İkibine Doğru dergisini ya da daha eskilerden Aydınlık’ı hatırlar mısınız? Malum merkezlerden servis edilen birtakım raporlarla, kamuoyunu yönlendirmek amaçlı haberleri nasıl yayınladıklarını yaşı 40 ve üzeri olan herkes hatırlar. Bir zamanların İkibine Doğru dergisini ya da Hürriyet gazetesini Türkiye’de insan -toplum mühendisliği yapmak isteyen birtakım güçlerin kullandıklarını biliyoruz. Diğer taraftan Taraf gazetesinin bugünün bir başka […]
İkibine Doğru dergisini ya da daha eskilerden Aydınlık’ı hatırlar mısınız? Malum merkezlerden servis edilen birtakım raporlarla, kamuoyunu yönlendirmek amaçlı haberleri nasıl yayınladıklarını yaşı 40 ve üzeri olan herkes hatırlar.
Bir zamanların İkibine Doğru dergisini ya da Hürriyet gazetesini Türkiye’de insan -toplum mühendisliği yapmak isteyen birtakım güçlerin kullandıklarını biliyoruz. Diğer taraftan Taraf gazetesinin bugünün bir başka iktidar odağının servis ettiği özel haberlerle, diğer odağa karşı savaşında “medya tetikçiliği” yaptığı aklı başında olan herkesin malumu.
Bir başka ülkede yaşayan birisi son zamanlarda olup bitenlere baktığında bizimle aynı şeyi görüyor mu dersiniz? Çok az bilgi ile dışardan bakan birileri pekala Taraf gazetesinin birilerinin kirli çamaşırlarını ortaya çıkardığını ve demokrasinin gelişmesine hizmet ettiğini görüyor olabilir.
Bugüne kadar konvansiyonel medya araçlarının gizli servisler tarafından kullanılmasına birçok örnek verilebilir.
6-7 Eylül olaylarını tetikleyen, Selanik’te Atatürk’ün evinin bombalandığı haberi ülkemiz açısından iletişim araçlarının manipülatif olarak kullanılmasına dair çarpıcı bir örnektir. 6 Eylül 1955 saat 13.00 radyo haberlerinde bombalama haberi yayınlanmıştır. Ayrıca “Atamızın evi bombalandı” manşetiyle ikinci baskı yapan Demokrat Parti yanlısı İstanbul Ekspres gazetesi genelde tirajı 20 bin civarında olduğu halde 6 Eylül’de 290.000 basmış ve o dönemde kurulmuş olan Kıbrıs Türktür Derneği üyelerince bütün İstanbul’da satılmış ve halkı galeyana getirmek üzere kullanılmıştır. Öncelikle İstanbul’daki Rumlar ve diğer azınlıkların “kovulması” operasyonunda medya rolünü iyi oynamıştır. Ayrıca Anadolu’da yerel medyanın Kürt tarım işçilerine yönelik faşist linç girişimlerindeki rolleri üzerine de birçok örnek bulunabilir.
Ancak bu konvansiyonel iletişim araçları ile karşılaştırıldığında cep telefonu (sms ve otomatik arama sistemleri), internet (e-posta, sosyal paylaşım siteleri, özel web siteleri vb) gibi bugünün araçlarının, manipülasyon açısından çok daha büyük vaatler içerdiğini görmemek olanaksızdır. Belki de konvansiyonel araçlar, manipülasyon açısından miadını doldurmuş, geçmiş dönemim araçları haline gelmişlerdir.
Wikileaks: Sızan, Sızdıran, Sızdırılan
Wikileaks konusunda eldeki bilgilerle öncelikle olayın görünenden daha karmaşık olduğunu söyleyebiliriz. Wikileaks’İn kurucusu mahkumiyet almış bir bilgisayar korsanı olarak sunuluyor. Wikileaks’e karşı bir dizi karşı hamle yapılıyor. Kurucusu ve editörü Julian Assange tecavüz suçlamasıyla tutuklanıyor, uluslararası eylemler gerçekleşiyor, kefaletle serbest bırakılıyor. Kredi kartı şirketleri Visa, Mastercard, internet ödeme sistemi şirketi PayPal ve alışveriş sitesi Amazon Wikileaks’in internet üzerinden gelen dayanışma gelir kaynaklarını kesiyorlar. Anonim isimli bir internet korsan grubu Amazon başta olmak üzere Wikileaks’e karşı olan firmalara zarar verecek siber saldırılar gerçekleştiriyor.
Ancak tüm bu hızlı gelişmeler sürerken acele ile bir son yargıya sonuca ulaşmadan sadece bazı sorular sormakla yetinmek istiyorum:
-Wikileaks’e bilgi sızdıranlar neden 2006 yılında kurulmuş bir web sitesi olan Wikileaks’İ tercih ediyorlar? Güvenilirliği nereden geliyor?
-Wikileaks’te sunulan bilgiler basitçe sızma ile alınabilecek bilgiler mi?
-Wikileaks’teki 3-5 kişinin bu kadar büyük patırtıyı çıkarabileceğine gerçekten inanıyor muyuz?
-Gizli servislerin, uluslararası güç odaklarının çıkar çatışmalarının arenasında, Wikileaks özel rol üslenmiş olabilir mi?
-Wikileaks ABD’deki egemenler içi mücadelenin bir aktörü müdür?
-Birden fazla ülkeye ve çıkar odağına hizmet eden taşeron bir MEDYA TETİKÇİSİ mi yoksa kahraman bir anarşist grupla mı karşı karşıyayız?
Wikileaks ile ilgili yukarıdaki soruları sorarken bir komploya gönderme yapmanın doğru olmadığını söylemek gerekiyor. Ancak meseleyi yeni iletişim araçları açısından düşündüğümüzde, internetin yaygınlaşması ile birlikte, yeni bir silah bulundu demek hiç de abartılı olmayacaktır. Etki seviyesi yüksek, çok hızlı yaygınlaşan bir silah bu. Öyle ki bu silah CHP genel başkanını bir haftada devre dışı bıraktı. Deniz Baykal olayında kullanılan “silah” ile karşılaştırdığımızda, Wikileaks’te kullanılanın daha etkili ve profesyonel bir silah olduğunu söyleyebiliriz.
Eksik enformasyonun da, en az yanlış enformasyon denli manipülatif olabileceğini unutmadan, Wikileaks’ten ortaya dökülenleri incelemek, izlemek zorundayız. Diğer taraftan tüm diğer teknolojiler gibi internet de öncelikle egemenlerin kendi çıkarları çerçevesinde tasarlanmıştır. Bu tasarım her ne kadar alternatif iletişim kanalları için belli ölçülerde olanaklar taşıyorsa da, bu olanakların sürekliliği ve geliştirilmesi için mücadele verilmesi gerekir. Bu mücadelenin temel şartı ise internetin nasıl bir teknoloji olduğuna dair keskin bir algımızın olmasıdır. Yukarıdaki sorulara yanıt vermeden, Wikileaks örneği bizim teknolojiye dair algımız açısından belirleyici olmamalı!
Meraklısı için… Wikileaks Hakkında Kısa Kısa…
2006 Aralık ayında açılmış Avustralya vatandaşı Julian Assange tarafından kurulan bir Site Wikileaks.
İngilizce “What I Know Is” “Bildiğim şudur ki” sözlerinin kısaltması Wiki. Wikipedia Ansiklopediden farklı bir yapısı var. Wikipedia herkesin içeriğini değiştirdiği ve düzelttiği bir yapıya sahipken Wikileaks ise editoryal bir yapıya sahip. Wİkileaks editoryal ekibinde 5 tam zamanlı, 800 kadar gönüllü olduğu iddiası var.
Wikileaks 2009 yılında Uluslararası Af Örgütü’den Kenya’daki kayıpları ve katliamları ortaya çıkardığı için bir ödül aldı.
2006 Aralık’ta Somali’de Şeyh Hassan Dair Aweys üzerine ilk belgeleri yayınlandı.
31 Ağustos 2007 tarihinde eski Kenya liderinin ailesinin Daniel arap Moi üzerine The Guardian haber yaptı. Wikileaks’i kaynak gösterdi.
7 kasım 2007 ve 3 Aralık 2007 tarihlerinde Wikileaks.org adresinden Guantanamo üzerine Amerikan Askerlerinin Guantanamodaki el kitabını yayınladılar. (“Standard Operating Procedures for Camp Delta-the protocol”).
Ocak 2009’da 600’den fazla Birleşmiş Milletler’in iç raporları (60 tanesi gizli) yayınladı.
Şubat 2009’da Wikileaks ABD Kongre Araştırma Servisi 6780 adet belgeyi yayınladı.
Mart 2009’da Cumhuriyetçi Senator Norm Coleman’ı destekleyen kişi ve kuruluşların listesini yayınladı.
28 Ocak 2009 da Perulu politikacı ve iş adamlarının 86 telefon görüşmesi açıklandı. Peru Petrol skandalı ortaya çıkarıldı.
15 Mart 2010 tarihinde gizli 32 sayfa Amerikan Güvenlik Departmanınna ait belge yayınlandı.
5 Nisan 2010’da Irak’ta Amerikan askerleri helikopterden 12 kişiyi öldürdü. Bunun 2 tanesi Reuters muhabiri idi. Wikileaks bu olaya ilişkin 39 dakikalık videoyu yaydı. Bu ve benzeri belgeleri sızdırdığı iddia edilen 22 yaşındaki asker Bradley Manning başka bir tesadüfle yakalandı ve tutuklu.
25 Temmuz 2010 tarihinde Wikileaks The Guardian, The New York Times, and Der Spiegel, Afganistan savaşı üzerine ABD 92.000 dökümanı verdi.
En son bomba 250.000 sayfalık Amerikan Diplomatlarının konuşmaları ve raporlarından sadece 600 sayfasının yayınlanmaya başlaması ile Türkiye’de konu herkes tarafından konuşulmaya başlandı.