Abdullah Öcalan’ın “tıkanan süreci açmak” için çağrı yapması üzerinde Kandil Dağı ve Mahmur Kampı’ndan gelerek Habur Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapan 34 kişilik Barış Grubu’ndan 15’i hakkında “örgüt propagandası yapmak, suç ve suçluyu övmek” gerekçesiyle soruşturma açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 Kasım 2009’da İHD Diyarbakır Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyen ve Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarına dikkat çeken […]
Abdullah Öcalan’ın “tıkanan süreci açmak” için çağrı yapması üzerinde Kandil Dağı ve Mahmur Kampı’ndan gelerek Habur Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapan 34 kişilik Barış Grubu’ndan 15’i hakkında “örgüt propagandası yapmak, suç ve suçluyu övmek” gerekçesiyle soruşturma açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 Kasım 2009’da İHD Diyarbakır Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyen ve Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarına dikkat çeken Barış Grubu üyelerinden 15’i hakkında soruşturma açtı. Kandil Dağı’ndan gelen ve basın toplantısına katılan Gülbahar Çiçekçi, M. Şerif Gençdağ, Hamiyet Dinçer, Elif Uludağ, Mustafa Ayhan, Lütfü Taş, Hüseyin İpek ve Vilayet Yakut ile Mahmur Kampı’ndan gelen Nizar Buldan, Bülent Aka, Nurettin Turgut, Fatma İzer, Zehra Tunç, Sosin Yaman ve Ayşe Kara hakkında, “örgüt propagandası yapmak”, “suç ve suçluyu övmek” gerekçesiyle soruşturma açıldı.
Basın toplantısında ne demişlerdi?
İHD Diyarbakır Şubesi’nde 30 Kasım’da ilk kez basın toplantısı düzenleyen Barış Grubu adına konuşan Gülbahar Çiçekçi, sorunun çözümünde devletin tutumunun baştan beri inkar ve imha olduğunu, PKK’nin ise daima barışçıl ve demokratik bir çözüm için çaba gösterdiğini belirterek, “Yine bilinmektedir ki, bu çabanın sahibi bizzat sayın Abdullah Öcalan’dır. Sayın Öcalan, bu sistem içerisinde dahi 11 yıldır sorunun barışçıl çözümü için çabalarını sürdürmüştür. Bu bağlamda son adım olarak, Türkiye’de tıkanmış olan siyasal sürecin önünün açılması için demokratik çözüm ve barış gruplarının gelişini ikinci defa önermiştir. Bizler de Sayın Öcalan’ın bu çağrısı üzerine her şeyi göze alarak barışa ve demokratik çözüm sürecinin gelişmesine katkı sunmak için, Kandil ve Mahmur’dan iki grup şeklinde 19 Ekim 2009 tarihinde Türkiye’ye geldik. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü demokrasi ve barışın sağlanmasının olmazsa olmaz koşuludur. Onurlu ve kalıcı bir barışın inşası ancak bu koşula bağlıdır. Oysa mevcut imha konseptiyle sayın Öcalan’ın yaşam hakkı ciddi bir tehdit altına girmiştir” demişti.
Radikal’den kısaltılmıştır