Bu gün saat.12:30 da İnönü Parkında toplanan Halkevciler “Büyük Ortadoğu Projesini Değil, Halkların Kardeşleşmesini Savun” pankartı açarak bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Halkevciler ülkenin içerisinde bulunduğu bu gerilimli atmosferde yeniden kardeşleşmeyi sağlamak ve ülkemizin emperyalist güçler tarafından Ortadoğu’daki bataklığın içersine çekilmesini engellemek için sokakları faşist güçlere terk etmeyeceklerini belirttiler. Halkevciler adına basın metnini okuyan Burak Kaya; […]
Bu gün saat.12:30 da İnönü Parkında toplanan Halkevciler “Büyük Ortadoğu Projesini Değil, Halkların Kardeşleşmesini Savun” pankartı açarak bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Halkevciler ülkenin içerisinde bulunduğu bu gerilimli atmosferde yeniden kardeşleşmeyi sağlamak ve ülkemizin emperyalist güçler tarafından Ortadoğu’daki bataklığın içersine çekilmesini engellemek için sokakları faşist güçlere terk etmeyeceklerini belirttiler.
Halkevciler adına basın metnini okuyan Burak Kaya;
“Sınır ötesi operasyon” talebi etrafında bir araya gelmiş olan çeşitli siyasal kesimler, yaşanan bu son gelişmenin ardından, daha fazla şiddet ve nefret içeren söylemlerinde artık hiçbir sınır tanımaz olmuştur. Düne kadar ülke siyasetinde birbiriyle iktidar kavgası verenler, şimdi hep birlikte savaşın yanında aynı safta durmakta; bu kesimler tarafından Kürt sorununun çözümünde “askeri yöntemler”, bir kez daha yegâne seçenek olarak dayatılmaktadır” dedi.
Kaya açıklamasına; “Gerçekte, neo-liberal sömürü ve yıkım politikalarının uygulanma sürecinde “dikensiz gül bahçesi” düşü kuran egemenler için, ülkemizde anti-demokratik, baskıcı bir rejiminin yaşama geçirilmesinin önü açılmaktadır. Bu baskıların ve yaygınlaştırılan linç kültürünün, demokratik güçleri sindirmesine izin vermeyeceğiz.” diyerek devam etti.
“Çözüm, halklar arasında yeniden kardeşleşmeyi sağlamaktır. Ancak öncelikle bu yolda adımların atılabilmesine uygun bir barış ve diyalog ortamını hemen bu günden oluşturulması gerekmektedir.” diyen Kaya, “amacımız, gençlerimizin yok olup gitmesini engellemek ve annelerimizin göz yaşlarını dindirmek ise; bunun da daha fazla şiddet ve nefret doğuracak adımlardan kaçınılmasıyla olabileceğini” söyledi.
Ülke genelinde yürütülen faşist saldırılara da değinen Kaya: “Askeri yöntemlerle bir çözüme ulaşma fikriyatını toplum içinde meşrulaştırmaya çabalayan egemen güçler ırkçı-faşist güçlerin aydınlara ve demokratik kurumlara yönelik saldırılarına yol vermekte; ülkemizde bir “linç kültürü” yaygınlaştırılmaktadır. Oluşturulan bu koşullarda Halkevlerine de bir dizi saldırı gerçekleştirilmiştir. Ankara Batıkent Halkevi silahlı saldırıya, Eskişehir Halkevi 3 kere taşlı sopalı saldırıya uğramış ve Ayvalık Halkevi kundaklanmıştır. Ayrıca geçtiğimiz salı Çukurova Üniversitesi’nde demokrat öğrencilere karşı gerçekleştirilen saldırı da bu gerilim siyasetinin açık bir parçasıdır” dedi.
Ayrıca Halkevciler yapmış oldukları açıklamayla 3 Kasımda Ankara’da gerçekleştirilecek olan Özgür-Demokratik ve Eşitlikçi bir Türkiye mitingine çağrıda bulundular.
Sendika.org-Adana