Ezilenlerin Sosyalist Partisi Sosyalist Kadın Meclisleri kuruldu, kuruluş deklarasyonunu açıkladı. Sosyalist kadınlar, “Cins bilinciyle, kadın devrimiyle özgürleşiyor, siyasetin merkezine yürüyoruz” sloganıyla yola çıkıyor, tüm işçi, emekçi, aydın, öğrenci kadınlara kavgayı birlikte örgütleme, büyütme çağrısı yapıyor. Ezilenlerin Sosyalist Partisi Sosyalist Kadın Meclisleri Kuruluş Deklerasyonunu, İstanbul Tabip Odası’nda düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Salona, “Cins bilinciyle, kadın […]
Ezilenlerin Sosyalist Partisi Sosyalist Kadın Meclisleri kuruldu, kuruluş deklarasyonunu açıkladı. Sosyalist kadınlar, “Cins bilinciyle, kadın devrimiyle özgürleşiyor, siyasetin merkezine yürüyoruz” sloganıyla yola çıkıyor, tüm işçi, emekçi, aydın, öğrenci kadınlara kavgayı birlikte örgütleme, büyütme çağrısı yapıyor.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi Sosyalist Kadın Meclisleri Kuruluş Deklerasyonunu, İstanbul Tabip Odası’nda düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Salona, “Cins bilinciyle, kadın devrimiyle özgürleşiyor, siyasetin merkezine yürüyoruz” yazılı pankart ile geçtiğimiz Haziran ayında yaşamını yitiren sosyalist kadın aydın Kutsiye Bozoklar’ın fotoğrafı asıldı.
Toplantıya, İstanbul’un çeşitli ilçeleriyle ile Kürt illerinden, Ankara ve İzmir’den sosyalist kadınlar katıldı. Demokratik kadınlar ile aydınlar da, Sosyalist Kadın Meclisleri’nin kuruluşunda sosyalist kadınların yanında yer aldı. Basın toplantısına Emekçi Kadınlar Derneği, EHP’li kadınlar, Eğitim Sen İstanbul 5 No’lu Şube, Tekstil Sen, FHDD, SGD, Tutsak ve Şehit Aileleri ile Esmeray, Seza Mis Horuz, Hatice Eroğlu Akdoğan katıldı. Aynı zamanda, yazar Aslı Erdoğan, Ayla Algan, Nil Mutler, Taylan Özgür’ün ablası Hale Özgür Kıyıcı ve AvEg-Kon Kadın Komisyonu, mesajlarıyla desteklerini iletti.
Deklerasyonu, Sosyalist Kadın Meclisleri Dönem Sözcüsü Mukaddes Erdoğdu Çelik rahatsız olduğu için Deniz Doğruer açıkladı. Doğruer, “Cins bilinciyle, kadın devrimiyle özgürleşiyor, siyasetin merkezine yürüyoruz” diyerek konuşmasına başladı.
Doğruer, Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin 7 Kasım’da kuruluşunu ilan ettiğini hatırlattı, Sosyalist Kadın Meclislerini, “Biz sosyalist kadınlar bu yeni partinin kendi alanında ve işleyişinde özerk kadın bölümü olacağız” şeklinde tanımladı. Doğruer, umudun ve özgürlüğün partisi olarak ifade ettiği ESP’nin kadın sorununa özel olarak eğildiğine vurgu yaptı, “ESP erkek egemen sistemin mücadelesini menziline oturtmuş, kendisini aynı zamanda kadın devriminin partisi olarak tanımlamıştır” dedi.
Doğruer, bu anlayışın Ezilenlerin Sosyalist Partisi Kuruluş Deklarasyonu’ndaki ifadesini şöyle aktardı: “Ezilen cinsin binlerce yıllık köleliğinin ortadan kaldırılmasını, toplumsal ve siyasal özgürleşme mücadelesinin temel bir bileşeni olarak gören ESP, tüm bunlara karşı ezilen cinsin isyanını yarına ertelenmeyecek bir iş olarak ele alacaktır. Kadın cinsin erkek egemenliğinin toplumsal, siyasal ve yasal zeminlerine olduğu kadar, yaşamın her günkü akışı içinde kaba ya da inceltilmiş bütün biçimleriyle savaşımını örgütlemeyi ilkesel bir sorun olarak görmektedir. Bu bağlamda mücadeleyi en etkili düzeylere yükseltmek için uygun örgüt biçimleri arayışı içinde olan ESP kurucuları, parti içinde adeta ikinci bir parti gibi, alanında özgür ve özerk Sosyalist Kadın Meclisleri kurma kararı almış, kurucu çalışmayı bir de kadın cephesinden örgütlemeye başlamıştır.”
Kürdistan ve İstanbul toplantılarından sonra İstanbul’da 15-16 Ekim günlerinde Sosyalist Kadın Meclisleri kurultayını gerçekleştirdiklerini söyleyen Deniz Doğruer, kadın devrimini ve örgütlenme modeli olarak Sosyalist Kadın Meclisleri’ni tartıştıklarını anlattı.
Cins bilinci yeni kadını yaratmaktır
Deniz Doğruer, kadın devrimini, “ezilen cins ayaklanması”, “beş bin yıllık ezilme durumuna isyan etmek”, “öğretilmiş kadınlıkla ve en çok öğretilmiş erkeklikle mücadele etmek”, “kadının özgürleşmesi, erkeğin insanlaşma süreci” olarak tanımladı. Cins bilincini de kadın devriminin iç dinamiği olarak ifade eden Doğruer, “Kadın devrimini cins bilincini geliştirerek örebiliriz. Cins bilinci sosyalist saflarımızda yeni kadını yaratmaktır. ESP’yi yaratma sürecinin de yarısı olmaktır” diye konuştu.
Sosyalist Kadın meclislerinin, sosyalist kadınların politik mücadeleye katılımlarının ve kadın devriminin partili yaşama taşınmasının temel örgütlenme biçimi olacağını kaydeden Doğruer, “Kadınların hem kendi alanında kendi kararlarını alma ve uygulama, hem de bunları bütün parti güçlerine uygulatma güvencesi olacaktır. Kadınların politikada ve partide inisiyatif alanını genişletme, kadın mücadelesi ve örgütlemesini bütün parti çalışmasına ve örgütlenmesine yaymanın güvencesidir” dedi.
Deniz Doğruer, Sosyalist Kadın Meclisleri’nin çalışma esaslarını şöyle tanımladı: “Sosyalist Kadın Meclisleri kadınların politika oluşturma süreçlerine ve politik yaşamın bütününe katılmasını kolaylaştıracak, her gün daha fazla politikanın bütün sorunlarına müdahale eder hale getirecektir. Kadın Meclisleri, Parti içerisinde inceltilmiş erkek egemenliğine karşı ideolojik mücadele yürütmekle her an görevli olacaktır. Sosyalist Kadın Meclisleri’nin kendi alanında aldığı kararlar ilgili bütün parti örgütlerini bağlayacaktır.
Sosyalist Kadın Meclisleri sosyalist kadın aydınlanmasını ilerletmenin de aracı ve güvencesidir. Kadınları teorik-politik-pratik eğitimini gerçekleştiren bir kadın okulu olacaktır. Sosyalist Kadın Meclisleri kadınların teorik çalışmalara ve teorik üretime katılımını örgütleyip yönetecektir. Sosyalist Kadın Meclisleri kadınlar arasında politik çalışmanın yerelleşmesi, kadın kitleleri ile buluşarak, kadın kitleleriyle politika yaparak ilerleyecektir.
Partide özerk kadın örgütlenmesi
Sosyalist Kadın Meclisleri, kadınların partide özerk kadın örgütlemesidir. İşleyiş ilkelerinin gereği olarak Partinin bütün organlarında temsil ve oy hakkına, kararların uygulanmasını denetleme hakkına sahip olacaklardır.
Sosyalist Kadın Meclisleri en geniş taban örgütlenmesi yaratma yeteneğine sahip bir modelidir. Parti örgütlenmesinin bütün birimlerinde ve tüm yerel örgütlerde kurulacağı gibi kitlelerle siyaset yapmaya talip olmanın mantığına göre partisiz kadınların katılımına da açık olacaktır. Mahallelerden ilçelere, ilçelerden illere, illerden merkeze doğru seçimle temsilcilerini oluşturacaktır. Sosyalist kadın meclisleri parti içinde adeta ikinci bir parti gibi örgütlenecek ve mücadele edecektir.
Sosyalist Kadın Meclisleri kendi iç işleyişlerini yönetecek bir iç tüzük oluşturacaktır. Parti programı ve temel politik metinlerinin oluşumuna katılacağı gibi bu tür metinlerde kadın sorununun ele alışından yetkili olacak olan Sosyalist Kadın Meclisleri parti tüzüğünde yer alacaktır. Ayrıca parti politikalarının oluşumuna SKM’nin katılımını güvenceye alacak düzenlemeler yapılacaktır.
Sosyalist Kadın Meclisleri ve meclis yürütme kurulları, partinin örgütlenme sürecine kadın bakış açısıyla müdahalede bulunacaktır. Partinin başkanlık ve yönetim organlarının oluşturulmasında eşit temsil (yüzde 50) ilkesine uyulması, yeterliliğin sağlanamadığı durumda ise yüzde 35 kotanın garanti altına alınması sağlanacaktır. Genel ve yerel seçim dönemlerinde Sosyalist Kadın Meclisi kendi adaylarını belirleme hakkına sahiptir.
Sosyalist Kadın Meclisleri, kurucu çalışma dönemi boyunca bütün sosyalist kadınların katılımını esas alacak, daha sonrasında delege sistemine geçebilecektir. SKM, içinde bulunduğumuz süreçte, genel, iller ve ilçe meclisleri olarak örgütlenecek, gerektiğinde yürütme kurulları oluşturacak, toplantı düzenlerini ve aralıklarını ihtiyaca göre belirleyeceklerdir.”
Umutla ve inançla, cesareti büyüterek
Deklerasyonun ardından toplantıya katılan kadınlar söz alarak Sosyalist kadın Meclisleri’ne dair görüşlerini dile getirdiler. Yapılan konuşma
ların ardından
Kürt illerinden Dilek Tataş, konuşmasına Kürtçe başladı ve Kürdistan’dan kadınlar olarak Veng-u Vaz kadın grubu sahne aldı. Kadınlar, türküler eşliğinde çekilen halaylarla etkinliği sonlandırdı.
Atılım’dan kısaltılarak alınmıştır