DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından imalat sanayindeki işçilere yönelik yapılan araştırmada, Türkiyeli işçilerin çok çalışıp, çalışmasının karşılığını alamadığı belirtildi.

Sendikanın Araştırma Dairesi, Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu’nun (UMF) verilerinden yola çıkarak yaptığı araştırmada, bazı ülkelerde işçilerinin çalışma sürelerine göre alım gücünü ortaya koydu. Araştırmaya göre, Türkiye, değerlendirmeye alınan 54 ülke içinde, çalışılan süreye bağlı alım gücü sıralamasında 40. sırada yer alıyor.

İsviçreli işçiler istediği ürünü alabilmek için en az çalışmak zorunda olan grubu oluşturuyor. Buna karşın Tanzanyalı işçinin bazı ürünleri almaya ömrü bile yetmiyor. İsviçreli bir işçinin ortalama büyüklükte bir otomobili alması için 3 ay başka bir harcama yapmadan çalışması yeterli olurken, Tanzanyalı bir işçinin 640 ay, yani 53 yıldan fazla çalışması gerekiyor. Tanzanyalı işçinin çalışması gereken süre İsviçreli işçinin 213 katını aşıyor.

Türkiye’deki bir işçinin aynı otomobili almak için çalışması gereken süre ise İsviçreli işçininkinin 10 katına karşılık geliyor.

En zor buzdolabı alınıyor

Türkiye’deki bir işçinin göreceli olarak almakta en zorlandığı ürünü buzdolabı oluşturuyor. Türk işçisi buzdolabı alma zorluğunda 54 ülke içerisinde 47. sırada bulunuyor. Buzdolabını almak için Türk işçisi 273 saat 7 dakika çalışırken, İsviçreli bir işçinin buzdolabı alması için 12 saat 23 dakika çalışması yetiyor.

Temel gıda maddelerinden 1 kilogram eti satın almak için Türkiye’deki işçi 2 saat 48 dakika çalışmak zorunda kalırken, bu süre Almanya’daki işçi için 27, Finlandiya’daki işçi için 28, Avusturya’daki işçi için 47 dakika geriliyor.

Süt almak için Türkiye’de işçinin çalışması gereken süre 22 dakikayı bulurken, Almanya, Belçika, Finlandiya gibi ülkelerde bu süre 2 dakikayla sınırlı bulunuyor. Yunanistan’da bu süre 14 dakikaya, Tanzanya’da 9 saat 37 dakikaya karşılık geliyor.

Kira açısından yapılan değerlendirmede ise Türkiye orta sıralarda yer alıyor. Geliri ile kira ödemekte en çok zorlanan işçi Hindistan’da bulunuyor. 90 metre kare bir evde oturmak için Hintli bir işçi, 340 saat çalışmak durumunda kalıyor. Hindistan’ı sırası ile Kolombiya, Kosova, Güney Afrika Cumhuriyeti, Meksika takip ediyor.

Kira için en az çalışan işçi ise İngiltere’de yaşıyor. İngiltere’de bir işçi kirasını ödemek için yalnızca 12 saat 30 dakika çalışıyor. İngiltere’yi sırasıyla Çek Cumhuriyeti ve Macaristan takip ediyor. Türkiye’de ortalama gelirli bir işçinin kira ödemek amacıyla çalışılması gereken ortalama süre ise 62 saat 17 dakika olarak hesaplanıyor.

Alım gücü sıralaması

Araştırmaya konu ülkelerden bazılarının çalışma sürelerine göre alım gücü sıralamasında yerleri şöyle:

1-İsviçre
2-Almanya
3-Danimarka
4-Japonya
5-İngiltere
6-ABD
7-Norveç
8-Avustralya
9-Kanada
10-Finlandiya
25-Yunanistan
30-Arjantin
31-Rusya
35-Güney Afrika
38-Brezilya
39-Kırgızistan
40-Türkiye
45-Romanya
49-Hindistan
54-Tanzanya

En çok dinlenme Almanya ve Fransa’da

Araştırmaya göre, Türkiye, 45 saatlik haftalık çalışma süresi ile veri alınan 60 ülke arasında imalat sanayinde en çok çalışılan ülkeler sıralamasında 8. sırada bulunuyor.

En yüksek haftalık çalışma süresi Peru, Nepal, Tayland, ve Meksika’da 48 saatle görülüyor. Almanya ve Fransa ise 35 saatlik haftalık çalışma süresi ile işçisine en fazla dinlenme hakkı veren ülkelerin başında geliyor. Saat ücretinin en düşük olduğu ülkelerin başını 0,16 dolarla Nepal çekiyor. Çalışma saatinin en fazla olduğu Tayland en az saat ücreti olan 11., Meksika 17. ülke durumunda bulunuyor. Türkiye ise en az saat ücreti sıralamasında 24. ülke sırada yer buluyor.

“Türkiyeli emekçiler”

Birleşik Metal-İş Sendikası Yönetim Kurulu’nun konuyla ilgili değerlendirmesinde, çalışma sürelerine göre alım gücü konusunda ülkeden ülkeye yaşanan farklılıklara dikkat çekilerek, araştırmada, dünyadaki “zengin kuzey” ve “yoksul güney” arasında çelişkinin çok açık bir biçimde görüldüğü belirtildi.

Yoksullukla sömürü arasında ciddi bir bağlantı olduğu ifade edilen değerlendirmede, “Alım gücü düştükçe, çalışma süreleri de uzamaktadır. Bu da küresel eşitsizliğin devasa boyutlarda ulaşmasına yol açmaktadır” denildi.

Dünyada iletişim ve teknoloji alanında yaşanan değişimle birlikte giderek çelişkilerin de belirginleştiği bir sürecin yaşandığı dile getirilen değerlendirmede, şunlar kaydedildi:

“Türkiye bu süreçte arada kalmış bir ülke durumunda. Pek çok alanda en alttakilerle aynı konumda yer alıyor. Oysa Türk emekçisi böyle bir durumu hak etmiyor. Çalışma sürelerine bakıldığında Türkiye işçisi dünyanın en çalışkan işçileri arasında. Ancak ücretlere bakıldığında sonlarda yer alıyor. Bu Türkiye’deki sömürü düzeyini açıkça ortaya koyuyor.

Türkiye’yi rekabet adına sömürünün açık alanı haline getirmeye çalışanlar, bu ülke insanına kötülük yaptıklarının ve bu ülke insanının bu kötülükleri unutmayacağının farkında olmalıdır. Türkiye ucuz iş gücünün, sömürünün değil, niteliğin, eğitimin, bilginin ve refahın ülkesi olmalıdır. Planlamayı değil, rekabeti kutsayan yeni liberal politikalarla bunu gerçekleştirme şansı yoktur.”

Kaynak: AA