Gebze Cezaevi’nden merhaba, Biraz önce havalandırma kapımız kapatıldı. Artık sabahın yedisinde havalandırmaya adım atabileceğiz ancak. Tek tek yıldızlar belirginleşmeye başladı. Güneşin son ışıkları parçalı bulutlara vurunca öyle güzel oluyor ki gökyüzü. 2006 21 Eylül’ünden bugüne bir yıla yakındır Gebze cezaevinde tutsak bulunmaktayım. Sebahat Tuncel’i zılgıtlarla uğurladığımız cezaevi. Özgürlük mücadelesine emek vermiş kimler yok ki. Bende […]
Gebze Cezaevi’nden merhaba,
Biraz önce havalandırma kapımız kapatıldı. Artık sabahın yedisinde havalandırmaya adım atabileceğiz ancak. Tek tek yıldızlar belirginleşmeye başladı. Güneşin son ışıkları parçalı bulutlara vurunca öyle güzel oluyor ki gökyüzü.
2006 21 Eylül’ünden bugüne bir yıla yakındır Gebze cezaevinde tutsak bulunmaktayım. Sebahat Tuncel’i zılgıtlarla uğurladığımız cezaevi. Özgürlük mücadelesine emek vermiş kimler yok ki. Bende Tekstil-Sen Sendikasının Genel Başkanı olarak burada bulunmaktayım.
Yargının bağımsız olmadığı, Anayasa Mahkemesinin MGK direktiflerince hareket ettiği, çetelerin, işkencecilerin büyük bir bölümünün korunduğu, tutuksuz yargılandığı bu koşullarda cezaevlerine bizleri doldurmaya devam ediyorlar.
Sendikamızın, sendikaların, kültür kurumlarının, gazetelerin basılmasının talimatını veren, en son Gündem gazetesinin kapatılması kararını alan yargı mensuplarının adı seks skandallarında ve uyuşturucu çeteleriyle çıktığı şu günlerde, tutuklanmamızın hiçbir maddi gerçeğe dayanmadığı-dayandırılamadığı, bağımsız olmayan yargının siyasi kararları nedeniyle alındığı görülmelidir.
Benim şahsımda veya tek tek kurum yöneticilerinin şahsında yargılanan, hedef haline getirilen sosyalist fikirlerimiz ve kurumlarımızdır. Örneğin; milyonlarca kölece çalıştırılan tekstil işçileri için sendikamızın doğru bir adres haline gelmeye başlamış olması tehlikesi sermaye sınıflarını tahammülsüzleştirmektedir.
Söz, örgütlenme ve eylem alanlarının iyice daraltıldığı, bizim gibi siyasi nedenlerle yargılananların sayısının her arttığı koşullarda bu alanların daha da daralacağı ve sıranın mücadeleci, muhalif herkesi kapsayacağı bilinmelidir. Bunun için; 7 Ağustos günü Beşiktaş Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmamıza ilginizi, duyarlılığınızı ve katılmanızı bekliyorum-bekliyoruz.
Dört duvar arasından özgürlüğe, buluşmaya…
Çalışmalarınızda başarılar. Sevgiyle kalın. 02.08.2007
Tekstil-Sen Sendikası Genel Başkanı
Ayşe Yumli Yeter(Tutuklu)