Erdoğan’ın Dolmabahçe buluşmalarının bugünkü konukları rektörlerdi. Üniversitelerin yöneticileri başbakanla kahvaltı ederken Başbakan’ı protesto ettikleri için ceza alan üniversiteliler de Dolmabahçe önünde toplantının iki eksiğini tamamlamak üzere buluştu: “öğrenciler ve yumurta” Polis üniversitelileri ablukaya aldı. Başbakan Erdoğan bugün kahvaltıda Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde rektörlerle bir araya geldi. Buluşma nedeniyle birden çok noktada üniversitetilerin eylemleri vardı. […]
Erdoğan’ın Dolmabahçe buluşmalarının bugünkü konukları rektörlerdi. Üniversitelerin yöneticileri başbakanla kahvaltı ederken Başbakan’ı protesto ettikleri için ceza alan üniversiteliler de Dolmabahçe önünde toplantının iki eksiğini tamamlamak üzere buluştu: “öğrenciler ve yumurta”
Başbakan Erdoğan bugün kahvaltıda Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde rektörlerle bir araya geldi. Buluşma nedeniyle birden çok noktada üniversitetilerin eylemleri vardı. Eylemler Erdoğan’ın güzergahının değiştirilmesini sağladı.
Milliyet gazetesinin haberine göre genelde Kısıklı’daki evinden çalışma ofisine Makam otomobili ve konvoyla Altunizade, Boğaziçi Köprüsü, Beşiktaş Yıldız güzergahını izleyerek gelen Erdoğan bu sefer deniz yolunu tercih etti.
Toplantı başladıktan sonra İTÜ’de Başbakanı protesto ettiği için 15 ay hapis cezası alan 18 öğrenci Başbakanlık Çalışma Ofisi önüne geldi. Dolmabahçe’de YÖK Başkanı, rektörler ve başbakan toplantı halindeyken açıklama yapan öğrenciler “Burada eksik iki şey var” dediler. “Bunlardan birincisi öğrenci, diğeri de yumurta” diyen öğrenciler başkana ve rektörlere haşlanmış yumurta hediye ettiler.
Burada öğrenciler adına bir konuşma yapan İTÜ öğrencisi, haklarında verilen karar doğrultusunda 5 yıl içerisinde aynı suçu tekrar işlemeleri halinde yaklaşık 30 ay hapis yatacaklarını söyleyerek, taleplerinin, parasız eğitim, YÖK’ün kaldırılması, üniversite öğrencilerine söz, yetki ve karar hakkı tanınması, üniversitenin mali ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanması olduğunu belirtti. Eylemde ceza alan iki öğrenci yanlarında getirdikleri ve mücadele simgesi olarak tanımladıkları yumurtaları toplantı yerine ulaştırmak istedi. İstekleri yerine getirilmeyince öğrenciler yumurtaları polisin üzerinden toplantı yerine doğru fırlattı.
Başbakan kendini aklamaya çalışıyor
Dışarıda öğrenciler eylem yaparken içeride Başbakan’da yumurta eylemlerine öfkesini gösteren bir konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasında İTÜ’de kendisini protesto ettikleri için hapis cezası alan öğrencilere atıfta bulunarak bugüne kadar kendisi aleyhine yapılan eylemler hakkında suç duyurusunda bulunmadığını söyledi. Erdoğan yumurta eylemleri hakkında da öfkesini yansıtan açıklamalar yaptı. Yumurta atılması eylemleri hakkında şu sözleri sarf etti.
“Bir konferansa gelen, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Anayasa Mahkemesi Başkanı, kim olursa olsun o insanlara yumurtada saldırıda bulunmak, ayakkabıyla saldırıda bulunmak demokratik özgürlükler içerisinde yer almasa gerekir diye düşünüyorum. Düşünceyi düşüncenizle eleştirebilirseniz eğer onu antitez üretmek suretiyle zayıflatabilirseniz taktire şayan olursunuz. Diğerleri bir aczin ifadesidir. Kimse buna bir demokratik ortam süsü veremez hiç kimse demokratik ortamdan özgürlük ortamından istifade ederek bu hakkı başkalarını susturmak, konuşturmamak, şiddet uygulamak olarak kullanamaz. Özgürlük ortamını eleştiriye tartışmaya sorgulamaya açık olmalıdır. Hakaretlerle bu süreci devam ettirmek de yanlış insanları susturmaya çalışmak ifade özgürlüğü değildir. Üniversitesi için yatırım yapan, destek veren, açılışa gelen devlet yöneticilerine karşı öğrencileri kışkırtmak eyleme sevk etmek de özgürlükten yana olan bir şey değildir” dedi.
‘Başbakanı samimi bulmadık’
Erdoğan’ın yaptığı konuşma hakkında onu protesto ettikleri için hapis cezası alan Öğrenci Kolektifleri’nden Ali Coşkun ve Neval Kösedağ ile görüştük. Başbakanın açıklamasını değerlendirmelerini istedik.
Ali Coşkun: Üniversitede farklı görüşlere saygılı olunduğunu söyledi başbakan. Ama yalan söylüyor. Bunun örneklerini YTÜ’de türban karşıtı afiş asan öğrencilere okula giriş yasağında, Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde masa açan öğrencilere yapılan saldırıda, İstanbul Üniversitesi’nde afiş asan öğrencilere verilen cezalarda, Anadolu Üniversitesi’nde ÖGB’nin ve çevik kuvvetin afişlere yaptığı saldırıda görüyoruz. AKP’nin farklı görüşlere saygıdan anladığı saldırmak oluyor.
Neval Kösedağ: Başbakan İTÜ’lü öğrencilerden ben şikayetçi olmadım diyor. Başbakanın suç duyurusunda bulunup bulunmaması meselesi değil. AKP’nin yarattığı yapı ortada. Üniversitelerde atadıkları rektörler öğrencileri okuldan atıyor, polis öğrenci eylemlerine saldırıyor, yargıya da ettikleri müdahalelerle muhalif öğrencilere hapis cezaları kesiliyor. Başbakan her zamanki gibi samimiyetsiz davranıyor.
Sendika.Org / Kolektifler.Net