Bu, 8 ayda Kürt halkına yapılan üçüncü darbe. 13 Nisan’da PKK’nin ‘çatışmasızlık’ kararından sonra, 14 Nisan’da DTP’nin üç eşbaşkan yardımcısının da içinde olduğu 52 kişi gözaltına alındı. Ardından yüzlerce DTP üyesi, genci, kadını tutuklandı. Darbeden sonra, hükümet ‘açılım’ ilan etti. Somut adımdan vazgeçtik, ortada tek bir somut ‘vaat’ bile olmamasına rağmen açılıma her türlü destek, […]
Bu, 8 ayda Kürt halkına yapılan üçüncü darbe. 13 Nisan’da PKK’nin ‘çatışmasızlık’ kararından sonra, 14 Nisan’da DTP’nin üç eşbaşkan yardımcısının da içinde olduğu 52 kişi gözaltına alındı. Ardından yüzlerce DTP üyesi, genci, kadını tutuklandı.
Darbeden sonra, hükümet ‘açılım’ ilan etti. Somut adımdan vazgeçtik, ortada tek bir somut ‘vaat’ bile olmamasına rağmen açılıma her türlü destek, öncelikle Kürt toplumundan ve onun sözcülerinden geldi.
Kürtlerin örgütlü güçlerinin olumlu adımlarına, İmralı’da ‘ölüm çukuru’yla yanıt verildi. Dağlarda operasyonlar durmadı. Yetmedi. Halka yapılan ikinci bir darbeyle, halkın partisi DTP kapatıldı. DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’a siyasi yasak getirildi.
Her zaman ‘en küçük barış ihtimalini bile değerlendirmekten’ kaçınmayan Kürtlerin örgütlü güçleri yine adım attı. Vekiller ‘sine-i millete’ dönmek yerine Meclis’te kalma kararı verdi.
Bu adımla yeşeren barış umudunun hemen ertesinde yine Kürt halkına üçüncü ve belki de en büyük darbe yapıldı. Eski ve yeni belediye başkanları dahil ‘şimdilik’ 80 kişi gözaltına alındı.
Diyalog için atılan adımın hemen arkasından yapılan bu darbeyle ‘Söze, diyaloğa gerek yok’ deniyor… Bu devletin ‘bırakın silahlı güçleri yasal zemine kazanması’, yasal zeminde siyaset yapanlara bile tahammülü yok. Devletin projesini hayata geçirme görevi verilen AKP’nin de tahammülü yok.
Ama artık Kürt halkının da tahammülü tükeniyor.
İç savaş tehdidinin kapıda olduğunu hepiniz ağız birliğiyle dillendiriyorsunuz. Böyle yaparak iç savaşla oyun oynuyorsunuz.
Kürt halkı örgütlü bir halktır. Onu örgütlerinden ayırmaya ve bu yolla inkar ve imha siyasetine sonuç aldırmaya gücünüz yetmez. Onun içinde ayrım yaratarak, tasfiye hevesleriniz zavallıca… Sizin kırmızı çizgileriniz varsa bu da Kürtlerin kırmızı çizgisi… 30 yıldır hala bunu anlamadınız mı?
Meydanlar halkın örgütlerine sahip çıkan sloganlarıyla inliyor, milyonları da tutuklamayı mı düşünüyorsunuz?
Artık söz tükeniyor…
Darbelerden vazgeçin…
İç savaş oyun değildir…Bu, 8 ayda Kürt halkına yapılan üçüncü darbe. 13 Nisan’da PKK’nin ‘çatışmasızlık’ kararından sonra, 14 Nisan’da DTP’nin üç eşbaşkan yardımcısının da içinde olduğu 52 kişi gözaltına alındı. Ardından yüzlerce DTP üyesi, genci, kadını tutuklandı.
Darbeden sonra, hükümet ‘açılım’ ilan etti. Somut adımdan vazgeçtik, ortada tek bir somut ‘vaat’ bile olmamasına rağmen açılıma her türlü destek, öncelikle Kürt toplumundan ve onun sözcülerinden geldi.
Kürtlerin örgütlü güçlerinin olumlu adımlarına, İmralı’da ‘ölüm çukuru’yla yanıt verildi. Dağlarda operasyonlar durmadı. Yetmedi. Halka yapılan ikinci bir darbeyle, halkın partisi DTP kapatıldı. DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’a siyasi yasak getirildi.
Her zaman ‘en küçük barış ihtimalini bile değerlendirmekten’ kaçınmayan Kürtlerin örgütlü güçleri yine adım attı. Vekiller ‘sine-i millete’ dönmek yerine Meclis’te kalma kararı verdi.
Bu adımla yeşeren barış umudunun hemen ertesinde yine Kürt halkına üçüncü ve belki de en büyük darbe yapıldı. Eski ve yeni belediye başkanları dahil ‘şimdilik’ 80 kişi gözaltına alındı.
Diyalog için atılan adımın hemen arkasından yapılan bu darbeyle ‘Söze, diyaloğa gerek yok’ deniyor… Bu devletin ‘bırakın silahlı güçleri yasal zemine kazanması’, yasal zeminde siyaset yapanlara bile tahammülü yok. Devletin projesini hayata geçirme görevi verilen AKP’nin de tahammülü yok.
Ama artık Kürt halkının da tahammülü tükeniyor.
İç savaş tehdidinin kapıda olduğunu hepiniz ağız birliğiyle dillendiriyorsunuz. Böyle yaparak iç savaşla oyun oynuyorsunuz.
Kürt halkı örgütlü bir halktır. Onu örgütlerinden ayırmaya ve bu yolla inkar ve imha siyasetine sonuç aldırmaya gücünüz yetmez. Onun içinde ayrım yaratarak, tasfiye hevesleriniz zavallıca… Sizin kırmızı çizgileriniz varsa bu da Kürtlerin kırmızı çizgisi… 30 yıldır hala bunu anlamadınız mı?
Meydanlar halkın örgütlerine sahip çıkan sloganlarıyla inliyor, milyonları da tutuklamayı mı düşünüyorsunuz?
Artık söz tükeniyor…
Darbelerden vazgeçin…
İç savaş oyun değildir…