Hem resmi cenahta, hem Kürt siyasal hareketinde sık sık unutulan önemli bir şey var. O da Türkiye’deki Kürt nüfusun demografik özellikleri, özellikle de Kürt nüfusun bölgelere göre dağılımı. Her iki tarafın da sorunu teşhis ve önerdikleri önlemlerde “bölge”, yani 21 ilimizin yer aldığı Doğu ve Güneydoğu’nun koşulları ön plana çıkıyor. Sorun eğer bir “bölge” sorunu […]
Hem resmi cenahta, hem Kürt siyasal hareketinde sık sık unutulan önemli bir şey var. O da Türkiye’deki Kürt nüfusun demografik özellikleri, özellikle de Kürt nüfusun bölgelere göre dağılımı. Her iki tarafın da sorunu teşhis ve önerdikleri önlemlerde “bölge”, yani 21 ilimizin yer aldığı Doğu ve Güneydoğu’nun koşulları ön plana çıkıyor. Sorun eğer bir “bölge” sorunu değil de etnik kimlik meselesi ise sorunu “Türkiye” coğrafyasına şamil bir sorun olarak ele almak gerekiyor. Çünkü, çoğu Kürt kökenli olan Doğu ve Güneydoğu doğumlu nüfusumuzun yüzde 40’a yakını Batı illerimizde yaşıyor.
***
Nüfus sayımlarımızda etnik köken, anadil vb’yi belirlemeye dönük sorular yer almaz, malum. Dolayısıyla Türkiye’deki Kürt nüfus ile ilgili veriler tamamen afakidir. Ama niceliksel ölçümlere de ihtiyacımız var ise bazı varsayımlarda bulunmamız gerekir. Doğu ve Güneydoğu illerimizde doğan nüfusa isteyen (abartılı bir ifade olması pahasına) “Kürt” nitelemesinde bulunsun, isteyen kısaca Doğu doğumlu nüfus desin, 2008 verileri şu gerçekliği sergiliyor; 2007 Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, 21 Doğu-Güneydoğu ilimiz doğumlu nüfus 17.8 milyona yakın. Bu, toplam Türkiye nüfusunun yüzde 25.2’si demek.
Peki, Doğulular, ya da “Kürtler” nerede yaşıyorlar? Nüfus sayımı sonuçları 18 milyona yaklaşan Doğulu nüfusun 7 milyon ya da yüzde 40’a yakınının Doğu ve Güneydoğu illerinde değil, Batı, Orta ve Güney Anadolu illerinde yaşadığını ortaya koyuyor. Yani doğdukları topraklardan bu coğrafyalara göçmüşler. Daha detay bir analiz yaptığımızda, 7 milyondan 6.5 milyonunun 17 büyük merkezde yaşadığı anlaşılıyor.
21 il içinde G.Antep ve Kilis bulunmamaktadır.
Daha çarpıcı olan İstanbul’un durumudur; “Bölge” dışında yaşayan 7 milyon Doğulunun 3 milyonu İstanbul’da hayatını sürdürüyor. Bu anlamda “En büyük Kürt kenti İstanbul!” tezi hiç abartılı değil… İstanbul’u takiben Çukurova’nın, yani Adana ve Mersin’in barındırdığı Doğulu nüfus 800 bini buluyor. G.Antep’i katarsanız sayı 1 milyonu aşıyor. Bu illerdeki Doğulu nüfus, toplam il nüfuslarının yüzde 20’si dolayında.
İzmir’de 700 bini aşkın Doğu ve Güneydoğu doğumlu nüfus var ve onlar İzmir nüfusunda yüzde 20’ye yaklaşan paya sahipler. Kocaeli, Yalova, Bursa gibi Marmara Bölgesi illeri, Doğulular için ayrı bir göç merkezi. Keza, başkent Ankara’da da 430 bini aşkın Doğulu yurttaş yaşıyor ve Ankara nüfusunun yüzde 10’unu oluşturuyor…
Görüldüğü gibi, birçok ülkede gözlenen etnik kimliklerin belli coğrafyada yaşadıkları gerçeği, (İspanya’da Basklılar, Katalanlar örneğinde olduğu gibi) Türkiye için geçerli değil. Uzun yıllar yaşanan göçler ile Doğulu (ya da geniş bir vezinle Kürt) nüfusun yüzde 40’ı Batı illerine yerleşmiş, iş ve aşlarını bu coğrafyalardan kazanıyorlar.
Moda “Kürt açılımı” için politikalar geliştirirken hiç kimse bu gerçeği, hiçbir biçimde gözden uzak tutamaz.