Milliyet gazetesinin 4 Şubat tarihli nüshasında Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’le Milliyet ekibinin birlikte bir belgesel izlediği haberi vardı. Şener küresel ısınma ile ilgili görüşlerini söylüyordu. Gerçi Şener’in sözlerine, yani; ülkemizde iktidarların çevre ve enerji politikalarına dair söylenebilecek çok şey var. Ama değinmek istediğim konu sinemalarda gösterilen, küresel ısınma konulu belgeselin (Uygunsuz Gerçek – An Inconvenient […]
Milliyet gazetesinin 4 Şubat tarihli nüshasında Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’le Milliyet ekibinin birlikte bir belgesel izlediği haberi vardı. Şener küresel ısınma ile ilgili görüşlerini söylüyordu. Gerçi Şener’in sözlerine, yani; ülkemizde iktidarların çevre ve enerji politikalarına dair söylenebilecek çok şey var. Ama değinmek istediğim konu sinemalarda gösterilen, küresel ısınma konulu belgeselin (Uygunsuz Gerçek – An Inconvenient Truth) anlatıcısının Demokratların eski başkan adayı Al Gore oluşu.
Malum paramız yok belgeseli izleyemedik. Ancak “Demokrat” Al Gore’un bazı marifetlerini hatırlatmakta fayda var. Bakalım küresel ısınmaya dair fetvalar veren Al Gore’a “uygun gerçek”ler neler…
Gore ailesinin zenginlik kaynağının ardında petrol şirketi Occidental Petroleum (Oxy) bulunmaktadır. Şirket Latin Amerika’da faaliyet göstermektedir. En büyük tesisleri Kolombiya’da bulunan şirketin buradaki icraatlarına kısaca değinmek, en genel anlamda petrol şirketlerinin de gerçek yüzlerini ortaya koymaktadır.
Kolombiya yerlilerine saldırıların birçoğunda “Oxy” baş aktördür. Örneğin 2001 yılında para-militer güçlerin terör, köy boşaltma ve petrole – doğal kaynaklara el koyma projelerini gerçekleştiremediği tek yer olan Aracua’ya saldırı başlatıldı. Aracua’ya yüzlerce polis, iki tugay asker ve para-militer güçler eşliğinde yapılan saldırıda, Uwa yerlilerinin üzerine sürülen Oxy buldozerleri sonucu 12’si çocuk 18 yerli nehrin sularında boğularak öldürüldü. Aynı yıl yine bölgede yapılan saldırılarda yüzlerce köylü katledildi. Petrol bölgesi, güçlü köylü hareketi ve Venezüella sınırında olması nedeniyle stratejik öneme sahip Aracua’daki saldırılar; çokuluslu petrol tekelleri, ABD ve Kolombiya’nın halk düşmanı iktidarı arasındaki ilişkiyi gözler önüne sermişti.
Kolombiya Planı olarak ifade edilen saldırı stratejisi çerçevesinde Oxy, diğer petrol devleri olan BP, Shell vs. ile birlikte Kolombiya iktidarına milyarlarca dolar aktarmışlardır. Böylece L.Amerika’nın halkçı iktidarlarına ve Kolombiya gerillalarına saldırının; FTAA (Amerikalar-arası Serbest Ticaret Anlaşması)’nın uygulanması önündeki engelleri kaldırmanın ve doğal kaynaklarına el koymak için yerlileri yüzyıllar sonra bir kez daha göçe zorlamanın – katletmenin baş aktörlerinden birisi olmuştur. Tabi bunlara Kolombiya Petrol İşçileri Sendikası (USO)’na yapılan ve işçilere – sendikacılara yönelik saldırıları da eklemek gerekir.
Al Gore, şirketinin bu icraatlarından sonra onurlu Amerikan halkı tarafından da defalarca protesto edilmişti. Ama bu protestolara da yanıt gözaltılar olmuştu.
Ancak gerek Al Gore gerek tüm emperyalistler L.Amerika halklarından gereken yanıtı aldı ve almaya devam ediyor. “Que Se Vayan Todos” (hepiniz-dışarı-defolun)
Artık belgeselin eleştirisini de izleyen biri yapar…
4 Şubat 2007