Cumhuriyet gazetesinin, Halkevleri Onursal Genel Başkanı Ahmet Yıldız’ın cenaze töreni ile ilgili haberi “düşündürücü” hatalarla dolu. Cenazeye katılan Halkevleri üyeleri ve yöneticileri buharlaştı; Halkevleri 12 Eylül’den sonra açılamadı, açıldıysa da adı anılmadı; yalnızca Halkevleri üyeleri ve Yıldız’ın ailesi tarafından düzenlenen tören de askeri tören ilan edildi Cumhuriyet, Ahmet Yıldız’ı “eski Halkevleri’nin Onursal Genel Başkanı” diye […]
Cumhuriyet gazetesinin, Halkevleri Onursal Genel Başkanı Ahmet Yıldız’ın cenaze töreni ile ilgili haberi “düşündürücü” hatalarla dolu. Cenazeye katılan Halkevleri üyeleri ve yöneticileri buharlaştı; Halkevleri 12 Eylül’den sonra açılamadı, açıldıysa da adı anılmadı; yalnızca Halkevleri üyeleri ve Yıldız’ın ailesi tarafından düzenlenen tören de askeri tören ilan edildi
Cumhuriyet, Ahmet Yıldız’ı “eski Halkevleri’nin Onursal Genel Başkanı” diye sunarak, Yıldız’ın ‘yeni’ Halkevleri’nin Onursal Genel Başkanı olduğu gerçeğinin üstünden atlamayı tercih etti. 1970’li yıllarda tavrını devrimcilerden, sosyalistlerden yana koyan, 12 Eylül mahkemelerinde ve hapishanelerinde Halkevleri’nin eylemlerini savunan ve kapatılmasına direnen, 12 Eylül sonrasında Halkevleri’nin yeniden açıldığı üçüncü diriliş döneminde 1996’ya kadar genel başkanlığını sürdüren ve 96’dan yaşamını yitirene dek Onursal Genel Başkan görevini sürdüren Yıldız’ın Halkevciliği, Cumhuriyet gazetesi tarafından nedense eskilerde bırakılmak istendi.
Cenaze töreninin katılımcılarından söz ederken çok sayıda parti ve kurum temsilcisinin adını sıralayan Cumhuriyet, Halkevleri’nin törene katılan mevcut yöneticilerinin ismini ise anmamayı tercih etti.
Cumhuriyet’in haberinin kusurları görmemekle sınırlı değil. Bir de görmediğini uydurmak var. Yıldız, askeri ve dini törenlerin ardından ailesi ve Halkevcilerin oluşturduğu yüzlerce kişilik bir kitle eşliğinde bağımsız bir törenle defnedilmiş olmasına rağmen Cumhuriyet, Halkevcilerin yürüyüşünü ve mezarlıktaki töreni de askeri tören ilan etti.
Cumhuriyet gazetesinin neden ve nasıl böylesi bir haber yaptığı ise açıklanmaya muhtaç, yoruma açık.
Cumhuriyet gazetesinin 4 Eylül tarihli nüshasında yayınlanan haberin tam metni:
“‘Ondan yararlanamadık’
Eski MBK üyesi, eski Halkevleri’nin Onursal Genel Başkanı Ahmet Yıldız, askeri törenle toprağa verilirken cenazesine katılanlar üzüntülerini dile getirdiler
İstanbul Haber Servisi – Solunum yetmezliği nedeniyle 1 Eylül’de yaşamını yitiren 27 Mayıs darbesinin Milli Birlik Komitesi üyesi, Cumhuriyet Senatosu’nun daimi üyesi, Halkevleri Onursal Genel Başkanı, 212 Sayılı Basın İş Kanunu’nun çıkmasını sağlayan, emekli Kurmay Albay Ahmet Yıldız (88), Selimiye Camii’nde dün öğlen vakti kılınan cenaze namazının ardından düzenlenen askeri törenle Karacaahmet’teki aile kabristanında toprağa verildi.
Tören öncesi Yıldız’ın kızı Ülkü, oğulları Fatih ile Yavuz Yıldız taziyeleri kabul etti.
Cenaze törenine katılan Yaşar Kemal, “Cumhuriyet’te çalıştığım dönemde, sık sık yanımıza gelirdi. O zamanlar bizi çok severdi. Hepimiz onu iyi tanırdık. O ne subaydı ne başka bir şeydi, büyük bir kültür adamıydı. Ben o kadar kültürlü bir insana çok az rastladım. Bir de çok fedakâr bir adamdı. Yurtseverlerden biriydi. Türkiye’deki askeri darbelere de karşıydı. Menderes için biz gazeteciler ‘bu adamı öldürmeyin’ diye ne kadar çalıştıysak, bizden daha çok çalıştı” dedi.
Cumhuriyet Senatosu’nda birlikte görev yaptığı Hasan Fehmi Güneş de, birlikte çalışmaları olduğunu belirterek “Aydınlanma devrimini özümsemişti. Yeterince yararlanamadık ondan. Şimdi o tür insanları arıyoruz” dedi.
Cenaze törenine, ailesi, eski Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Özpolat, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, eski Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, eski içişleri bakanlarından Hasan Fehmi Güneş, yazarımız Şükran Soner, Eski Halkevleri Örgütlenme Genel Sekreteri Ali Cihat Işık, DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş, eski Milli Birlik Komitesi Üyesi Kadir Kaplan’ın da aralarında bulunduğu arkadaşları, dostları, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.”
Sendika.Org