İbrahim Şahin baklayı ağzından çıkardı; TRT’de operasyon başlıyor Ahmet Necdet Sezer döneminde Çankaya Köşkü’nden iki kez kararnamesi dönen Sayın İbrahim Şahin, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle adım adım uygulanan senaryo sonrasında üçüncü denemede TRT Genel Müdürlüğü koltuğuna oturdu. Göreve gelir gelmez yaptığı ilk açıklamada “donanımlı ve yetişmiş kadroyu harekete geçireceğim” diyen İbrahim Şahin, anlaşılan sözünde duracak. […]
İbrahim Şahin baklayı ağzından çıkardı; TRT’de operasyon başlıyor
Ahmet Necdet Sezer döneminde Çankaya Köşkü’nden iki kez kararnamesi dönen Sayın İbrahim Şahin, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle adım adım uygulanan senaryo sonrasında üçüncü denemede TRT Genel Müdürlüğü koltuğuna oturdu.
Göreve gelir gelmez yaptığı ilk açıklamada “donanımlı ve yetişmiş kadroyu harekete geçireceğim” diyen İbrahim Şahin, anlaşılan sözünde duracak. Ama, ciddi bir farkla…
“Gelmiş geçmiş en iyi genel müdür benim” demesine rağmen TRT’ye en karanlık dönemini yaşatan ve dört yıllık görev süresinin henüz başında (bir buçuk yıl sonra) istifa ederek ayrılmak zorunda kalan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Şenol Demiröz’den bu yana neredeyse 4 yıldır itilip kakılan, görev verilmeyen, kızağa alınan “donanımlı ve yetişmiş personel”, yeni genel müdür İbrahim Şahin’in sözleriyle umutlanmıştı.
Mevcut kadroyla 40 kanal yönetebileceğini, insan odaklı bir yönetim anlayışını benimsediğini belirten Şahin’in bu yöndeki sözlerinden sonra (kurumlarına büyük bir gönül bağıyla bağlı) birikimli kadrolar, deneyimlerini yeniden TRT’ye aktaracaklarını düşünürken, “bu harekete geçişin” içinde suyu olmayan “bir havuza” doğru olacağını nereden bilebilirlerdi.
TRT Genel Müdürü, bir gazeteciye yaptığı açıklamada, 3 önemli projeden söz ediyor. Şimdi, gelin birlikte bu projelere bakalım. Neymiş?
1. Bin-bin 500 kişi havuza gönderilecek.
Sözünü ettiğimiz “havuz”, Başbakanlık bünyesinde oluşturulan ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşlardan personel aktarımının yapıldığı “havuz”. Havuz tercihi, kurumun ihtiyaçları ve hedeflerine göre yapılacakmış! Çoğu zaman ailesini dahi ihmal ederek gecesini gündüzüne katan, daha doğrusu hayatını TRT’ye adamış cefakar-vefakar yayıncıların son durakları bir havuz olacakmış!
2. Emekliliğe hak kazanmış bin 500- 2 bin kişinin emekliye ayrılması için teşvik edici düzenlemeler yapılacak.
Bunun için kaynak gerekliymiş. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın tavrına göre bu adım şekillenecekmiş!
3. Yaptıkları iş ve uzmanlık alanlarına göre kimi personel de başka bakanlıklara doğrudan kaydırılacak.
Örneğin, sanatçıların Kültür Bakanlığı’na transferi söz konusu olabilirmiş!
Böylece, Türkiye’de bir benzeri olmayan (kamu hizmeti yayıncılığı yapmakla yükümlü) tek kurum olan TRT’ye ayak basalı daha bir ay bile olmadan yeni genel müdürün kafasındaki planı öğrenmiş olduk.
Tıpkı, PTT’de olduğu gibi (yaşayanların anlattıklarına göre) İşe personel kıyımıyla başlanacak. Ve, 3 bin ya da daha fazla TRT’ci öyle ya da böyle kurumdan uzaklaştırılacak.
Sayın Şahin, Zaman gazetesine verdiği mülakatta kendisine yöneltilen “TRT’de personel tasarrufuna gidilecek mi?” sorusuna şöyle yanıt vermişti.
-” Şahin olmayacağız. Aynı yağmurda ıslanıyoruz, aynı güneşin altında kuruyoruz. Yeter ki, insanca bu kuruma, Türk toplumuna, ülkeye hizmet etsinler. Biz onların hep yanında olacağız. TRT’den maaş alıp da TRT’ye ihanet edene de fırsat vermeyeceğiz.”
Acaba, 3 bin 3 bin 500 kişinin kurumuna, toplumumuza ve ülkesine ihanetini mi gördünüz bu bir ayda Sayın Şahin…
Son 4 yılda yapılan yanlışlarla izlenme oranlarında 3. sıralardan 9. sıraya düşen TRT Yayınlarına gelince;
Önceki dönemde hem habercilik, hem de programcılık açısından özel kanallarla ( üstelik de kamu hizmeti yayıncılığından hiç ödün vermeden) yarışan ve büyük başarı kazanan TRT’nin yeniden Türk halkının gönlünü kazanması için mademki benim için “dünya görüşü, ideoloji önemli değildir. İster sağcı ister solcu ister Sünni ister alevi ne olursa olsun. Benim için bunların hiçbir geçerliliği yoktur. Gelin TRT’yi birlikte kurtaralım” diyorsunuz 2004 yılından bu yana hafızalardan silinmeye çalışılan (hem kadrolarıyla hem de yayın içerik ve formatlarıyla) yayıncılığı yeniden hayata geçirin yeter.
Yine diyorsunuz ki, “geçenlerde Filipinler karıştığı zaman hemen devreye girdim, oraya ekip gönderttim. Habercilik rekabetini arttıracağız, artık biz daha fazla sahada olacağız.”
Habercilik, Genel müdürün talimatları ile değil habercilik refleksiyle yapılır. Bu da haberciliği bilen kadrolarla olur. Talimatla değil. İşe, gerçek yayıncıları, işi bilenleri göreve getirmekle başlayın.
O zaman bir hatırlatmada daha bulunayım. TRT 2 Haber Bilgi Kanalı
( bir zamanlar adı da, kendisi de gerçekten böyleydi) Avrupa’nın en iyi 3. haber kanalı seçilmişti. Türkiye’deki haber kanalları TRT 2’yi takip eder olmuştu. Yine TRT 1 Haberleri de en çok izlenen özel kanallarla ciddi rekabet halindeydi.
Sayın Genel Müdüre son olarak bir anımsatmada daha bulunayım. Yayıncılık bir uzmanlık alanıdır, hele kamu hizmeti yayıncılığı daha fazla uzmanlık gerektirir. Orada yayıncıların yetişmesi yıllar, on yıllar alır. Buradaki çalışanlara sıradan bir personel gözüyle bakamazsınız. Eğer öyle düşünüyorsanız büyük bir yanlışın başındasınız. Kurumu, yayıncılığı tanımadan, doğru bilgi sahibi olmadan adım atmayın. Daha doğrusu bu düşünceden hemen vazgeçin.