“Sosyalizm zenginler, kapitalizm yoksullar içindir” (Joseph Biden – ABD Başkan Yardımcısı)

Bir zamanlar, herkes tarafından paylaşılan bir amerikan rüyası vardı. Ama bu peri masalı yerini kâbusa bıraktı. Şimdi, 49 milyon ABD (nüfusun %16’sı) vatandaşı her gün açlık sorunu çekiyor. Bunların 17 milyonu ise çocuk (1).

Bedava yemek verilen yerlerin ve yemek kuponu elde edilen ofislerin bekleme kuyruklarına geçiş!

Medyada yer almamasına rağmen bu rakamın doğruluğu konusunda hiçbir kuşku yok. Bu, 1995 yılından beri Tarım Bakanlığı tarafından her yıl yayınlanan istatistikî bir bilgidir. Aslında, bu veriler 2008 yılına ait. Fakat daha sonra, çalışma yaşındakilerin işsizlik oranının resmi olarak yüzde 10,2’e ulaşmasıyla oluşan işsizlik dalgası nedeniyle yükseldi (ayda, birkaç saatlik işe sahip olanlar hesaba katılırsa, gerçekte bu rakam yüzde 17’dir ve bu yüzdende bu kesim sefalet listelerinden çıkarıldı). Bakanlık, bu açlar arasında yoksulluk sınırı altında yaşayabilecekleri bir maaşa sahip olan, fakir işçilerin de bulunduğunu açıkladı.

2008 yılında, her dört çocuktan birinin gıda yoksunluğu yaşadığı bilinmekte. Önceki yıla göre dört milyon daha fazla. Bu yoksulluk dalgasının ilk kurbanları çocuklu aileler olmakta. Şu andaki durum, otuzlu yıllarda, büyük depresyonun başlangıcındaki açlık ile karşılaştırılabilecek düzeyde. Açlığın pençesine ilk düşenler kadınlar ve çocuklar, sonra zenciler ve İspanyol kökenliler. Acil yardım ve gıda kuponu dağıtan merkezlerin en önemlilerinden biri olan “Feeding America”‘nın Başkanı Vicky Escarra, “İnanılmaz. Sanki bir Üçüncü Dünya ülkesinde yaşıyoruz” diyerek konunun önemini vurguluyor. Tarım ve Köy İşleri Bakanı Tom Vilsack için bu durum, istihdamın çöküşü sonucu oluşan “bir alarm sinyali”.

Başkan Obama tarafından, yetersiz beslenmeye maruz kalan çocuklar için yılın başında kabul edilen meblağlar yetersiz kaldı. İstihdam üreten bir politika olmaksızın bu kâbus son bulmayacak. Obama’nın kendiside bunu kabul ediyor. Fakat onun ekonomiyi canlandırma planı, fırtınayı tetikleyen ve bu mali krizin sorumluları olan büyük bankaları canlandırmak oldu. Acı ve öfkeye neden olan bu karar, başkanın kamuoyu anketlerinde yüzde ellinin altına düşmesine, gerilemesine mal oldu.

Yardımcısı Joseph Biden, televizyonda, bu felaketin nedeni ile ilgili olarak, benzer planların yeniden başlatılmasını, söyleyen dedesini hatırlatarak şaka yollu (2): “Sosyalizm zenginler, kapitalizm yoksullar içindir” açıklamasında bulundu. Seyirci ona güldü. Egemen ideolojinin bunca baskısı fataliteye yol açtı ve bu garip mizah, protesto dalgalarını yükseltmedi.

Kapitalist imparatorluk; Wall Street’in gelirlerini artırmak için ve hatta açlık istatistiklerinin ortaya koyduğu yeni bir felaketi kışkırtma riskine rağmen, erdemli hür teşebbüs adına, refah devlete ve kârlılığın yoksun kıldığı sosyal yardımlara yaptığı saldırıyı durdurmuyor. Son haberler göre önemli bir alanda kişilerin satın alınması hesaplanıyor: baskı gruplarının; ilaç endüstrisinin ve sigorta şirketlerinin menfaatlerine uygun olmayan, sağlık sistemi reformuna, oy vermemeleri için kongre üyelerini sıkıştırdıkları belirtiliyor.

Evet, her şey kaybolmuş değil. Joseph Biden’in dedesi haklı…

[humanite-en-espanol.com’daki İspanyolca orijinalinden Atiye Parılyıldız tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]

Notlar:
(1)
(2)Bu şaşırtıcı söyleşinin videosunu bulabilirsiniz.

Çevirenin notları:

1- “Feding America” tarafından yayınlanan bir raporda:
• Son bir yıl içinde gıda yardımı alan aile sayısında yüzde 30’luk artış olduğu,
• Ekonomik krizin başlamasından bu yana, açlık programına katılan Amerikalılara her ay 20 bin kişinin katıldığı,
• 750 ilçede, üç zenci Amerikalıdan birinin yaşamını gıda kuponuyla sürdürdüğü,
• 800 ilçede her üç çocuktan birinin gıda yardımı alamazsa ölümle karşılaşacağı, belirtiliyor.

2- Afganistan’daki savaşa 1 trilyon dolar aktaran Başkan, gıda destek programlarına sadece 1 milyar dolar ayırdı. Hükümetin gıda bakanı da “zengin Amerikalıların aç komşularına yardım etmelerini” istedi.