Kentsel Dönüşüm Projesi’ kapsamında gerçekleşen gecekondu yıkımlarının son halkası, İkitelli Ayazma Mahallesi oldu. Küçükçekmece Belediyesi’nin yıkım terörü gün boyunca sürdü. Ayazma’da yıkım devam ederken, ‘kentsel dönüşüme’ hız verildiğinin sinyalleri geliyor. Bugün toplanması beklenen 100’ü aşkın belediye ve TOKİ yetkilisi, yıkım tehdidi altındaki emekçilerin kaderini belirleyecek. Daha önce Küçükçekmece Belediyesi önünde eylem yapan Ayazmalı yıkım mağdurları, […]
Kentsel Dönüşüm Projesi’ kapsamında gerçekleşen gecekondu yıkımlarının son halkası, İkitelli Ayazma Mahallesi oldu. Küçükçekmece Belediyesi’nin yıkım terörü gün boyunca sürdü.
Ayazma’da yıkım devam ederken, ‘kentsel dönüşüme’ hız verildiğinin sinyalleri geliyor. Bugün toplanması beklenen 100’ü aşkın belediye ve TOKİ yetkilisi, yıkım tehdidi altındaki emekçilerin kaderini belirleyecek.
Daha önce Küçükçekmece Belediyesi önünde eylem yapan Ayazmalı yıkım mağdurları, yetkililerle görüşmek istemiş ancak muhatap bulamamışlardı. Yetkililerin her fırsatta inkar ettiği, fakat apaçık ortada olan mağduriyet, yıkımların, sokakta doğan çocuklar yaratması ile kendini gösteriyor. Gerçek; evi yıkılan bir ailenin çocuklarını sokakta dünyaya getirmek zorunda kalması.
Yıkımcıların yalanları
Nüfusunun çoğunluğunu yoksul göç mağdurlarının oluşturduğu Ayazma, sözde çağdaş bir kent için yerle bir ediliyor. Yıkıntıların arasından yükselen öfke ve feryat edenlerin parmakları sahtekar yönetimleri işaret ediyor. Çünkü;
Küçükçekmece Belediyesi Başkanı Aziz Yeniay imzalı açıklamada, “Kiracısından ev sahibine hiçbir mağdur olmayacağı” söyleniyor, ancak yüzlerce kiracı aile sokağa atılıyor.
TOKİ evlerinden, söz konusu kiracılara ayrıldığı söylenen 400 daire, alakasız kişi ve görevlilere satılıyor, kiracılar sokağa terk ediliyor.
Emekçiler, TOKİ evlerinden yararlanma hakkı elde etse bile, 250 YTL kira (artan faizli) veremeyeceklerini belirtiyor. Oysa, daha önce Belediye eliyle yapılan açıklamalarda aylık 100 YTL’ye ev verileceği söyleniyordu.
‘Biz sadece uygun fiyata kiralık ev istiyoruz’
Henüz iş makinelerinin sesleri gelirken görüştüğümüz, yıkım mağdurları, evlerinin yıkılmasıyla birlikte, çadır kurmaktan başka bir çarelerinin olmadığını söylüyor.
Saime Kurhan, TOKİ’deki haklarının başkalarına satıldığını ve başka yerde kiraların en az 500 YTL olduğunu ifade etti. Yıkım mağduru, çoğu aile gibi asgari ücretle geçindiklerini, dört çocuk okuttuğunu söylerken, tek isteklerinin uygun fiyata kiralık ev olduğunu belirtti.
Nadire Tavşan, kiracı olduklarını çocuğuyla birlikte evde uyurken, dozerin evi yıkmaya geldiğini anlattı. Kıl payı faciadan ölümden kurtulduklarını söyleyen yıkım mağduru, gidecekleri bir yerleri olmadığını ekledi. Tavşan, kendilerine verilen söz üzerine bir buçuk yıldır beklediklerini, ama verilen sözlerin tutulmayıp, 42 bin YTL’ye ev verildiğini dile getirdi. Belediyeler arası toplantıyı beklediklerini belirten yıkım mağduru, kiracıların haklarının göz edilmesi için birer daire gösterilmesini isterken, sokakta kaldıkları taktirde eyleme geçeceklerini kaydetti.
Dalga geçer gibi…
Yıkım kapsamına alınan Ayazma Mahallesi’nin karşısına dikilen dev panolarda, “Modern Avrupa’nın Yeni Kenti” yazıyor. TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) imzalı reklamlar, sokakta kalan emekçilere bir tokat gibi geliyor.
Olimpiyat Stadı’nın inşası ile değere binen arazilerden, emekçiler kovulmaya çalışılıyor. Tıpkı, Sabiha Gökçen Havaalanı karşısındaki Kurtköy ya da boğaz manzaralı Derbent ve Armutlu gibi.
Kaynak: Atılım