Bugün İstanbul’da biraraya gelen sendika konfederasyonları ve bazı odalar Bursa Mustafa Kemalpaşa Bükköy’deki maden ocağında meydana gelen iş cinayetiyle ilgili hazırladıkları raporu açıkladılar. Demirdizen: Bir kez daha bu ülkenin yaşama hakkı, sağlık hakkı, güvenli bir ortamda güvenceli çalışma hakkı, demokratik bir ülkede özgür ve barış içinde yaşama isteği için birleşik mücadeleye devam edeceğimizi belirtiyoruz Bugün […]
Bugün İstanbul’da biraraya gelen sendika konfederasyonları ve bazı odalar Bursa Mustafa Kemalpaşa Bükköy’deki maden ocağında meydana gelen iş cinayetiyle ilgili hazırladıkları raporu açıkladılar.
Bugün İstanbul’da Makine Mühendisleri Odası’nda saat: 13.00’de bir basın toplantısı düzenleyen İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen Bursa Mustafa Kemalpaşa Bükköy’deki maden ocağında meydana gelen iş cinayetiyle ilgili bir araya gelen sendika ve odaların hazırladığı raporu açıkladı. KESK Dönem Sözcüsü Yunus Öztürk ve TMMOB İKK’dan Tores Dinçöz’ünde hazır bulunduğu açıklamada Demirdizen, “Ölülerimizin arkasından ağıt yakmak değil sağlıklı ve güvenli ortamlarda çalışmak istiyoruz” dedi.
Bursa’da yaşanan olayın birinci sorumlusunun işveren kadar işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında çıkardıkları yasa ve yönetmelilerle, işçiyi işverenlerin ve piyasanın insafına terk eden hükümet ve başta Çalışma Bakanı Ömer Çelik’in olduğunu söyledi. Yaşanan iş cinayetleri karşısında siyasi – sosyal sorumluluklarını kişilerin dikkatsizliğine, teknik personele (başta mühendislere) yüklemeye çalışmanın gerçek sorumluları ve sorunları gizlemeye çalışmak ve bilgi kirliliği yaratarak kafaları karıştırmak olduğunu vurgulayan Demirdizen, oysa, sorun da belli sorumlularda dedi.
Yaşanan kaza sonrasında yapılan incelemelerde aşağıdaki temel kusurların tespit edildiğini belirten Demirdizen, bu kusurlara rağmen maden ocağı çalışmaya ve çalıştırılmaya devam edilerek insanlarımız bilerek ölüm çukuruna gönderilmiştir dedi.
Kazanın meydana geldiği ocakta kömür üretimi “yeraltı üretim yöntemi”yle gerçekleştirilmektedir. “3 vardiya” üretim yapılan ocakta yaklaşık 150 kişi çalışmaktadır. Kazanın olduğu vardiyada ise 32 işçinin görev yaptığı saptanmıştır.
• Ocağa, 220 metre uzunluğundaki desandre (eğimli galeri/yol) ile inilmekte olup kömür içinde sürülen taban yolları ile madencilikte “ayak” olarak isimlendirilen, kömür üretim alanlarına ulaşılmaktadır.
• Kömür damarının kalınlığı 9-12 metre arasında değişmekte olup, damar eğimi 20 derece civarındadır.
• Ocağın havalandırılması, ana vantilatör ve tali pervanelerle gerçekleştirilmektedir.
• Üretim yapılırken sert kömür damarında patlayıcı madde kullanılarak gevşetme yapılmaktadır.
• Ocakta her vardiyada bulunması gereken maden mühendisi sayısı yeterli değildir.
• Çalışan işçiler çevre köylerden sağlanmakta olup sendikalı değillerdir. Genellikle eğitim seviyeleri düşük olup, düşük ücretlerle çalışmaktadırlar.
• Kaza, 16-24 vardiyasında ayakta kömür üretimi yapılması esnasında ortamda bulunan grizunun (metan gazı+hava karışımı) patlamasıyla meydana gelmiştir. Grizunun patlaması ile oluşan yüksek sıcaklık ve karbon monoksit (CO) gazı çalışan işçilerin yanmalarına ve zehirlenmelerine yol açarak ölümlerine neden olmuştur.
• Grizu patlamasının şiddetiyle göçükler meydana gelmiş ve işçiler göçük altında kalmıştır.
• Yetkililerce olayın/kazanın nedenlerini belirlemek üzere bilirkişiler atanmış ve incelemeler başlatılmıştır. Ancak ilk tespitlerden olayın, çalışma ortamında belirli bir oranın üzerinde bulunmaması gereken metan gazının, bir ısı kaynağıyla (muhtemelen patlayıcı madde kullanılması sonucu) tetiklendiği ve grizunun patladığı anlaşılmaktadır.
• Kaza sonrası kurtarma işlemlerinde ciddi organizasyon ve koordinasyon yetersizliği bulunmaktadır.
Sendika.Org / İstanbul