İş cinayetlerine karşı 16 Haziran’da greve çıkmaya hazırlanan Limter-İş Sendikası, son günlerde yaşanan işçi ölümlerini protesto etmek 20 Mayıs’ta sabah saatlerinde Selah Tersanesi önüne yürüdü. Sendika üyeleri, kana doymayan patronlar için tersane önüne kanlı tabut bıraktı, oturma eylemi yaptı. Mesai başlangıcı öncesinde İçmeler’de bulunan sendika binasında bir araya gelen tersane işçileri önlükler ve dövizleriyle son […]
İş cinayetlerine karşı 16 Haziran’da greve çıkmaya hazırlanan Limter-İş Sendikası, son günlerde yaşanan işçi ölümlerini protesto etmek 20 Mayıs’ta sabah saatlerinde Selah Tersanesi önüne yürüdü. Sendika üyeleri, kana doymayan patronlar için tersane önüne kanlı tabut bıraktı, oturma eylemi yaptı.
Mesai başlangıcı öncesinde İçmeler’de bulunan sendika binasında bir araya gelen tersane işçileri önlükler ve dövizleriyle son günlerde iki iş cinayeti yaşanan Selah Tersanesi önüne yürüdü. Limter-İş üyeleri yürüyüş boyunca yaptıkları konuşmalarda tersane işçilerine, yapacakları oturma eylemine katılma çağrısında bulundu. Tersane önünde de işçilere hitaben konuşmalar yapan sendikacılar burada polis engelleme girişimleriyle karşılaştı. Gözaltına almakla tehdit eden polis, işçilerin kararlı tutumu ve öfkesi sonucu geri adım attı. Eyleme Emekli-Sen, DİSK, Hava-İş, Uluslararası İşçi Derneği, ESP ve EMEP üyeleri de katıldı.
Bakan ziyaretinden sonra ölen işçi sayısı 17
Yaklaşık 100 tersane işçisi açıklama öncesinde ölüm tersanesi önünde beş dakikalık oturma eylemi yaptı. Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç burada bir açıklama yaptı. Dinç, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in tersaneler ziyaretinde “Geldik, gördük. Tedbirler alınmış sorun yok” sözlerini hatırlattı. Bakan’ın ziyaretinden bu yana 17 işçinin iş cinayetine kurban gittiğini belirtti. Dinç, önceki ‘Tuzla artık kangren olmaya başladı’ diye açıklama yapan Bakan Çelik’e seslendi. “Günaydın diyoruz sayın bakan. Sen gelmeden önce Tuzla tersaneleri kangrendi, artık kesilip atılma safhasına gelmiştir. Ancak siz bunu beceremiyorsunuz. Bakan’ın sözleri malumun ilanından başka bir anlam ifade etmiyor” dedi.
Ölümlerin hesabını kim verecek?
“İzzet Gider’in, Deniz Kaşıkeman’ın, Murat Çalışkan’ın hesabını kim verecek” diyerek tepkisini dile getiren Dinç, yargıya seslenerek; “96 arkadaşımızın ölümüne sebebiyet veren dahası ölümleri tersane işçilerinin “cahilliğine” bağlayan tersane patronlarının hala yakasına yapışmamakta ne kadar ısrar edeceksiniz?” sorusunu sordu. Dinç, ‘Hükümet ağlama duvarı değildir’ diyen AKP Hükümeti’nin muhalefet gibi konuştuğu sürece hükmü olmayacağını belirtti.
AKP Hükümeti’nin halkın sağlık ve emeklilik hakkını gasp eden SSGSS Yasası’nı emekçilerin eylemli karşı itirazına rağmen Meclis’ten geçirdiğini hatırlattı. Hükümet’in tersane patronları karşısında nasıl havlu attığını izah etmesi gerektiğini belirtti. Dinç, “Tersane patronları mı devlet, yoksa devletin gücü tersane patronlarına mı yetmiyor?” diye sordu.
16 Haziran’a hazır olun!
Dinç açıklamasında kangrene dönüştüğü söylenen tersanelerde sorunların çözümü için 16 Haziran’da greve çıkma kararı aldıklarını ifade etti. Tersane işçilerinin sendikaları öncülüğünde çözümü göstereceğini kaydetti. Dinç, “Emekçi kamuoyunu 16 Haziran grevimizi güçlendirmeye çağırıyor yiğit tersane işçilerine, patronlar için değil; kendiniz, çocuklarınız, eşleriniz ve geleceğiniz için 16 Haziran’a hazır olun diyoruz” şeklinde konuştu.
DİSK: Bir işçi binlerce tersaneden daha değerlidir
DİSK Örgütlenme Daire Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da eylemde bir konuşma yaptı. Bir tersane işçisinin binlerce tersaneden daha değerli olduğunu belirten Küçükosmanoğlu, sadece para hesabı yaparak işçilerin yaşamını hiçe sayanların hesap vereceğini ifade etti. Küçükosmanoğlu, tüm emek dostlarını 16 Haziran grevini desteklemeye çağırdı. DİSK Genel Merkezi’nin Limter-İş Sendikası’nın yanında olacağını dile getiren Küçükosmanoğlu, tersane işçilerinin sorunların çözümü için sendikada örgütlenmesi gerektiğini vurguladı.
Saygılı: Bu kanı gözlerini doyursun diye döküyoruz
Limter-İş üyesi işçiler konuşmaların ardından geçtiğimiz hafta yaşamını yitiren iki işçi için Selah Tersanesi önüne iki siyah tabut bıraktı. Tabutların üzerine kan döküldü. Burada konuşan Limter-İş Genel Sekreteri Kanber Saygılı, “Tersane patronları kana doymuyor. Bu kanı gözlerini doyursun diye döküyoruz” dedi.
Öfkeli tersane işçileri eylemde “Artık ölmek istemiyoruz”, “İşçiler birleşin sömürüye son”, “Köle değil işçiyiz, birleşirsek güçlüyüz” sloganlarını haykırdı.
Atılım