BM askerlerinin yoksul mahallelerde “çetecilere karşı” olduğunu söyledikleri ağır saldırıların başlamasının üzerinden iki ay geçti. Kurdukları barikatlar ve dikenli teller hala duruyor ve gerginlik devam ediyor. Cite Soleil’in Boston bölgesinde oturan Mercius Lubin, Inter Press’e geçen ayın başında yapılan saldırıda iki çocuğunu da kaybettiğini söyledi. “MINUSTAH’ın (BM Barış Gücü) ateşlediği silah sesleriyle uyandık”, dedi. 1 […]
BM askerlerinin yoksul mahallelerde “çetecilere karşı” olduğunu söyledikleri ağır saldırıların başlamasının üzerinden iki ay geçti. Kurdukları barikatlar ve dikenli teller hala duruyor ve gerginlik devam ediyor.
Cite Soleil’in Boston bölgesinde oturan Mercius Lubin, Inter Press’e geçen ayın başında yapılan saldırıda iki çocuğunu da kaybettiğini söyledi. “MINUSTAH’ın (BM Barış Gücü) ateşlediği silah sesleriyle uyandık”, dedi.
1 Şubat, gece 11’di diye anlatmaya devam etti. Bütün aile yere uzanmış uyuyordu çünkü BM askerleri herkesi yerde yatmaları konusunda uyarmıştı. “Ateş etmeye başladılar… Kolumdan vurulduğumu gördüm, karım da ayağından yaralanmıştı, iki küçük kızım da kanlar içindeydi”.
Lubin evine yağan kurşunların MINUSTAH silahlarından çıktığını söyledi. IPS Stephanie (7) ve Alexandra Lubin’in (4) cesetlerini gördü. MINUSTAH’ın yüksek rütbeli askeri komutanlarından biri BM Kuvvetlerinin o gün ateş açtığını kabul ediyor. Aynı zamanda mahalle halkı da BM araçlarının Lubin’in oturduğu sokakta sağa sola ateş ederek dolaştığını doğruluyor.
Brezilya MINUSTAH’ın askeri birliklerinin başında. Görevliler “yan hasar” olduğunu kabul ediyor ama Rene Preval hükümetinin çağrısı üzerine gangsterlerle savaşmak üzere orada olduklarını ileri sürüyor.
Çarşamba günü BM Genel Merkezi’nde basın toplantısında konuşan Genel Sekreterlik Haiti Dairesi temsilcisi Joel Boutroue, MINUSTAH askerlerinin iki küçük kızı öldürdüğü iddialarına gönderme yaparak, sorumluların çetelere bağlı kişiler olduğunu söyledi.
“BM askerleri sivil ölümlerin en az düzeyde olması için gerekenden fazla özen gösteriyor” dedi. “Kurallar son derece açık… ancak kendilerine ateş edilince ateş edecekler… yaralı sayısı sınırlı”. Ama aynı zamanda, Boutroue ancak büyük harekatlardan sonra, o da özel durumlarda, hastanelere gelen yaralı sayısının hesabını tuttuklarını ve kimin sorumlu olduğunun araştırılmadığını kabul etti. “Bunu bilmek olanaksız” dedi.
BM ve hükümet görevlileri şimdiye kadar yalnız Evans adlı bir tek çete başını açığa çıkardı ve yakınlarda o çeteden birkaç kişiyi tutukladı.
Ama birçok mahalleli ve yerel insan hakları eylemcisi çetelerle hiçbir ilişkisi olmayan onlarca insanın çatışma veya baskın sırasına öldüğünü, yaralandığını veya tutuklandığını söylüyor.
IPS Cite Soleil’in her yanında kurşun izleri taşıyan binalar olduğunu saptadı; bazı kurşun delikleri, halkın bildirdiğine göre, ancak BM’nin kullandığı ağır silahların açacağı büyüklükteydi. Mahalleye su getiren borular birçok yerde paramparça yerde yatıyordu.
Yakınlarda gizliliği kaldırılan Port-au-Prince’de ABD Elçiliği’nin bir belgesine göre Temmuz 2005’te yapılan bir operasyonda MINUSTAH birkaç saat içinde 22,000 kurşun tüketti. MINUSTAH’ta bir görevli raporda “Cite Soleil’de binaların çürük çarık durumuna ve tüketilen cephanenin miktarına bakılırsa, atılan kurşunların duvarları delip geçtiği ve planlanmayan hedeflere çarptığını” doğruladı.
Cite Soleil’de insan hakları ve dini topluluklardan oluşan Haiti Bağımsız Barış Koalisyonu (HNVNPC) barışçı bir süreç başlatmaya çalışıyor. Grup sözcülerinden biri, Evel Fanfan, “Cite Soleil savaş alanlarının kurbanları ve önderlerin çaresizliği bizi şekillendirdi” dedi ve “gecikmeden bir ateşkes” çağrısı yaptı.
Grup, Preval hükümetinin Alix Fils Aime yönetimindeki Silahları Bırakma ve Sivil Topluma Geri Dönme Komisyonu ile beraber çalışarak barış olanağını sağlamak istiyor. Silahlı bir grup genel af ve yeni yatırımlar karşılığında silahları bırakmayı önerdi bile.
BM stratejisinin sertleşeceği, Noel’den önce, BM görevlileri gangsterleri ve adam kaçıranları yakalamak veya öldürmek üzere BM gücünün Bois Neuf bölgesine gireceğini açıkladığı zaman belli oldu.
Bazı mahallelilere göre “Cite Soleil İçin Acımasız” diye bilinen 22 Aralık saldırısında kullanılan MINUSTAH’ın 50 mm’lik makineli tüfeklerinin sesi millerce öteden işitildi.
Beş gün sonra Bois Neuf’un halkı MINUSTAH’in öldürdüğü 11 genci gömdü. Büyük bir kalabalık tabutların önünde toplandı.
Politik Tutukluların Korunma Hakkı (GDP) Grubu’ndan Ronald Saint-Jean törene katılan birkaç insan hakları temsilcilerinden biriydi.
GDP yeni tabandan kurulan Ulusal İnsan Hakları Savunma Koalisyonu’nun (CONODDH) üyesi.
Miami Üniversitesi İnsan Hakları araştırmasına göre seçimle göreve getirilen Jean-Bertand Aristide hükümetinin devrilmesinden sonra, ABD’nin arka çıktığı geçici hükümet yüzlerce, belki de bin kadar Fanmi Lavalas yandaşı politik eylemciyi tutukladı.
İngiliz tıp dergisi The Lancet’in yayınladığı bir başka araştırmaya göre Port-au Prince metropolünde geçici hükümet iş başındayken (2004-2006) 8,000 kişi öldürüldü ve 35,000 kadın cinsel saldırıya uğradı. Amerikan Halk Sağlığı Derneğinin ocak ayında Boston’da tertiplediği bir konferansta, araştırmanın ikinci bölümünde yayınlanan rakamlar açıklandı. Vahşet kurbanlarından %57’si Lavalas ve %30’u Lespwa – Aristide ve Preval partisinden.
Uluslararası mali kuruluşların ambargo koyduğu Aristide hükümeti (2001-2004) kamu işletmelerini özelleştirmeyi reddetmişti. Ambargo sonucu hükümet ihtiyacı olan yardımı kaybetti ve ülke ekonomik çöküşe ve istikrarsızlığa sürüklendi. Aristide’nin uzaklaştırılmasından sonra, Haiti ordusunun eski askerleri Dominik Cumhuriyeti’nden dönerek ülkeyi istila etti ve IMF’in önerisiyle yeni bir geçici hükümet çatısı kuruldu.
Bazı Haitili işçi önderlerine göre geçici hükümet, çoğunluğu Port-au-Prince’in en yoksul gecekondu mahallelerinden sekiz-on bin arası kamu görevlisinin işine son verdi.
Aristide hükümetinin uyguladığı, yoksullara indirimli fiyatla pirinç, okuma-yazma eğitimi merkezleri, su dağıtımı projeleri gibi programlara 2004 hükümet darbesinden sonra son verildi. Haiti’de ilk defa Aristide’nin kurduğu Tıp Üniversitesine MINUSTAH gücü el koydu.
Bois Neuf Bölgesinde kurulu Cite Soleil İleri Gelenleri Komitesi sözcüsü Frantz Michel Guerrier, “22 Aralık’ta halkın yaşadıklarını anlatmak benim için çok zor; anlatılacak gibi değil. Tam bir katliamdı. Altmıştan fazla yaralı ve bebek, çocuk, genç dahil, yirmi beşten çok ölü saydık” dedi.
Guerrier, “Helikopterlerin üzerimize ateş açtığını, tankların evlerimizi yıktığını gördük”, diye devam etti. “Ağır silahların patlamalarını işittik. Ölü ve yaralıların çoğu evlerinin içindeyken vuruldu. Saldırıda kimse korunmadı, bebekler bile. Kızıl Haç’ın yardım etmesine izin verilmedi. Cenevre Anlaşması rağmen yardımın gelmesi engellendi.”
BM ambulansların gecekondu mahallesine girmesini engellediklerini reddediyor ama bir barış gücü askerinin Port-au-Prince’te bir ambulansın lastiklerini kurşunladığını kabul ediyor. Bir sürü mahalleli IPS’ye MINUSTAH’ın saldırıdan sonra yaralılara aldırmadan mahalleyi terk ettiğini söyledi. BM kaynakları çetecilerin kendilerine hafif silahlarla ateş açtıklarını iddia ediyor.
Mahalle sakinleri ve Lavalas görevlileri şiddete karşı olduklarını ve barış istediklerini söylüyor. Ama Haiti Yasama Meclisine yakın kaynaklar Cite Soleil’e karşı şiddetin artırılması ve silahlı grupların dağıtılması için ağır baskı olduğunu söylüyor.
Kalabalık mahallelerde MINUSTAH’in askeri taktiklerine karşı kuvvetli muhalefet var. 7 Şubat’ta Duvalier Diktatörlüğünün yıkılışının 21. yıldönümün
de Port-au-Prince’te büyük bir yürüyüş ve Cap-Haitien, Saint-Marc, Miragoane, Jacmel Leogane ve Gonaıves’te de küçük çaplı gösteriler oldu. Hepsi de şiddetin bitmesini ve Aristide’nin yurda dönmesini istiyordu.
2 Mart 2007
[Inter Press Service’ten Emine Kunter tarafından Latinbilgi için çevrilmiştir]