Türkiye “ilk sivil anayasasını” yapmakla meşgul. Kurulduğu il günden bu yana askeri yönetimlerin belirlediği anayasalarımız en can yakıcı halini 1980 askeri darbesi sonucu şekillenen hali ile almıştı. Toplum genelinde hak ve özgürlüklerin askı altına alındığı düşüncesiyle yenilenmesi istenen anayasa artık oylama sürecinden geçiyor. Muhalefet ve hükümetin yoğun gerginliği altında görüşmeler sürüyor. Yumrukların gündeme damga vurduğu […]
Türkiye “ilk sivil anayasasını” yapmakla meşgul.
Kurulduğu il günden bu yana askeri yönetimlerin belirlediği anayasalarımız en can yakıcı halini 1980 askeri darbesi sonucu şekillenen hali ile almıştı.
Toplum genelinde hak ve özgürlüklerin askı altına alındığı düşüncesiyle yenilenmesi istenen anayasa artık oylama sürecinden geçiyor.
Muhalefet ve hükümetin yoğun gerginliği altında görüşmeler sürüyor.
Yumrukların gündeme damga vurduğu hatta Ankara Belediye Başkanı Gökçek’in bile yumruk yeme korkusu yaşadığı şu günlerde demokratik(!), insan haklarına saygılı(!) ve özgürlükçü(!) bir anayasa yapma hırsı içinde yoğun kulis faaliyetleri sürerken, mecliste düşünceli ve müstehzi mimikler okunuyor yüzlerden.
Anayasa paketi oylamaları muhalefetin geciktirmeleri ile yaklaşık 4 saatlik bir gecikmeyle başlıyor.
Milletvekilinize sahip olun
CHP’li Malik Özdemir AKP’nin laik rejim karşıtı olduğunu söylemesi ortalığı bir hayli karıştırıyor.
Bu ilk gerginlikti. Karşı atak AKP’li Suat Kılıç’tan geliyor.
İlerleyen dakikalarda Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin aynı içerikte olması sebebiyle önergelerden sadece birinin okunacağını söyleyince CHP’li Engin Altay okunması için ısrarcı oluyor ve ortam yine geriliyor.
Elle kolla konuşmalar, uyarılar derken Kemal Kılıçdaroğlu da uyarılardan nasibini alıyor: “Milletvekilinize sahip olun, yoksa disiplin hükümlerini uygulayacağım.”
Birileri bağırıyor “Sarhoş, sarhoş!” diye bağırırken küçük bir arbede bile yaşanıyor.
Maddeler görüşülürken bazıları sıkılmaya başladı bile.
BDP’den Sebahat Tuncel’in sesi yankılanıyor: “Bu ülkede savaş var!” Savaşı destekleyen parlamentoda konuşmaktan utanç duyuyorum!”
Yanıt gecikmiyor “Defol Buradan!”, “Şerefsizler!”
İlk oylamada çıkan 333 rakamı AKP’nin fire verdiğini gösteriyor. Bakışlar şüphelileri arıyor sanki salonda. “Fire verdik, acaba bunlar kim?”, “Tez buluna, kellesi koparıla!”
1. madde 336, 2. madde 337 , 3. madde 337 ve 4. madde ise 336 ile kabul oluyor.
Muhalefet tepkili. Deniz Baykal, anayasa değişiklik teklifini “üniformasız darbeyle yargıyı işgal etme girişimi” olarak değerlendiriyor.
“Cumhurbaşkanımızın tasarrufu”
Baykal daha önce anayasa paketinin tamamına karşı olduklarını söylemişti. Anayasa Mahkemesi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin sayısını artırarak seçilme tabanının genişletme ve parti kapatma davası açılmasını Meclis’in iznine bağlama konularında yapılacak değişikliklerin referanduma götürüleceği konusunda Cumhurbaşkanı’ndan taahhüt istemişti.
Muhalefetin bu isteği Başbakan tarafından “sulandırılmış ve gayri ciddi” olarak değerlendirilmişti.
Başbakan,”Sayın Cumhurbaşkanı 3 maddenin referanduma gitmesini isteyebilir. O tasarruf Cumhurbaşkanımıza ait. Ana muhalefetin arzusu da yerine gelir” demişti.
CHP’nin bu tepkileri ve aldığı yanıtlar şöyle dursun , Faruk Bal MHP grubu adına konuşuyor ve AKP’yi kendisine uygun anayasa yaratmakla suçluyor.
BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata ise AKP’nin partilerini yok saymasını eleştiriyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Avrupa Konseyi ve Konsey’in Venedik Kriterlerinden yola çıkarak mevcut Anayasa değişikliğinin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını zedeleyeceğini öne sürüyor.
Hükümet daha önce yaşadığı ve partilerinin kapatılmasına ramak kalan anayasa mahkemesi toplantılarını hatırlayarak daha bir hırsla sarılıyor konuya. Öyle ki kapatılması için neredeyse fener alayı yaptıkları DTP’ye rağmen.
AKP’nin azmi göz yaşartıyor
Kürsüde 18 saat süreyle kalan başkan Mehmet Ali Şahin bu azmiyle bir rekora adını yazdırıyor.
Başbakan İtalya gezisini iptal ediyor, vekiller sabah 07:00′ ye dek süren görüşmelerde meclis sıralarına kapanarak uyuyor, Meclis Başkanı AKP’li Mehmet Ali Şahin ise “kürsüde 18 saat süreyle kalan başkan” sıfatını almaya hak kazanarak, bir rekora imza atıyor.
Peki ya halk?
Acaba halk bu konuda ne düşünüyor?
Önerilen yeni anayasa paketi hakkında ne kadar bilgili?
Söz sırası kendine gelirse referandumda neyi oylayacağından haberi var mı?
Yoksa…
“Ayın sonu geliyor, paralar suyunu çekti, kirayı da yatıramadım, nerden para bulsam?” mı diyor?
“Patron bugün bana fena baktı, tazminatımı da vermeyip, beni işten atarsa?” mı diyor?
“Anamı da alıp doktora gideceğim ama hastanede rehin kalır mıyım acaba?” mı diyor?
Ya da her şeye boş verip “Bindik bir alamete, gideriz kıyamete” mi diyor?
Referandum mu istiyorsunuz? İşte size birkaç soru.
Soracaksanız bu konudaki düşüncelerini sorun! Tabii cesaretiniz varsa!
Sendika.Org (Deniz Canan)