Hattat Holding’e bağlı Hema Kandilli Kömür İşletmesi’nde çalışan işçilerin 05.03.2007 tarihinde ücretlerinin artırılması talebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi kapsamında “iş görme borcunu yerine getirmemek” (iş bırakma) biçiminde gerçekleştirdiği 2 günü işyerini terk etmeme olmak üzere 3 günlük eylemleri sonuç verdi. Eylemin 3. günü Kandilli Meclisi’nin seçtiği 5 kişilik bir heyet işveren temsilcileri ve […]
Hattat Holding’e bağlı Hema Kandilli Kömür İşletmesi’nde çalışan işçilerin 05.03.2007 tarihinde ücretlerinin artırılması talebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi kapsamında “iş görme borcunu yerine getirmemek” (iş bırakma) biçiminde gerçekleştirdiği 2 günü işyerini terk etmeme olmak üzere 3 günlük eylemleri sonuç verdi.
Eylemin 3. günü Kandilli Meclisi’nin seçtiği 5 kişilik bir heyet işveren temsilcileri ve işçilerle görüşmüş, işletme yönetiminin 15 marta kadar talepleri karşılayacak adımlar atacağı sözünü vermesi üzerine işçiler işbaşı yapmıştı. İşletme müdürünün 15 martta Hema Yönetim Kurulu ile görüşmelerinin sürmesi nedeniyle işçiler verdikleri süreyi 19 marta kadar uzatmışlardı.
Eylem öncesi 460-550 YTL.arası ücret alan yer altı işçilerinin en düşük ücretinin 650 YTL. kazmacı ustasının ücretinin 900 YTL.olmasını teklif eden işçiler işe geliş gidişlerde kendi ceplerinden taşıt parası da veriyorlardı.
19.03.2007 tarihinde Hema Kandilli İşletmesi’nin işçilere yaptığı yazılı ve sözlü açıklamada “en düşük yer altı ücretinin 650 YTL., kazı ustasının 800 YTL. dolayında ücret alacağı, taşerona devir sonrası (25.03.2007) ulaşımın ve yemeğin taşeron firma tarafından karşılanacağı, ücretlerin ise 50 YTL.dolayında yeniden artırılacağı belirtildi. Böylece ücretler 700-850 YTL. net olurken özellikle köylerden gelenlerin 100 YTL. ulaşım giderinin de karşılanacak olması nedeniyle işçilerin talepleri gerçekleşmiş oldu.
Hema işçileri aldıkları bu zamlarla TTK’ya 2006 yılında alınan kazı işçilerinin ücretlerini de geçmiş oldular. Hiçbir kurumsal (sendika,dernek vb.) örgütlülüğü bulunmayan Hema Kandilli İşletmesi işçilerinin kendi aralarında yarattıkları örgütlülük, sözcü olarak seçtikleri arkadaşlarına verdikleri destek, 07.03.2007 martta Kandilli Meclisi’nin eylemle ilgili girişimini olumlu değerlendirip işverene süre vererek eyleme ara vermeleri durumunda kazanacakları meşruiyeti görmeleri kazanım olarak değerlendirilebilir.
Hema işçileri 25 martta yapılması beklenen devirle ilgili olarak hem taşeron şirketin koşullarını görmek, hem de eylem sırasında sözcülük yaparak öne çıkmış arkadaşlarının yeniden işe başlatılmaması gibi durumlara karşı yapacaklarını tartışmaya başladı. Özellikle sözcülük yapmış 10 işçinin ve eylemle ilgili gazete ve tv.lere açıklama yapmış olanların taşeronla imzalanacak sözleşmeyi ilk imzalayan kişiler olmasını sağlayarak, eğer işe başlatılmama gibi bir durum olursa topluca imza atmamak gibi bir yol izlemeleri bekleniyor.
Yeraltı madenciliği açısından aldıkları ücretin fazlaca bir değeri olmamasına rağmen aradaki ücret farkları da düşünüldüğünde sonradan işe alınan işçilerin ücretlerine %60’lara varan oranlarda zam yapılmış oldu. Böylece aradaki ücret farkları giderilerek işçilere arasındaki gelir adaletsizliği de giderildi. Usta durumunda olanlara ve eski işçilere ise %25 zam yapılmış oldu.
Önemli bir eksik ise işçilerin iş güvenliği işçi sağlığı , kaliteli iş elbisesi, ayakkabı-çizme, acil müdahale istasyonu gibi taleplerini ücret pazarlığının gerisine itmiş olmaları. Bu da deneyimsizlik ve bilgi eksikliğinden kaynaklandı.
Bu eylem Zonguldak’taki özel ocaklarda yaşanan ilk ve sonuç alıcı eylem olması nedeniyle de ayrı bir önem taşıyor. Özellikle orta ve uzun vadede özel sektör ocaklarında 10 bine yakın işçinin çalışacağı düşünülürse ayrıcalıklı bir yere sahip. Bu bir deneydi. Umarım Zonguldak ve Bartın’daki özel ocaklarda çalışan, çalışacak olanlara yol gösterici olur. Gelecekte birbirilerine eklemlenir.
Salim ÇALIK/Zonguldak