlaması ile tutuklananlar, aslında AKP’nin “demokrat” maskesini indirip gayrimeşru yüzünü açığa çıkararak kamuoyunda geniş sempati toplayan yumurtalı protestolarıyla tanınıyorlar.
Öğrenci Kolektifleri özellikle Burhan Kuzu’nun Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde protesto edildiği “Kolektif Yumurta Şenliği” ile öne çıkmış ve kamuoyunda geniş destek görmüştü. Yumurta bir süre sonra toplumsal muhalefetin ortak simgelerinden birine dönüştü.
Dünkü tutuklamalardan önce yine Ankara’da 3 Haziran’da tutuklanan 5 kişi arasında da, SBF’deki protestoya katılmış Öğrenci Kolektifleri Yürütme Kurulu üyeleri Çağdaş Ersoy ve Ozan Gündoğdu ile SBF doktora öğrencisi ve Sendika.Org yazarı Soner Torlak yer alıyordu.
Dün tutuklananlardan Halkevleri GYK üyesi Mahir Mansuroğlu ise 2006’da Mersin’de Tayyip Erdoğan’ı yumurta atarak protesto eden Halkevciler arasında yer almış, bu nedenle de 30 gün tutuklu kalmıştı. O eylemde Erdoğan’a dört yumurta attığını söyleyen Mahir Mansuroğlu, “Yumurta sarsıcı bir etkiye sahiptir. Ama işin sırrı yumurtada değil. Yumurta çarptı ya da çarpmadı. Ama biz Halkevleri olarak topladığımız 622 bin imzayla parasız eğitim ve sağlık hizmeti talep ettik. Yumurtanın içinden de çıkan aslında bu taleplerimiz” demişti.
Halkevciler ve Kolektifçiler son 5-6 yıl içinde onlarca yumurtalı protesto gerçekleştirdi. Protestoların hedefinde çoğunlukla AKP’li bakan ve yöneticiler bulunmakla birlikte, Trabzon’da İsrail Büyükelçisi, Kocaeli’nde subaylar, İstanbul’da de NATO askeri gemileri yumurtalara hedef olmuş, mahkemelerde çoğunlukla “demokratik tepki” olarak kayda geçirilen bu eylemler kamuoyunda geniş destek görmüştü.
İmamın gazetesi uydurdu
Yumurtalı eylemlere yönelik “terör eylemi” yaftalaması ilk olarak Zaman gazetesi tarafından gündeme getirildi.
Zaman gazetesi 4 Nisan 2010’da yayımladığı haberde üniversite öğrencilerinin yumurtalı protestolarının, terör örgütü bağlantılı olduğu iddia etmişti. Protestocu öğrencilerin Halkevleri üyesi olduğunun “öğrenildiğini” yazan Zaman, Halkevleri’nin de terör örgütü bağlantılı olduğunu öne sürmüştü. Zaman’ın “terör örgütü eylemleri” şeklinde yansıttığı protesto eylemlerinin arasında ÖDP üyesi gençlerin IMF başkanına yönelik ayakkabılı protestosu da yer alıyordu.
Halkevleri’ni, son dönemde yaygınlaşan çeşitli yumurtalı protesto eylemleriyle ilişkili olarak “Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyen terör örgütü” olarak tanımlayan haberde, “Yumurta atma Ergenekon terör örgütü tarzı” ifadesine de yer veriliyordu.
Zaman gazetesi, 2 ve 3 Eylül 2004’te yaptığı iki haberde, “[Halkevleri] dernek şubelerinin doğrudan illegal örgütlerin propagandasının yapıldığı yerlere dönüştürüldüğü” ifadesine yer vermiş, Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, 2004’teki bu haberlerle ilgili olarak Zaman gazetesini tazminat ödemeye mahkûm etmişti.
Zaman’da müneccim mi var?
Zaman gazetesi Haziran 2010’da da Samsun’da Halkevleri üyelerinin tutuklandığını yazmış, Zaman’ın o gün için asparagas olan haberi bir hafta sonra gerçekleşmişti. Şimdi de bir Zaman müneccimliği tezahür etti ve mahkemelerde ısrarla reddedilen “yumurtalı terör örgütü” iddiası dün Ankara Özel Yetkili Savcılığı’nın ısrarları üzerine hakim tarafından kabul edildi.
Ya Zaman’da bir müneccim var ya da bu gazetede yazanlar aslında haber değil, polise ve savcılara yöneltilmiş talimatlar.
Sendika.Org