Bolivya başkanı Evo Morales 23 Mart’ta 14 aylık başkanlığı süresinde kamu petrol şirketi YPFB’nin başına getirilen dördüncü müdürü yemin töreniyle göreve başlattı. İşletmenin yöneticisi ülkenin en çok desteklenen programına (doğalgaz kaynaklarının kamulaştırılması) gölge düşüren skandalın ortaya çıkmasından sonra değiştirildi. Morales törende, “Yapılan hatalar bizim, başarılar halkın”, dedi ve doğalgaz kamulaştırılmasında YPFB’de yeni sürecini Guillermo Aruquipa […]
Bolivya başkanı Evo Morales 23 Mart’ta 14 aylık başkanlığı süresinde kamu petrol şirketi YPFB’nin başına getirilen dördüncü müdürü yemin töreniyle göreve başlattı. İşletmenin yöneticisi ülkenin en çok desteklenen programına (doğalgaz kaynaklarının kamulaştırılması) gölge düşüren skandalın ortaya çıkmasından sonra değiştirildi.
Morales törende, “Yapılan hatalar bizim, başarılar halkın”, dedi ve doğalgaz kamulaştırılmasında YPFB’de yeni sürecini Guillermo Aruquipa Copa yönetiminde başlattı. “Yapılan bu derin dönüşümün bir bedeli olduğuna her geçen gün daha çok inanıyorum”.
Kargaşanın merkezinde Bolivya hükümetinin on iki uluslararsı doğalgaz şirketiyle imzaladığı 44 anlaşma yatıyor. Birçok hükümet senatörünün belgeleri okumadıklarını kabul etmelerine rağmen Senato 28 Kasım’da anlaşmaları onayladı. Mayıs’ta kabul edilen kamulaştırma kararnemesine göre altı ay içinde hazırlanması gereken kesin kontratlar sürenin bitiminden ancak birkaç saat önce tamamlandı.
Altı aylık süre şiddetli tartışmalara sahne oldu ve Haziran ayından beri hükümetin ilk hidrokarbon bakanlığı görevini sürdüren Andre Soliz Rada ilk kurban oldu. Rada hükümetin “dik kafalı” bakanlarından biri olarak tanınıyordu. Bolivya’da en büyük yatırımcılardan biri olan Brezilya şirketi Petrobras’ın baskısıyla hükümet fiyat ve ticaret denetimini tümüyle YPFB’ye veren bakanlık kararını iptal edince, Soliz Rada istifa etti.
Kamulaştırma kararını geçersiz kılmayı uman uluslararası şirketler, Bolivya’yı terk etme tehdidiyle baskıyı sürdürdüler. Ancak uluslararasını şirketlerden biri süre bitiminden iki gün önce kontrat imzalamaya karar verince, diğerleri de onu takip etti.
Süre bitiminden sonra da “geri ödenecek masraflar” eki dahil, pazarlıklar devam etti. Kontrata eklenen bu madde şirketlerin ödeyeceği vergileri etkiliyordu. Bu pazarlıklara daha sonradan YPFB’nin yöneticisi olan ve skandal sırasında istifa etmek zorunda kalan Manuel Morales Olivera başkanlık etti. Pazarlıklar o zaman YPFB’nin başkanı olan Juan Carlos Ortis ve hidrokarban bakanı Carlos Villegas’ınn gıyabında yürütüldü.
Muhalefetin çoğunluk olduğu Senato’da iki yedek senatör (asıl senatörlerin yokluğunda vekillik eden) muhalefetin boykotuna uymadı ve kontratların onaylanması için gereken salt çoğunluk sağlandı. Ama sorun onaylanan kontratların hatalı olmasıydı.
Çoğunlukta olmaları ve düzen medyasını kontrol edebilmelerinden yararlanan muhalefet, Sosyalizme Doğru Hareket’e (MAS) karşı “devlete ekonomik zarar” verdiği suçlamasıyla kırıcı bir saldırı başlattı.
Senato’da konuşan Soliz Rada, ana muhalefet partisi PODEMOS’tan olanların, örneğin eski başkan Jorge “Tuto” Quiroga’nın, kontratları soruşturmaya hakkı olmadığını çünkü doğal kaynakların en yoğun şekilde onların yönetimi zamanında yağmalandığını söyledi.
“Evo Morales hükümetinin yüzünü halka döndüğünü, dışlanan ve kenara itilen sektörlerin geri kazanıldığını” kabul eden Soliz Rada yine de kontratların kamulaştırma kararnemesinin ilk ruhundan uzaklaştığını söyledi.
Kontratlarda uluslararası şirketlerin Bolivya doğalgaz rezervlerini borsada kendilerine aitmiş gibi kayıt ettirip ettiremiyeceklerinin belirsiz olduğuna özellikle dikkat çekti. Rezervlerin borsada YPFB adına kayıt ettirilmesi Bolivya’nın endüsrileşmesi ve iç pazara yönelik gaz boru hattının inşası için fon sağlayabilecek.
Soliz Rada’ya göre YPFB yönetimi kontratları onaylamadığı için (yasaya göre yönetimin onayı gerek) kontratlar yeniden görüşülmeli. Ülkenin ekonomisi çoğunlukla hidrokarbonlara dayanıyor. Rada, “Benim için asıl sorun ulusal ekonomiye ne olacağı”, dedi.
“İmzalanan kontratlar için hükümeti kınamıyorum” diyen Rada ama kendisi olsaydı uluslararası şirketlerden gelen baskıya karşı daha farklı davranacağını söyledi ve ekledi, “ülkeye gerçeğin açıklanması gerek… hata yapıp sonra en iyisini yaptık diyemezsiniz.”
Cochabamba’da bulunan Demokrasi Merkezi’nden (Democracy Center) Aaron Louma’ya göre devletin gazdan gelen gelirini 200 milyon dolardan 1.200 milyon dolara yükseltecek olan “hükümetin kamulaştırma politikasını uygulamak kolay iş değil”.
Louma’nın 26 Mart tarihli raporu Villegas’ın “Daha önceden sadece kağıt imzalamakla görevli olan bir bakanlığı enerji politikasını düzenleyen bir bakanlığa çevirmemiz gerek… Sadece kontratları damgalamağa alışmış bir kamu şirketini büyük bir endüstrinin başlıca operatörü yapmamız gerek” dediğini yaziyor.
Louma’nın raporuna göre: “Geçen hafta Senato’da verdiği ifadede YPFB’nin eski yöneticisi Ortiz kontratlardaki sorunlara dikkat çektikten sonra, ocak ayında istifa etmesinin nedeninin kendisi hakkında “dezenformasyon savaşı” başlatan hükümet görevlilerin yarattığı sürekli istikrarsızlık ve baltalama olduğunu söyledi. Böylesi iç çekişmeler YPFB’nin Bolivya’nın petrol ve gaz kaynaklarını geliştirmek için birlikte çalışacak yetenekli bir ekip kurulması bakımından iyiye işaret etmiyor.
Bu sorunlar sadece hidrokarbon sektörü için değil, Morales hükümetinin hem kapitalist devlet bürokrasisi hem de MAS’taki çürümeyle karşı karşıya kaldığı bütün alanlar için bir gerçek. Son hafta içinde MAS’tan üç lider kovuldu ve Parlamento’da Temsilci Nemesia Achacolla ve Senatör Lino Villca’nın kamu görevlerini sattıkları suçlamasıyla soruşturma açılması için dokunulmazlıklarının kaldırılması istendi.
4 Nisan 2007
[Green Left Weekly’den Emine Kunter tarafından Latinbilgi için çevrilmiştir]