Mersin’de Halkevleri’ne yönelik polis baskısı, gece zorla alıkonulan bir Halkevciye sokak ortasında işkence edilmesine kadar vardı. Dün gece yaşanan olay bugün Mersin Halkevi’nde yapılan bir basın açıklaması ile protesto edildi. Halkevleri’nin 25 Ekim’de Ankara’da “Haklarımız için birleşiyoruz” sloganıyla düzenleyeceği miting için ülke çapında çalışmalar yoğunlaşırken, polisin de Halkevcilere yönelik baskıları tırmanıyor. Kent merkezlerinde yürütülen çalışmalara […]
Mersin’de Halkevleri’ne yönelik polis baskısı, gece zorla alıkonulan bir Halkevciye sokak ortasında işkence edilmesine kadar vardı. Dün gece yaşanan olay bugün Mersin Halkevi’nde yapılan bir basın açıklaması ile protesto edildi.
Halkevleri’nin 25 Ekim’de Ankara’da “Haklarımız için birleşiyoruz” sloganıyla düzenleyeceği miting için ülke çapında çalışmalar yoğunlaşırken, polisin de Halkevcilere yönelik baskıları tırmanıyor. Kent merkezlerinde yürütülen çalışmalara yönelik taciz ve göazltı saldırıları ve on binlerce TL’lik “kabahatler kanunu” cezalarına dün de 90’lı yılları anımsatan bir kaçırma ve işkence vakası eklendi.
Mersin Halkevi üyesi Hasan Metin Şanlı, dün (21 Ekim) gece saat 21.00 sıralarında afiş yaparken gözaltına alınarak karakola götürüldü. Polis, Şanlı’yı, gözaltı işlemi yapmayıp sadece “kabahatler kanunu” kapsamında para cezası kesileceğini söyleyerek, 2 saat kadar bekletti.
Şanlı polis tarafından hazırlanan tutanağı imzalamayarak “imzadan imtina” hakkını kullanacağını söyledi. Bunun üzerine polis, Şanlı’yı tehdit etmeye başladı. Daha sonra 23.00 sıralarında Emniyet Müdürlüğünden gerekli evrakların alınıp, kendisini oradan serbest bırakacaklarını söyleyen sivil polisler Şanlı’yı karakoldan alarak Emniyet Müdürlüğü yakınındaki Carrefour alışveriş merkezinin arkasında ıssız bir yere götürüp burada başka bir arabaya aldı. Şanlı arabada, ilk kez orada gördüğü başka bir polis grubuyla karşılaştı.
Bu yeni polis ekibi, tenha bir yerde araçtan indirdiği Şanlı’ya, “Siz Halkevciler çok oldunuz. Kendinizi ne zannediyorsunuz? Bundan sonra size burada öyle rahat iş yaptırmayacağız” şeklinde tehditler savurdu. Polislerce darp edilip üstü başı yırtılmış bir vaziyette sokağa bırakılan Şanlı, yolda ilerlerken polisler kendisini araba ile takip ederek tacizlerini sürdürdü. Bunun üzerine Şanlı yoldan geçen taksilerden birini önüne atlayarak durdurdu ve taksiye binerek olay yerinden uzaklaştı.
Yaşananlar bugün Mersin Halkevi’nde düzenlenen bir basın toplantısıyla duyuruldu ve kınandı. Basın açıklamasını okuyan şube yöneticisi Ulaş Korkut şunları söyledi:
“Şimdi soruyoruz, demokratik açılım diye günlerce anlatılan çalışmanın Mersin’e yansıması geceyarısı işkenceleri midir? Mersin polisi 90’lı yıllara mı özlem duymaktadır? Vali’ye ve İl Emniyet Müdürüne sesleniyoruz. Halkevleri 77 yıldır bu ülkede var ve var olduğu günden bu yana ‘halkın aydınlanma hareketi’ olarak işlevini sürdüren, bugün ‘Halkın Hakları Var’ söylemi etrafında yurdun dört bir yanında ‘meşru’ mücadelesini sürdüren Halkevlerine karşı Mersin polisinin bu tahammülsüzlüğü neden?”
“Mersin polisinin alerji duyduğu şey Halkevleri’nin kendisi mi, yoksa ‘Hak’ kelimesi ve ‘Hak Mücadelesi’ midir? Polis ‘Bundan sonra’ diye başlayan çokça tehditler savurmuştur. Bundan sonra ne olacaktır? Sokak ortasında faili meçhul cinayetler mi yaşayacağız? Bizim açımızdan bundan sonra ne olacağı nettir. Bizler ‘Halkın Hakları’ mücadelesini daha güçlü daha coşkulu bir şekilde sürdüreceğiz. Bizi bu mücedelemizden döndürmek istiyorlarsa işkence yetmez hepimizi öldürmeleri gerekir. Polis tarafından engellenmeye çalışılan 25 Ekim mitingine de Mersin’den tüm coşkumuzla katılacağız, bütün Mersinlileri de katlmaya çağırıyoruz. Araçlarımız 24 Ekim gece saat 24.00’te karayollarından hareket edecektir. Başta Vali ve İl Emniyet Müdürü olmak üzere Mersin Emniyet Müdürlüğü’nü bunların tekrar yaşanmaması için göreve çağırıyor ve tekrar tekrar kınıyoruz. Basına ve kamuoyuna saygılarımızla sunarız.”
Sendika.Org / Mersin