ANKARA Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast yapılacağı iddiasıyla ilgili olarak cuma günü yaptığı açıklamada “Belki bazı suallere cevap verememiş olabiliriz. Netice olarak bugün itibariyle buna ilave edeceğimiz başka herhangi bir şey yok. Yeri geldiği zaman belki tamamlayıcı bilgiler verme durumumuz olabilir” dedi. Başbuğ, BDP’yegözaltıları protesto için yapılan sokak gösterileri konusunda […]
ANKARA
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast yapılacağı iddiasıyla ilgili olarak cuma günü yaptığı açıklamada “Belki bazı suallere cevap verememiş olabiliriz. Netice olarak bugün itibariyle buna ilave edeceğimiz başka herhangi bir şey yok. Yeri geldiği zaman belki tamamlayıcı bilgiler verme durumumuz olabilir” dedi.
Başbuğ, BDP’yegözaltıları protesto için yapılan sokak gösterileri konusunda ise “Halkımızı, milletimizi provoke etmek isteyenler, çatışma ortamına çekmek isteyenler olabilir. Bu konuda her şeyden evvel sağduyulu hareket etmemiz lazım. İnsanlarımız provokatif olaylara girmemeli ama toplumumuzun bütün kesimlerinin de karşılıklı provokasyona neden olacak hareketlerden kaçınması lazım” dedi.
Başbuğ, Oruç Reis Firkateyni’nde yaptığı konuşmanın “zamanında yapıldığı”nı vurgulayarak “Gelecekten ümitliyim” diye konuştu.
PKK
Öcalan, Kürt sorununun bir toplum sorunu olduğunu söyleyerek “Kolektif hakları tanımazsanız bu savaş elli yıl, beş yüz yıl sürer” dedi. Fırat Haber Ajansı’nın cuma günkü haberine göre Öcalan, “Sönmez Köksal, ‘Öcalan kolektif hak istiyoruz derse bu iş bitmez, savaş 25 yıl daha devam eder’ diyor. Kürtler kolektif haklardan vazgeçmez” diye konuştu. Çözüm için topun bundan sonra AKP’de olduğunu söyleyen Öcalan, Bülent Arınç’ı “samimi demokrat” olarak niteledi. Öcalan, “Başbakan Yardımcısı’nın başına getirilmeye çalışılana bakın. Onu bekleyen tehlikeleri görün. İşte çevresini kuşatıyorlar. Bu kuşatmadan sonra artık Bülent Arınç konuşmayacak. Muhtemelen Başbakan da ona sahip çıkmayacak. Bu, bir devlet geleneğidir. Susturmak istiyorlar. Bu mesaj onlaradır. Bu kesimin susması için bu kâfi gelecek” dedi.
Öcalan şunları söyledi: “Sorunun çözülmesi için Meclis bünyesinde bir ‘adalet ve hakikati araştırma komisyonu’ kurulmalıdır. Bu komisyon kurulduktan sonra ne şiddet kalır ne ayrılıkçılık kalır. Otuz kişilik böyle bir komisyon kurulursa savaşın nasıl durduğu o zaman görülecek.”
GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR
Başbuğ’un sözleri BDP’ye yönelik gözaltı dalgasının ardından KCK ve Halk İnisiyatifi tarafından çağrısı yapılan sokak gösterileri ve eylemlere sivil tepki gösterilmesinin taşıdığı tehlikeye dikkatleri çekiyor.
Öcalan’ın AKP içinde Kürt sorununun çözümünden yana olan kesimin temsilcisi olarak gördüğü Arınç’ın artık konuşmayacağını ileri sürmesi ve kolektif haklardan vazgeçmeyeceklerini ifade etmesi, son gözaltı dalgasıyla birlikte değerlendirildiğinde önümüzdeki döneme “sükûnet”in değil “çatışma”nın damga vurmasının kaçınılmaz olduğu fark ediliyor.
Başbuğ’un devlet kurumları arasındaki tansiyonu düşürecek tondaki son açıklaması, Ankara’nın bu çatışma dönemine “hazır” olduğunu gösteriyor.