Bizler Soğanlı ve Cumhuriyet Mahalleleri’nde yaşayan kadınlarız. Yaklaşık 130.000 nüfusa sahip olan bu mahallelerin yarı nüfusuyuz. Ancak bu mahallelerde çocuklarımızın sosyal ve zihinsel gelişimleri için Bahçelievler Belediye’sine ait herhangi bir gündüz bakım evi bulunmuyor; belediyeye ait 4-6 yaş grubuna eğitim veren tek bir anaokulu var o da hem Kocasinan Mahallesi’nde hem de rantçı bir anlayışla […]
Bizler Soğanlı ve Cumhuriyet Mahalleleri’nde yaşayan kadınlarız. Yaklaşık 130.000 nüfusa sahip olan bu mahallelerin yarı nüfusuyuz. Ancak bu mahallelerde çocuklarımızın sosyal ve zihinsel gelişimleri için Bahçelievler Belediye’sine ait herhangi bir gündüz bakım evi bulunmuyor; belediyeye ait 4-6 yaş grubuna eğitim veren tek bir anaokulu var o da hem Kocasinan Mahallesi’nde hem de rantçı bir anlayışla işletiliyor. Öte yandan var olan özel kreşler, yuvalar, anaokulları ise bütçelerimizi zorlamakta!
Çocuk bakım hizmetlerinin özellikle toplumcu belediyecilik anlayışına göre toplumsallaştırılıp, yaygınlaştırılması için ucuz, nitelikli, herkes tarafından ulaşılabilir mahalle kreşlerine ihtiyacımız var!
Neden Kreş İstiyoruz?
Çocuk bakımı, ev işlerinin neredeyse tüm güne yayılan bir parçası. Özellikle de toplumsal cinsiyetçi iş bölümüyle beraber çocuk bakma sorumluluğu sadece biz kadınlara aitmiş gibi görülüyor. Evin tüm yükünü omuzlarımızda taşıyan biz kadınlar kendimize sosyal bir yaşam dahi oluşturamazken, toplumsal hayattan da ilk dışlanan oluyoruz.
Bugün “en az üç çocuk doğurun” deyip de kadınları eve hapseden AKP zihniyeti, aynı şekilde evlilik yaşını 14’e düşüren uygulamalarla da kadının toplumdaki yerinin ne olması gerektiğini gözler önüne sermektedir. Bir taraftan reklamlarda eğitim için 7 çok geç deniyor. Bir taraftan da organ mafyası her gün bu toplumun çocuklarını bizim çocuklarımızı kaçırıyor; yetkililer bir önlem alamıyor. Sultanbeyli’de gecekondu yıkımına karşı direnen kız kardeşimiz başbakana sesleniyor; “biz çocuklarımızı her gün yazıya bırakıp işe gidiyoruz”
Toplumumuz ciddi bir yıkımla karşı karşıya.
Bizler hem evde çalışıyoruz hem de güvencesiz koşullarda çalışıyoruz. Kimimiz merdivene gidiyor, kimimiz okul temizliğine, kimimiz ev temizliğine, kimimiz markette, kimimiz tekstilde, kimimiz de öğretmen ya da işsiziz. Aldığımız maaşla çocuklarımızın bakımı için özel kreşe gönderemediğimiz için ya eve kilitliyoruz çocuklarımızı ya komşuya ya da kendilerine bakmakta zorlanan yaşlılarımıza bırakıyoruz; aklımız hep onlarda oluyor ya başına bir şey gelirse tedirginliği ile bir an önce eve dönme telaşına giriyoruz.
Bazen kız çocuklarımız biraz büyüyünce kardeşlerine bakmak zorunda kalıyor, bir lokma ekmeği kazanmak için kız çocuklarımız eğitim hakkından mahrum kalıyor.
Ya da bunların hiçbirini yaşamamız için erkek egemen sistem bize “otur oturduğun yere çocuğuna bak” diyor.
Biz kadınlar artık kaderimize boyun eğmeyeceğiz.
Bugüne kadar elimizden alınan “GÜVENCELİ İŞ” hakkımızı istiyoruz.
Hem çalışmak için hem de çocuklarımızın nitelikli eğitim alabilmesi için
“MAHALLELERİMİZE PARASIZ VE NİTELİKLİ KREŞLER” açılmasını istiyoruz.
Bahçelievler’den Halkevci Kadınlar