İnsan Hakları Derneği (İHD), Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) İlker Başbuğ’un Diyarbakır’da yaptığı Kuzey Irak açıklamasını “kaygı verici” olarak nitelendirdi. İHD’den yapılan açıklamada, demokratik bir ülkede, ülkenin iç politikasının sivil iktidarlar tarafından belirleneceğine ve temel sorunların nasıl çözüleceğine de yine sivil kurumların karar vereceği belirtildi. Özellikle son dönemlerde askeri yetkililerin kendi görev alanlarının dışına çıkarak iç […]
İnsan Hakları Derneği (İHD), Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) İlker Başbuğ’un Diyarbakır’da yaptığı Kuzey Irak açıklamasını “kaygı verici” olarak nitelendirdi.
İHD’den yapılan açıklamada, demokratik bir ülkede, ülkenin iç politikasının sivil iktidarlar tarafından belirleneceğine ve temel sorunların nasıl çözüleceğine de yine sivil kurumların karar vereceği belirtildi. Özellikle son dönemlerde askeri yetkililerin kendi görev alanlarının dışına çıkarak iç ve dış politika konularında tarafsız ve bağımsız olması gereken kurumların da görev alanlarına müdahale edecek şekilde açıklamalar yaptıkları savunulan açıklamada, “Orgeneral İlker Başbuğ’un 10 Mart 2007 günü Diyarbakır’da yaptığı açıklama, yargı bağımsızlığıyla, haber alma ve basın özgürlüğü ile bağdaşmadığı gibi iç barış açısından da son derece kaygı vericidir” dedi.
İHD açıklamasında, Başbuğ’un “askeri ihtiyaçlar gerektirdiği zaman Anayasa ve yasalar ile uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde Türkiye Irak kuzeyindeki bölücü terör örgütüne karşı uygun göreceği tedbirleri her zaman alabilir. Bu konunun kamuoyunun gündeminde gereğinden fazla yer almamasına özen gösterilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir” şeklindeki sözleri için, “medyaya bir talimat niteliğinde olup, ‘haber alma ve basın’ özgürlüğüne açık bir müdahaledir” denildi.
Açıklamada Orgeneral Başbuğ’un konuşmasındaki diğer ifadeler de eleştirilerek şöyle denildi:
“Son dönemlerde 8 Mart, 12 Mart, 21 Mart gibi günler ile Irak politikaları üzerinden toplumda gerilim yaratılmakta, iç barış ve hoşgörü ortamına zarar verilmektedir. Başta yönetenler olmak üzere toplumun bütün kesimlerinin toplumsal gerilimi artırıcı tutum, söylem ve pratiklerden uzak durması gerekir. Kutlamalarda demokratik ilkeler, hak ve özgürlükler öne çıkarılarak, şiddetten kesinlikle uzak durulmalıdır. İdari merciler ve güvenlik güçleri de kutlamalara yasakçı, engelleyici ve cezalandırıcı bir tutum ve anlayışla değil, kutlamaların barış içinde ve herkesin kendi kültür ve geleneğine uygun bir tarzda geçmesi için gerekli ortamı yaratacak şekilde davranmalıdır.”
Kaynak: ANKA