“Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu”nun İstanbul adaylarıyla önceki gün Cezayir Lokantası’nda bir araya geldik. Sebahat Tuncel 1. Bölge, Sırrı Süreyya Önder 2. Bölge, Levent Tüzel 3. bölgeden seçime giriyorlar. Mersin adayı Ertuğrul Kürkçü de tanıtım toplantısına gelmişti.
Bloğa destek amacıyla, “Bağımsızlar Meclis’e” sloganıyla bir platform kurulmuş. Benzer çalışma 2007 seçimlerinde de yapılmış, Ufuk Uras’ın seçiminde başarılı olunmuştu. Baskın Oran kazanamamıştı. Orhan Miroğlu da Mersin’de çok az oy farkıyla kaybetmişti.
BDP destekli bağımsızlar YSK’nın da “veto” rüzgârıyla iyi bir çıkış yakaladılar.
Yüzde 10 barajını sandıkta aşmayı hedefliyorlar. Beklenti 30-35 milletvekili çıkarabilmek.
Tunceli ve Şırnak-Uludere operasyonu ve Başbakan Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunu vardır” söylemi AKP’yi Güneydoğu’da 2007’ye oranla hayli geriletmiş durumda. Hakkâri’de meydan ve sokaklar boşaltılarak Başbakan’a karşı sergilenen tepkinin CHP mitinginde Kılıçdaroğlu’na ilgi ve desteğe dönüşmesi dikkat çekiciydi. Bu tablo eski BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve Esat Canan’ın aday olduğu Hakkâri’deki 3-0’lık sonucu değiştirmeyecek ancak CHP’nin Kürtlere daha sıcak mesajlar verdiği de bir gerçek.
CHP liderinin Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki çekinceleri kaldırma sözü dikkat çekiciydi.
Bağımsızların Seçim Beyannamesi’nde “Demokratik Özerkliğin” geniş bir tanımı yapılıyor. Merkezi yönetimle, yerel yönetimler arasında idari ve siyasi yönetim organı olarak işlev görecek özerk bölgesel yönetimlerden söz ediliyor. BDP bu modelin iddia edildiği gibi bölünme, ayrışmanın değil, katılımcı demokrasinin güvencesi olacağını savunuyor.
Kılıçdaroğlu da özerklikten söz ederken, eyaletlere bölünmeyi kastetmediğini açıkladı.
Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu adaylarıyla konuşurken hepsinin altını çizdikleri, “Kürtler, Aleviler, farklı dinsel inançlara, etnik kökenlere ve cinsiyet kimliklerine sahip ülke vatandaşlarının eşit siyasi haklara sahip olarak özgürce bir arada yaşamaları” arzusuydu.
Ortak dillerde broşür basmışlar.
Sebahat Tuncel, Türkçe ve Kürtçe “Başka Bir Cumhuriyet Mümkün” diyor. Levent Tüzel, “İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği İçin” diye sesleniyor. Sırrı Süreyya Önder’in sloganı, “Barajları, Yasakları Aşarak Geliyoruz” Ertuğrul Kürkçü, 68 coşkusunu uyandırıyor: “Artık Yeter!” (Edi bese!)
12 Haziran’da Meclis’e gönderilecek demokrat, sol, özgürlükçü bağımsızlar, Güneydoğu’da çatışmaların son bulmasının da güvencesi olacaklar.
Vahşi piyasaya, ekolojik yıkıma, HES’lere, yoksulluk ve işsizliğe karşı alternatif bir blok oluşturuyor bağımsızlar.
Leyla Zana’nın Diyarbakır’da, “Oyunuzu Kürdistan’a, barışa, kardeşliğe ve gerillaya verin” diyerek yaptığı çağrı da çarpıcıydı.
Barış yeni Parlamento’nun temel gündemini oluşturacak.
Bağımsızlar Meclis’e.
