Küresel krizin ikinci yılı olan 2009 yılında Türkiye ekonomisi bir önceki yıla göre % 4.7 küçüldü. Açıklanan rakam birçok iktisatçının beklediği % 5 ile % 5.5’in altında geldi. Zaman gazetesinin haberine göre de kriz resmen bitti ve ekonomide tekrardan bahar havası yaşanmaya başladı. Oysa, bu açıklanan rakamlar ışığında olumlu haberler yapmak ve pembe tablolar çizmek […]
Küresel krizin ikinci yılı olan 2009 yılında Türkiye ekonomisi bir önceki yıla göre % 4.7 küçüldü. Açıklanan rakam birçok iktisatçının beklediği % 5 ile % 5.5’in altında geldi.
Zaman gazetesinin haberine göre de kriz resmen bitti ve ekonomide tekrardan bahar havası yaşanmaya başladı. Oysa, bu açıklanan rakamlar ışığında olumlu haberler yapmak ve pembe tablolar çizmek pek de gerçekçi değil. 2009 yılı için açıklanan genel % 14’lük ve genç nüfusta %25’lik işsizlik rakamı bize ekonomide hangi bahar rüzgarlarının estiğini daha net biçimde gösteriyor.
Prof. Dr. Erinç Yeldan son çeyrekte yaşanan % 6’lık büyümenin sıcak para, dış borç ve dış açığa dayalı bir büyüme olduğunu yazdı. Türkiye ekonomisi 2001’den sonra girdiği bu borca ve tüketime dayalı büyüme modeline yeni bir başlangıç yaptı. Zaman gazetesinin de müjdelediği büyüme bu şekilde bir büyüme. Bu büyüme trendinin Türkiye ekonomisine katkısı ise 2002’den bugüne kadar ortalama % 10’un üzerinde seyreden yıllık işsizlik rakamı oldu.
Sendika.Org / Engin Duran