“Ortak vatan, Türkiye ve Kürdistan’dır” diyen Abdullah Öcalan, hazırladığı yol haritası için “Yol haritası demokratiktir, birleştiricidir, bütünleyicidir. MHP’nin söylediği ayrıştırıcı söylemi kesinlikle doğru değil. Türkiye halklarına, Türkiye’ye, Türkiye demokrasisine hizmettir. Yol haritası, çözüm için Türkiye modelidir” açıklamasında bulundu. Abdullah Öcalan, avukatlarıyla görüştü. Edinilen bilgilere göre görüşmede sağlık durumuna değinen Öcalan, “Beni buraya atmışlar. Sağlığım da […]
“Ortak vatan, Türkiye ve Kürdistan’dır” diyen Abdullah Öcalan, hazırladığı yol haritası için “Yol haritası demokratiktir, birleştiricidir, bütünleyicidir. MHP’nin söylediği ayrıştırıcı söylemi kesinlikle doğru değil. Türkiye halklarına, Türkiye’ye, Türkiye demokrasisine hizmettir. Yol haritası, çözüm için Türkiye modelidir” açıklamasında bulundu.
Abdullah Öcalan, avukatlarıyla görüştü. Edinilen bilgilere göre görüşmede sağlık durumuna değinen Öcalan, “Beni buraya atmışlar. Sağlığım da buradaki koşullara bağlı. Sağlığım tek başına değil de buraya atılma nedenim ve koşullarımla bağlantılı ele alınmalıdır. Sağlığımda önemli bir değişiklik yok, eskisi gibi. Gözlerimde şiddetli yanma var, gözkapaklarım yapışıyor, ciltte kaşıntı var. Doktor, şiddetli alerjidir dedi. Boğazımdaki akıntı devam ediyor. Burnum tıkanıyor, sürekli akıyor, beni çok rahatsız ediyor. Burası her gün işkenceden daha beter. Üst solunum yollarında bir sıkışma, tıkanma var, zorlanıyorum. Sağlığım da bu şekilde ele alınmalıdır. Burası işkenceden beterdir. Ne yapacakları da belli değildir. Bu dayanılmaz sağlık sorunlarına rağmen kendimi zorlayarak, gözlerimdeki bu yanmaya rağmen, beynimi patlatarak bu yol haritasını yetiştirdim ve savunmanın “Ortadoğu Kültürünü Demokratikleştirmek” kısmını da bitirdim. Ben burada kafa patlattım. Dünya ve Avrupa bilimlerinin hepsini okudum, hepsini inceledim. Yazdıklarım bütün bunlardan çıkardıklarım sonuçtur. Bilimseldir, ulaştığım sonuçlar açısından da çok önemlidir. Bu yazdıklarım moderniteden çıkış olarak değerlendirilebilir. Ben Dilthey üzerine bir makale okudum. Fikirlerim Dilthey’le paralellik arz ediyor” ifadelerini kullandı.
AKIL HOCALARI İNGİLTERE
Öcalan, şöyle devam etti: “Türkiye tek devlet, ulus-devlet peşine takılmış gidiyor. İşleri boğuntuya getiriyorlar. Politika yapılacaksa doğru temelde yapılmalıdır. PKK de gerçekler temelinde politika yapmalıdır, gerçekleri dile getirmelidir. DTP de gerçekleri dile getirmelidir, gerçekler temelinde doğru politika yapmalıdır. Basında okudum NATO Genel Sekreteri Rasmusen’in Türkiye Yunan ilişkilerine ilişkin açıklamalarını okudum. Beni buraya getiren komplo NATO Gladio’sunun işidir. Yunanistan istihbaratının Gladiosu’nun işidir. İkisi birlikte yaptılar. Bu işin içerisinde Yunan Gladio’su da var, Amerika’nın CIA’sı var, İngiltere’nin MI6 sı vardı. Bunların akıl hocalığını da İngiltere yapıyor. İtalyan Gladiosu da halen devam ediyor. Amerika beni Türkiye’ye teslim ederken Türkiye’den İran’la ilgili taleplerini karşılayacağını hesaplamıştı. Ama Türkiye buna uymadı. Yunanistan ise benim teslimim karşılığında Türkiye’nin kendisine Ege adaları ve Kıbrıs’ta taviz vereceğini düşünüyordu. Türkiye hiç bir şey vermedi, vermez de. Beni burada tutmalarının nedeni işte bu hesaplardır. Bu hesapları tutmadı. O nedenle burada tutulmam meçhul hale geldi, Benim ne olacağım meçhul hale geldi. Beni buraya getiren güçler beni burada ne kadar tutarlar belli değil.”
KENDİMİ KULLANDIRTMAYACAĞIM
“Mustafa Kemal, İngiliz oyunlarını kısmen de olsa çözmüştü. İngilizler kendi politikaları için Türkiye’de Kürtleri devletin önüne attılar. Bunlar hep böyle yaptılar. Şeyh Said’i kullandılar. Şeyh Said’i kullanarak Musul ve Kerkük’ü aldılar, bu şekilde Mustafa Kemal’e de Kürtlere yönelme yolunu açtılar. İngiltere bu şekilde Şeyh Sait üzerinden politika geliştirdi. Benim üzerimden de politika geliştirmeye çalıştılar ama ben kendimi kullandırtmadım, kendimi kullandırmayacağım, benim üzerimden politika geliştirmelerine izin vermedim. Türkiye’de bu oyunlar 1923 ile 1944 yılları arasında İngiltere tarafından oynanıyordu. 1944 yılından sonra Amerika devreye girdi, bu oyunları sürdürdü. 1920 ile 23 yılları arasında Mustafa Kemal bu oyunlara direnmeye çalıştı, ama başarılı olamadı, güç getiremedi, onların denetimine girdi. Hatta suikaste maruz kaldı. Mustafa Kemal bu oyunları anlamıştı, çözmüştü, suikasti kimin yaptığını, generallerin yaptığını anlamıştı, Suikasti Kazım Karabekir’den biliyordu ve onu idam etmeyi düşünüyordu. Mahkeme günü generaller sivil kıyafetlerini giyerek hepsi bir tarafta yer aldılar, tavırlarını bu şekilde ortaya koydular. Mustafa Kemal bunu görünce onların gücünü anlayıp olayı geçiştirerek üstünü kapattı. Hatta Kazım Karabekir, Mustafa Kemal’e ben daha çok şey yaptım. İktidar benim hakkımdır diyordu. Ben Erzurum Kongresi’nde isteseydim seni tutuklardım. O yüzden iktidar benim hakkım diyordu. Mustafa Kemal buna karşı Kazım Karabekir’e “bir omuz üzerinde iki baş olmaz” diyerek kendi tavrını da gösterdi. İttihat Terakki ile etrafını sararak, Mustafa Kemal’i kendi denetimlerine aldılar.”
MENDERES NEDEN İDAM EDİLDİ BİLEN YOK
“Sayın Erdoğan’a da, basında çıkan haberlere göre suikast yapılacaktı. Ergenekon da Başbakan’a suikast düzenleyecekti, hatta dört darbe girişimi var. Daha ne olsun. Ama Sayın Erdoğan bu durumun farkında değil. Ben burada bu hususları dile getiriyorum. Bu söylediklerimi tehdit olarak anlaşılıyor. Ben buradan kimseyi tehdit etmiyorum. Benim burada böyle bir konumum da, niyetim de yok. Ben buradan sadece görüş bildiriyorum. Sayın Erdoğan, Menderes’in neden idam edildiğini biliyor mu? Menderes Rusya’ya yanaşıyordu. 6-7 Eylül olayları bahane edilerek Amerika’nın bilgisi dahilinde idam edildi. Türkiye’de Menderes’in niçin idam edildiğini doğru dürüst bilen yok. Altmış yıldır Türkiye’de, dünyada Gladio hakim. Türkiye’deki bu Gladio’yu çözen, ortaya koyan bir tek kitap yok, bir tek kimse yok. Oysa iktidarsanız bunları bilmek zorundasınız.”
MHP AMERİKA’NIN DESTEĞİNİ YİTİRDİ
“Başbakan bir iki tehditle geri adım atmamalıdır. Mustafa Kemal’i bu yüzden önemsiyorum. Mustafa Kemal kısa bir süre için de olsa bunlara tavır göstermişti ama Başbakan Erdoğan da bu ne kadar olur bilemem. Bahçeli bu açılıma sert bir şekilde karşı çıkıyor. Bu sürecin kendi yönünden en iyi farkında olanlardan birisi Bahçeli’dir. Genelkurmay da açıklama yapıyor. Bunları söylemek zorunda hissediyor kendini. Ama Bahçeli daha organizelidir. Bahçeli’nin bu kadar sinirlenmesi, çözüme karşı çıkması gayet doğaldır. Çünkü Amerika’nın desteğini yitirmiş durumdadır. Neleri kaybettiklerinin/kaybedeceklerinin farkındadırlar. Bugüne kadar Amerika tarafından eğitilmişler, Amerika’dan destek görmüşler ama Amerika 5 Kasım 2007’den itibaren Türkiye’deki Gladio’dan desteğini çekti. Bunlar neleri kaybedeceklerini biliyorlar. Onun için bu sürece karşı çıkıyorlar. Oysa bunların hepsi Amerika’nın ürünüdür. Aynen El Kaide gibi. İşte Amerika daha çok El-Kaide tipi örgütlenmelerle Ortadoğu’nun denetimini elinde tutmaya çalışıyor.”
BİN LADİN’İ AMERİKA YETİŞTİRDİ
“Usama Bin Ladin Amerika’nın yetiştirdiği biridir. Bin Ladin Amerika’ya karşı savaştıklarını, Amerika’ya karşı olduklarını söylüyor ama ben hala Amerika’nın etkisinde olduğunu düşünüyorum. MHP de Amerika’ya karşı çıkıyor ama onlar da Amerika’nın ürünüdür. Daha 1944 ve 60’lı yıllar arasında kadroları Amerika’da Florida’da eğitildiler. Alparslan Türkeş de Amerika’da eğitildi. Meşhur Altemur Kılıç, kırk yıl Florida’da yaşadı. Hatta Milli Birlik Komitesi’nin tüm elemanları Amerika’da eğitilmişlerdir. Suphi Kahraman 1944”te Amerika’ya gidenler arasında yer alıyor. İşçi Partisi’nin kuruluşunda da yer alıyordu. Suphi Kahraman da 1944-60 arası ABD’de eğitilmiş biridir. Bahçeli onlar neticede bu gelenekten geliyorlar. Bunun için karş