KESK, Kürt sorununa ilişkin görüşlerini açıkladı. Yakalanan olumlu atmosferin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Sami Evren, “Sorunun çözümü için basit bir formül öneriyoruz: Bugüne kadar bu konuda ne yapıldıysa şimdi tersi yapılmalıdır. Savaşa karşı barış; şiddet yerine hoşgörü; ötekileştirmeye karşı yerine koyma; yaralama yerine tedavi etme; inkar yerine tanıma” dedi. KESK, Kürt sorunun çözüme kavuşturulması için […]
KESK, Kürt sorununa ilişkin görüşlerini açıkladı. Yakalanan olumlu atmosferin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Sami Evren, “Sorunun çözümü için basit bir formül öneriyoruz: Bugüne kadar bu konuda ne yapıldıysa şimdi tersi yapılmalıdır. Savaşa karşı barış; şiddet yerine hoşgörü; ötekileştirmeye karşı yerine koyma; yaralama yerine tedavi etme; inkar yerine tanıma” dedi.
Ankara’da bugün saat 11.00’da Mülkiyeliler Birliği’nde yapılan basın açıklamasında KESK,Kürt sorununa bakış açısını ve çözüm önerilerini açıkladı. KESK Genel Merkez yöneticilerinin ve KESK’e bağlı sendikaların yöneticilerinin katıldığı açıklamayı KESK Genel Başkanı Sami Evren yaptı.
Kürt sorunu mutlaka çözülmelidir
DTP ile yapılan görüşmenin geçte olsa olumlu olduğu, ancak bu görüşmenin Başbakan değil AKP Genel Başkanı sıfatıyla yapılmasının anlamakta zorluk çektiklerini söyleyen Evren, savaşın toplumsal doku üzerindeki tahribatının inanılmaz boyutta olduğuna dikkat çekti. Kirli savaşı bilançosunun çok ağır olduğunun vurgulayan Evren, anti demokratik uygulamaların hala sürdüğünü söyledi. Kirli savaşa harcanan para ile 10 tane GAP yapılabileceğini belirten Evren, yoksulluğun ve çözümsüzlüğün dayatıldığını ifade etti.
Kürt sorununun mutlaka çözüme kavuşturulması gerektiğini bunun için, yeni bir eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik Anayasanın oluşturulması gerektiğini söyleyen Evren, Türkiye kimliğinin ön plana çıkarılması gerekiyor dedi.
KESK’in Kürt sorununun çözümü için önerileri
-Yapılacak Anayasada siyasal, kültürel haklar ve özgürlükler üzerindeki katı tutum terk edilmelidir. İlköğretim 12 yıl, zorunlu, parasız ve herkesin kendi anadilinde olmalıdır.
Değiştirilen köy isimleri eski hallerine döndürülmeli, insanların çocuklarına kendi dillerinde istedikleri isimleri takmalarına engel olunmamalıdır.
-Siyasi Partiler ve milletvekili seçimlerine ilişkin yasalar değiştirilmeli, seçim barajları kaldırılmalı ve seçimlerde Türkçe’den başka dillerin kullanılmayacağına dair yasa hükmü değiştirilmelidir. Yerel yönetimlerin yetkileri arttırılmalı her şeyi merkezden yönetmek anlayışı terk edilmelidir.
-Bölgeler arası sosyal-ekonomik farklılıkları ve eşitsizliği giderici önlemler alınmalıdır.
Demokrasiyi güçlendirerek barışı kalıcı hale getirmede yaşanmış mağduriyetlerin giderilmesi esastır. Bu nedenle barışı perçinlemek için Genel Af çıkarılmalıdır.
-Demokrasilerde devlet yapıları şeffaf ve hesap verebilir olur. Korucu sistemi gibi, JİTEM gibi yapılanmalar olmaz, bu yapılanmalar dağıtılmalıdır.
-Bulunduğumuz süreçte oluşan toplumsal beklentiyi güvene dönüştürmek son derece önemlidir. Bunun için öncelikle insanlarımızın ölmemesi, çatışmaların durmasıdır. Silahların susması, operasyonların durması oluşabilecek provakatif girişimlerin engellenmesi için zorunludur.
-Siyasal ve toplumsal aktörlerin tartışma zeminini zehirleyecek, sertliği, kutuplaştırmayı ve sindirmeye yol açacak yaklaşımlardan uzak durması bu ortamın sürdürülmesi için zorunludur.
Sendika.Org- Ankara