Halkevleri Film Atölyesi ve Halkevleri Kadın Komisyonu Mart ayında yapılacak olan film gösterimleri ve söyleşiler için ortak bir çalışma yaparak, kadın yönetmenlerin filmlerinden ve kadın temalı filmlerden oluşan bir program belirledi. Mart ayı boyunca her cumartesi günü devam edecek etkinliklere birçok ünlü sinema emekçisi de konuk olacak. Gösterim ve söyleşiler İstanbul Halkevi Sinema Salonu’nda gerçekleştirilecek. […]
Halkevleri Film Atölyesi ve Halkevleri Kadın Komisyonu Mart ayında yapılacak olan film gösterimleri ve söyleşiler için ortak bir çalışma yaparak, kadın yönetmenlerin filmlerinden ve kadın temalı filmlerden oluşan bir program belirledi. Mart ayı boyunca her cumartesi günü devam edecek etkinliklere birçok ünlü sinema emekçisi de konuk olacak. Gösterim ve söyleşiler İstanbul Halkevi Sinema Salonu’nda gerçekleştirilecek.
Konuyla ilgili olarak Halkevleri film Atölyesinin ve Halkevleri Kadın Komisyonu’nun kaleme aldığı metin ile gösterim ve söyleşi programı şu şekilde:
Halkevleri, 2007 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü “Herkes Sussun Kadınlar Konuşsun” sloganıyla düzenlenen bir haftalık etkinliklerle kutluyor: “Herkes Sussun Irkçılığa, Ayrımcılığa, Yoksulluğa, Şiddete Karşı Kadınlar Konuşsun”.
Halkevleri Film Atölyesi tarafından İstanbul Halkevi’nde düzenlenen aylık film gösterimleri ve söyleşi programı da Mart ayında kadın filmlerine ve kadın sanatçılarla, kadın sanatçılara dair yapılacak söyleşilere ayrıldı. Bu tercihin altında; pek çok sanat dalı gibi kadınların sanatsal üretiminin çeşitli zorluk ve engellerle karşılaştığı, kadınların yalnızca “yıldızlar” olarak göze battığı sinema sanatında değerli ürünler veren kadın yönetmenleri tanımak ve görünür kılmak gibi bir niyet var. Türkiye’de sinema alanında ürün veren öncü kadın yönetmenler kadar günümüz sanatçılarının ve belgeselcilerinin ürünleri bu ayki programımızı oluşturdu. Kadın sanatçıların ürünlerinin kadınların ırkçılığa, ayrımcılığa yoksulluğa ve şiddete karşı yükselttikleri sesi daha da gürleştireceğine inanıyoruz. Öte yandan günümüzün yoksulluk ortamında kültür ve sanat etkinliklerinden tam anlamıyla yalıtılan, tek eğlencesi kalitesiz televizyon programlarını izlemek haline gelen yoksul kadınları, kadın yönetmenlerin filmleriyle buluşturmak ve onlarla yüz yüze tartışmalarda buluşturmak da bizler açısından önemli.
Kadın filmleri gösterimini yalnızca tek bir ayla sınırlı tutmamak da başka bir hedefimiz. Yoksul kadınlarla kadın yönetmenlerin buluşmasının her iki kadın grubu açısından da verimli sonuçlar yaratacağına inanıyoruz.
Gösterim ve söyleşi programı:
3 Mart Cumartesi
15.00 Film gösterimi: Bulutları Beklerken
17.00 Söyleşi: Yeşim Ustaoğlu
10 Mart Cumartesi
15.00 Film gösterimi: Oyun
17.00 Söyleşi
17 Mart Cumartesi
15.00 Film gösterimi: Kaşık Düşmanı
17.00 Bİlge Olgaç Söyleşisi: Sinema emekçisi ve sanatçı dostları (Perihan Savaş – Halil Ergün)
24 Mart Cumartesi
15.00 Film gösterimi: Uçurtmayı Vurmasınlar
17.00 Söyleşi: Tunç Başaran
31 Mart Cumartesi
15.00 Film Gösterimi: Görüşeceğiz/Lale
16.00 Film Gösterimi: Çocuklarından Doğan Anneler
17.00 Söyleşi: Dilek Çolak
Gösterimi yapılacak olan filmlerin konuları ise şu şekilde:
Bulutları Beklerken
Yönetmen: Yeşim Ustaoğlu
Birinci Dünya savaşı’ndan sonra Osmanlı Ordusu, Karadeniz’deki Rum köylerini boşaltmaya başlamıştır. Evinlerini terk etmek zorunda kalan aileler yollara düşerek güneye doğru ilerlemeye başlarlar. Ayşe ve ailesi de böyle bir yolculuğa çıkmıştır. Ayşe (Eleni) ailesinin bir kısmını geride bırakarak, küçük kardeşiyle Mersin’e varır. Burada bir Türk ailesi tarafından evlat edinilir. Bu yeni gelişmelerle hayatı değişen ve birtakım seçimler yapan Ayşe, yıllar sonra geçmişin pişmanlıklarıyla içsel bir hesaplaşmaya girer.
Kaşık Düşmanı
Yönetmen: Bilge Olgaç
1980 yılının Kasım ayında Ankara’nın Keskin ilçesine bağlı Danacıobası köyünde meydana gelen bir faciadan esinlenilmiştir. Film Nevşehir ili Ürgüp İlçesi Bahçeli Köyünde çekilmiştir.
Konu: Düğün sırasında bir gaz tüpü patlar. Paniğe kapılan çok sayıda kadın ve çocuk yaşamını yitirir. Bu facia, özellikle de kadınsız kalan köy erkeklerini etkiler. Kadınsız köye tüp faciası üzerine bir film çekmek amacıyla bir Alman TV ekibi gelir ve olaylar gelişir. Başlık parasını, töreleri toplumsal bir bakış açısı içinde vermeyi başaran ironik bir deneme.
Uçurtmayı Vurmasınlar
Yönetmen: Tunç Başaran
Beş yaşındaki bir çocuğun gözüyle kadınlar hapishanesinin ve sevginin öyküsüdür anlatılan. Küçük Barış’ın (Ozan Bilen) bu dört duvar arasında ne suçu vardır ki? Oysa esrardan tutuklanan annesi değil midir? Barış henüz algılayamadığı bir garip dünyanın içinde, her yanı soğuk ve sağır duvarlarla çevrili bir hapishane avlusunda gökyüzünü ve özgürlük uçurtmalarını gözlemektedir. İnci Abla’sı (Nur Sürer), Özgürlüğüne kavuştuktan sonra bir gün uçurtma olup geri döneceğine söz vermemiş midir?
Görüşeceğiz Lale
Yönetmen: Dilek Çolak
Lale Çolak, cezaeviyle 15 yaşında tanıştı. Eyüp’te, ‘duvara yasadışı yazı yazamaktan’ ötürü tutuklanıp yedi ay cezaevinde yattı. Daha sonra defalarca cezaevine giren Çolak, son olarak 1996 yılında ‘ölüm orucu’ eylemine destek için Unkapanı’nda yapılan izinsiz gösteride gözaltına alındı. ‘Yasadışı örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla yargılanan Çolak’a 12.5 yıl ceza verildi.
Çolak, 19 Aralık 1999’da yapılan ‘Hayata Dönüş’ operasyonuna kadar Osmaniye Cezaevi’nde tutuklu kaldı. Ve operasyon sonrasında getirildiği Ümraniye Cezaevi’nde ölüm orucuna başladı.
Çolak, Adli Tıp Kurumu’nun, ‘sağlık koşulları, cezasının infazına engel oluşturduğu’ yönündeki raporu üzerine 20 Aralık 2000’de, operasyondan bir yıl sonra ve doğum gününde serbest bırakılıp Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatırıldı. Lale’nin ablası Dilek, kardeşinin son beş ayına tanıklık etmişti. Ona ilaçlar ve mektuplar taşımış, şiirler okumuş, türküler söylemişti. 2002’nin yılbaşı akşamı arkadaşlarıyla Lale’nin yanı başında buluşup yine aynı şiiri okudular: İstanbul. Lale, Vedat Türkali’nin İstanbul şiirini, en az İstanbul kadar seviyordu. Bu yüzden birçok arkadaşına, tahliye olur olmaz, ‘Galata’da balık yeme’ sözü vermişti. Ama Lale Çolak 8 Ocak’ta, eyleminin 222’nci gününde yaşamını yitirdi. .
Çocuklarından Doğan Anneler
Yönetmen:Dilek Çolak – Metin Yeğin
Film, Arjantin’de cunta döneminde çocukları kaybedilen Plaza de Mayo Anneleri ve Türkiye’de ölüm orucunda çocuklarını yitiren annelerin mücadelesini anlatıyor.
Oyun
Yönetmen: Pelin Esmer
Gündelik hayatın yorucu koşuşturmacası altında ezilen Mersin Aslan Köy de yaşayan dokuz köylü kadın, bir gün kendi hayatlarından yola çıkılarak hazırlanmış bir tiyatro oyunu yazmak ve oynamak için bir araya gelirler. Günlerini tarlada, inşaatta, evde sürekli çalışarak geçiren bu kadınlar, bu sayede kendi hayatlarının gerçekleri ile de yüzleşeceklerdir.
Köy okulu müdürünün de yardımlarıyla okulu kendilerine çalışma alanı seçen kadınlar, kendilerine dair hikayeleri ortaya dökerek hem kendi gerçekleriyle yüzleşecek hemde birbirleriyle farklı paylaşım yaşayacaklardır.
Gösterim yeri:
İstanbul Halkevi Sinema Salonu
Adres: İstiklal Caddesi Orhan Adli Apaydın Sokak (Ada Müzik sokağı) No:34 Beyoğlu/İstanbul Tel 0212 245 82 65