DİSK/Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ile 1 Mayıs üzerine konuştuk… İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs yaklaşıyor. İşçi sınıfına dönük kapsamlı saldırıların eşiğinde 1 Mayıs’ı karşılıyoruz. Bir yandan işçi sınıfına kölelik koşulları ve sefalet dayatılırken, işçi ve emekçilerin emeklilik ve sağlık hakkına da göz dikilmiş durumda. Diğer yandan işçi ve […]
DİSK/Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ile 1 Mayıs üzerine konuştuk…
İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs yaklaşıyor. İşçi sınıfına dönük kapsamlı saldırıların eşiğinde 1 Mayıs’ı karşılıyoruz. Bir yandan işçi sınıfına kölelik koşulları ve sefalet dayatılırken, işçi ve emekçilerin emeklilik ve sağlık hakkına da göz dikilmiş durumda. Diğer yandan işçi ve emekçiler iş güvencesinden yoksun bir şekilde sözleşmeli, taşeron vb. şekillerde istihdam edilmek isteniyor. Sermaye devleti son yılların en ağır saldırısını gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Tüm bu saldırılar İMF, DB ve diğer emperyalist kuruluşların emirleri doğrultusunda gerçekleşiyor. Ortadoğu’da sürmekte olan emperyalist savaş ve işgal, tırmandırılan şovenizm dalgası, devletin artan baskısı, saldırılar devam ediyor. Saldırıların arttığı böylesi bir dönemde 1 Mayıs’ı karşılıyoruz. DİSK, 40. kuruluş yılında, ’77 1 Mayıs katliamının 30. yılında yaptığı Başkanlar Kurulu kararı ile 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması gerektiğini söyleyerek bir süreç başlattı. Siz bu karara ilişkin ne düşünüyorsunuz?
1 Mayıs 2007 gerçekten önemli sorunları yaşadığımız bir süreçte gerçekleşti. Genel olarak işçi sınıfına, çalışanlara ve halka yönelik hak gasplarının yaşandığı, hükümetin DB ve IMF reçetelerini hayata geçirdiği, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamusal hakların ortadan kaldırıldığı, çalışma koşullarının olumsuz yönde gittiği ve güvencesizleştirildiği bir süreçte yaşanıyor.
DİSK Başkanlar Kurulu, 2007 1 Mayıs’ını, bu sene DİSK’in 40. yılı ve 1 Mayıs 1977 katliamının 30. yılı olması nedeniyle Taksim’de kutlama kararı aldı. Biz de sendikamız olarak DİSK Başkanlar Kurulu tarafından alınan bu kararı destekliyor ve hayata geçirilmesi için de sendikamız olarak üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz.
DİSK, aldığı bu kararın bir gereği olarak sürece nasıl hazırlanıyor? Tabanda, şubelerde, işyerlerinde 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına dönük neler yapıyor, neler yapması gerekir?
DİSK Başkanlar Kurulu’nun aldığı bu karar hem DİSK içerisinde hem de dışarıya dönük olarak 1 Mayıs’ı birlikte örgütleyeceğimiz kurum ve kuruluşlarla birlikte yürütülüyor. DİSK, kendi konfederasyonuna bağlı sendikalara yönelik bir genelge yayınlayarak bir çalışma programı çıkardı. Bu çalışma programında esas olarak, tüm işyerlerinde 1 Mayıs çalışmasının çok yaygın bir biçimde yapılması ve ortak bildiri okunması, işyerleri ve temsilci toplantıları, eğitim çalışmaları, imza standları ve kokart takma gibi çeşitli biçimler altında 1 Mayıs faaliyetinin bir ay boyunca yoğunlaştırılmış şekilde yürütülmesini planlanıyor ve bu plan hayata geçiriliyor. Biz de sendikamız olarak, örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde bu çalışmayı yürütüyoruz. Aynı zamanda, DİSK, 1 Mayıs kutlamasının merkezi olarak da faaliyetlerini yürütüyor, 1 Mayıs’ı birlikte kutlayacağımız kurumlarla, demokratik kitle örgütleriyle, başta KESK olmak üzere sendikalarla, diğer siyasi partiler, platformlar ve devrimci güçlerle bu sürecin ortaklaştırılması adım adım örülüyor.
DİSK ve Dev Sağlık-İş olarak işyerleri üzerinden 1 Mayıs öncesi yapılacak olan çalışmaları anlatır mısınız? Ve şimdiye kadarki süreçte neler yaptınız?
İstanbul’da iki ayrı yakada bölge toplantısı gerekleştirdik. DİSK’e bağlı tüm şube başkanlarının katıldığı bir toplantı yapıldı. Bu toplantılarda bu çalışmalar organize edildi. Önümüzdeki dönemde bunlar yeniden yapılacak. Daha geniş bir biçimde temsilciler kurulu, temsilciler meclisi toplantıları yapılacak. DİSK en azından kendi örgütlü olduğu işyerlerinde, belediyelerde, fabrikalarda bu çalışmayı kendi örgütlülüğü doğrultusunda hayata geçirmeye çalışıyor. Kuşkusuz, burada şunu söylemek gerekir ki, bugün örgütsüz işçi kitlesi çok büyük, yani konfederasyonların kapsayamadığı büyük bir örgütsüz işçi kitlesi var. İşçilerin yoğun olduğu bölgelerde açılacak standlar, toplanacak imzalar, buralarda dağıtılacak bildiriler gibi çalışmalar, sendikalı işçilerle yürütülen faaliyetin dışında önemli bir yer tutacak. Tüm örgütlü olduğumuz illerdeki sağlık işçileri de 1 Mayıs’ta Taksim’de olacaklar.
1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama iddiasının altının doldurulması, güçlendirilmesi, geliştirilmesi açısından DİSK’in dışındaki güçlerle bundan sonraki süreçte daha somut olarak neler yapılabilir?
Bu 1 Mayıs, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak gerçekten herkes için çok önemli. Bu sene 1 Mayıs’ı KESK, TMMOB, TTB, diğer meslek odaları, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve devrimci güçlerle birlikte yürütüyoruz. Bu çalışmalar aslında yaklaşık olarak 15 gün önce ortak faaliyeti örgütlemek için başladı. Her hafta, bazen haftada iki kez toplantılar yapıyoruz ve 1 Mayıs’ın içeriği, ön çalışmaların ortaklaştırılması sağlanmaya çalışılıyor ve bu çalışmalar oldukça olumlu gidiyor. Bununla ilgili bir takvim bugünlerde açıklanacak. Geçen hafta biliyorsunuz ortak basın açıklaması yapıldı, bu örgütlerin genel başkanları ve temsilcileri katıldı ve 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağımız deklare edildi. Bunun dışında imza kampanyaları yürütülecek, merkezi yerlerde standlar açılacak, 1 Mayıs’ta okunmak üzere ortak bir deklarasyon hazırlanacak. 1 Mayıs gününün organizasyonu için de ortak faaliyet yürütülüyor.
DİSK, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama kararını 40. yıl etkinliğinde açıklamıştı. DİSK’in bu açıklamasına karşı Türk-İş, “birlikte hareket etmek yerine tek başlarına program açıkladılar, bizlere de sonradan katılın dediler” diye ifade etti. Yani DİSK’in en başta kendilerinden habersiz bir açıklama yaptığını ve daha en baştan ortak hareket etme zemininin ortadan kalktığını söylediler. Türk-İş’in bu açıklaması konusunda ne düşünüyorsunuz?
1 Mayıs 2007’nin Taksim’de gerçekleştirilmesi kararı aslında bugün alınmış veya DİSK’in Başkanlar Kurulu tarafından alınmış bir karar değildir. Geçen yılki 1 Mayıs’ta, yani 1 Mayıs 2006’da, Kadıköy’de Türk-İş ve Hak-İş’le birlikte yaptığımız mitingte karar altına alınmıştı. Ve o günkü mitingte, Türk-İş ve Hak İş’in de bu kararın altında imzalarının olduğu bir ortak deklarasyon kamuoyuna ifade edilmişti. DİSK, KESK ve diğer sendikalar ve meslek örgütleri bu kararın gereğini yerine getirmeye çalışıyorlar. Türk-İş ve Hak-İş’le de en başta görüştük. DİSK olarak 1 Mayıs organizasyonuna başladığımız ilk günlerde, ETUC üyesi dört konfederasyon arasında görüşmeler yapıldı ilk önce, dört konfederasyon olarak bu süreci örgütlemek için. Tüm çabalarımıza rağmen Türk-İş ve Hak-İş bu ortaklaşma önerisine sıcak bakmadılar. Şimdi duyuyoruz ki, Taksim’in dışında bir Kadıköy başvurusu yapmayı planlıyorlar. Bunun doğru olmadığını ve özellikle bu yıl içinde bulunduğumuz siyasal atmosfer ve siyasal süreç düşünüldüğünde, 2007’de Taksim’de yapılacak olan 1 Mayıs’ın çok önemli bir yerde durduğunu, bu süreci bilerek bozacak yaklaşımların doğru olmadığını ve Taksim 1 Mayıs’ının bu ülkede yürütülen mücadeleler açısından önemli bir yer tuttuğunu düşünüyoruz. Başta Türk-İş ve Hak-İş olmak üzere tüm emek örgütlerini Taksim’de görmek istiyoruz.
DİSK dışındaki güçlere, siyasi partilere, konfederasyonlara, ilerici, devrimci güçlere mesajı
nız nedir?
1 Mayıs 2007 Türkiye’de işçi sınıfı, ezilenler ve halkların özgürlük mücadelesi açısından çok önemli. İşçi sendikaları ve konfederasyonlar başta olmak üzere, tüm ilerici toplumsal muhalefet örgütlerinin bu süreçte üzerine düşeni yapması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu sene hem 1977 katliamının hesabını sormanın hem de Taksim’de gerçekleştirilecek bir 1 Mayıs’ın çok önemli bir kazanım olacağını söylemek gerekiyor. Bu 1 Mayıs’ın işçilerin kendi sözlerini söylemesi için önemli bir gün olduğunu, birlikte ve beraberlik içerisinde kutlanması gerektiğini düşünüyoruz ve istiyoruz. Bunun için de herkes üzerine düşeni yapmalı ve buna uygun bir sorumlulukla davranmalıdır.
Kızılbayrak