Tepkiler üzerine daha önce geri çekilen Tam Gün ve Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı bir kez daha Meclis gündeminde. Yasanın halka yüksek standartlı sağlık getireceğini söyleyen Tayyip Erdoğan’a karşılık İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen yasanın sağlık çalışanlarının, “yaşamlarını” esneteceğini ve iş güvencesizliği yaratılacağını dile getirdi. Uzun bir süredir gündemde olan Tam Gün ve […]
Tepkiler üzerine daha önce geri çekilen Tam Gün ve Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı bir kez daha Meclis gündeminde. Yasanın halka yüksek standartlı sağlık getireceğini söyleyen Tayyip Erdoğan’a karşılık İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen yasanın sağlık çalışanlarının, “yaşamlarını” esneteceğini ve iş güvencesizliği yaratılacağını dile getirdi.
Uzun bir süredir gündemde olan Tam Gün ve Kamu Hastane Birlikleri yasa tasarılarından Tam Gün Yasa Tasarısı tekrar Meclis gündemine geldi. Yasanın doktorların yarı zamanlı çalışması yerine tüm mesailerini kamu veya özeldeki görevlerine vermesinin sağlanacağı iddia ediliyor.
Performansa ve fazla mesaiye dayalı ücret
Başbakan Erdoğan yasanın doktorların verimliliğini artıracağını ve hekimlerin isterlerse mesai dışında çalışarak gelirlerini artırabileceğini söyledi. Ülkede doktor sıkıntısı olduğunu ve doktorların yarı zamanlı çalıştığını söyleyen Erdoğan, bu tasarının amacının halka yüksek standartlı, kaliteli ve kolay erişebilir bir sağlık hizmeti vermek, sağlık çalışanlarına da yeni imkânlar sunmak olduğunu iddia etti.
Doktorlara performansa dayalı çalışma sistemi öngören tasarıda doktorlara karşılaşabilecekleri iş kazalarının tazmini için de “kaza primi” ödeme zorunluluğu da getiriyor. Tasarı daha önce en az 25 yataklı sağlık kuruluşlarında verilebilen nöbet ücretlerinin tüm sağlık kuruluşlarında verilmesini öngörüyor. Yasa ayrıca üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerini ve askeri doktorları da kapsıyor.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu başkanı Cevdet Erdöl de yasayı doktorların maaşlarında büyük artışlar olacağını söyleyerek savundu. “Fazla mesai karşılığında” bir üniversite öğretim görevlisinin 17 bin liraya kadar kazanç sağlayabileceğini söyleyen Erdöl sabit maaşların da %63 ila %92’ye varan oranda artacağını öne sürdü. Nöbet ücretlerinin de %160’lara varan oranda artması gündemde.
Yasa tasarısı daha önce geri çekilmişti
Yasanın daha önce gündeme geldiği 2009 yılının bahar aylarında TTB bir açıklama yapmıştı. Bu açıklamada tasarının iş güvencesizliği yaratacağı, esnek çalışma koşulları ve ucuz iş gücü sağlanmak istediğini ve hastanelerin özerkleştirilerek “işletme” şekline sokulacağı belirtilmişti. Gelen bu tepkiler üzerine de yasa tasarısı o dönemde askıya alınmıştı.
Yasanın tekrar gündeme gelmesi üzerine sağlık çalışanları da konuyla ilgili tepkilerini bir kez daha dile getirdiler. Yasanın doktorları uzun süreler çalışmaya ittiği, bunun doktorların verimini düşüreceği ve ucuz iş gücü yaratılmak istendiği belirtilerek yasa tasarısının geri çekilmesi istendi. Tam gün çalışmaya karşı olmadıklarını belirten sağlık çalışanları sağlık kuruluşlarının işletme haline getirilmesine karşı olduklarını belirtiyorlar.
“Yasa sağlıkta dönüşümün bir parçası”
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen yasa tasarısının sağlıkta dönüşümün bir adımı olduğunu belirtti. Demirdizen, tasarının sağlığın piyasalaştırılması, halkın cebinden daha fazla para çıkması demek olduğunu söyledi.
Çalışanlar açısından yasanın geleceğe dönük bir iş güvencesizliği yaratacağını anlatan Demirdizen, çok uzun saatler boyunca çalıştırılmanın da hekimlerin yaşamının esnetilmesi demek olduğunu belirtti. Demirdizen, doktorların uzun saatler çalışmasının verimliliklerini azaltacağını, bunun aynı zamanda halkın sağlığıyla oynanması demek olduğunu da sözlerine ekledi.
“Maaş zamları sadece bir ihtimal”
Doktorlara yapılacağı söylenen maaş zamlarıyla ilgili de görüşlerini belirten Demirdizen, maaş zammının ihtimalî bir durum olduğunu belirtti. Doktorların ancak çok uzun süreler çalışarak söylenen ücretleri alabileceğini söyleyen Demirdizen, çok uzun süre çalışmanın da “sağlıksız” bir ortam yaratacağını söyledi.
Yasa tasarısının bu haliyle ücretleri artırmayacağını tam tersine performansa dayalı ücretlendirmeyle olanın da ellerinden alınacağını anlatan Demirdizen ücret artışlarının tamamen ihtimale dayandığının altını çizdi. Sağlığa ayrılan bütçenin 2010 yılında azaltılacağını hatırlatan Demirdizen,”Paranın ihtimali var, işin güvencesi, sağlık hakkının kendisi yok!” dedi.
Yasa sağlık mesleğinin değerleriyle bağdaşmıyor
Yasanın SSGSS ve aile hekimliği gibi uygulamalara benzer olarak sağlık mesleğinin değerlerine uymadığını ve tasarının sağlık hakkıyla bağdaşmadığını ifade eden Demirdizen, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde bulunan yaklaşık 60 odayla birlikte çalışma alanlarına ve sağlık haklarına sahip çıkacaklarını da sözlerine ekledi.
Yasa tasarısında sağlık çalışanlarının 250 saatten fazla ekstra mesai yapabilmesi mümkün görünüyor. ILO standartlarına göre bir kişini “yılda” en fazla 270 saat ekstra çalıştırılabileceği belirtilirken, Tam Gün Yasa Tasarısında bu sürenin sadece bir ayda aşılması da dikkat çeken bir unsur olarak göze batıyor.
Sendika.Org