İçişleri Bakanı Atalay’ın gözüyle ‘o gün’: TEKEL işçileri cop kullanılmadan süpürüldü, orantılı gaz kullanıldı, havuza kendileri atladı, kimsenin burnu bile kanamadı… İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Abdi İpekçi Parkı’nda eylem yaparken 15 Aralık 2009 günü yerlerde sürüklenen, havuza dökülen, biber gazının etkisiyle kendinden geçen işçilere müdahale eden polislerin tek bir cop dahi kullanılmadığını, göz yaşartıcı gazın […]
İçişleri Bakanı Atalay’ın gözüyle ‘o gün’: TEKEL işçileri cop kullanılmadan süpürüldü, orantılı gaz kullanıldı, havuza kendileri atladı, kimsenin burnu bile kanamadı…
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Abdi İpekçi Parkı’nda eylem yaparken 15 Aralık 2009 günü yerlerde sürüklenen, havuza dökülen, biber gazının etkisiyle kendinden geçen işçilere müdahale eden polislerin tek bir cop dahi kullanılmadığını, göz yaşartıcı gazın ‘yeter ölçüde, orantılı’ kullanıldığını öne sürdü.
Müdahalenin ardından Ali Can Akyel adlı işçi uzun süre felç tehlikesiyle karşı karşıya kalarak tedavi görürken Atalay kendi emriyle gerçekleşen müdahalede kimsenin burnunun dahi kanamadığını iddia etti. Müdahale sırasında güvenlik güçleri CHP’li Çetin Soysal’ın yüzüne gaz sıkmıştı.
MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik’in yazılı soru önergesine yanıt veren Bakan Atalay, işçilerin eylemi 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırı olarak başlattığını belirterek, eylemin bütün ikazlara rağmen üç gün boyunca ‘kanunsuz olarak’ devam ettiğini ve provokasyonlara açık olduğunu söyledi.
Emir bakandan
Müdahale emrini kendisinin verdiğini söyleyen Atalay, emrin silsile yoluyla alt birimlere ulaştığını ve ‘usullere uygun bir şekilde’ müdahalede bulunulduğunu kaydetti. Atalay, verilen emir üzerine müdahaleye önce Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ve panzerlerle su sıkılarak başlandığını anlattı:
“Güvenlik görevlilerinin müdahalesini engelleyecek şekilde barikatlar kuran ve kol kola giren eylemcilerin üzerlerine doğrudan tazyikli su sıkılarak değil, havadan yere yağmurlama şeklinde su sıkılarak zor kullanmanın en basit yöntemi ile dağıtılmaya çalışılmış, dağılmayacakları anlaşıldığından, personele gaz maskeleri taktırılarak, bu şekilde makul bir süre daha beklenilerek, dağıtmakta kararlı olunduğu gösterilerek direnişleri kırılmaya çalışılmış ve topluluğun tamamının duyabileceği şekilde, dağılmaları yönünde ikazlara devam edilmiştir.”
Atalay şöyle devam etti: “İkinci aşamada, çevik kuvvet görevlileri marifetiyle cop kullanmadan süpürülerek dağıtılmak istenmiştir. Bu işlem sırasında, eylemcilerle yakınlaşan görevli personele mukavemette bulunulmaya başlanmasıyla, dağılmayı sağlayacak yeter düzeyde/orantılı olacak şekilde göz yaşartıcı gaz kulanılarak ve yine süpürülerek eylemci topluluk, Abdi İpekçi Parkı’nın pazaryeri ve Hacettepe Üniversitesi yerleşkesi istikametine doğru dağıtılmıştır. Topluluktan bazı kişilerin, alanı terk etmemek, yakalanmamak ve yine medya mensuplarına haber olacak görüntüler vererek gündem oluşturmak için parkın havuzuna girdikleri görülmüştür. Topluluktan, dağılmamakta direnen, polise mukavemette bulunan şahıslardan toplam 31 şüpheli yakalanmış, adli makamların talimatıyla gözaltına alınmışlardır.”
Darp, cebir izi yok
Atalay müdahale sırasında bir tek cop kullanılmadığını ve ‘kimsenin burnu dahi kanamadan’ çok hassas bir müdahalenin gerçekleştirildiğini ve gözaltına alınan şüphelilerin Adli Tıp raporlarında darp/cebir izine rastlanmadığını anlattı.
Kaynak: Radikal