Türkiye’de 350 milyon dolarlık hacme ulaşan ambalajlı su ürünlerine son günlerde yapılan yüzde 15’e varan zamlar, tüketiciyi tedirgin etti. Üreticiler zammı, “Maliyetlerimiz arttı” diye savunurken, pazarın kalbinin attığı İstanbul’da İSKİ, “çeşme suyu” alternatifini hatırlatıyor. Yeraltı su kaynakları küresel ısınma tehdidiyle karşı karşıya iken Türkiye ambalajlı su pazarı her yıl biraz daha büyüyerek üreticilerin yüzünü güldürüyor. […]
Türkiye’de 350 milyon dolarlık hacme ulaşan ambalajlı su ürünlerine son günlerde yapılan yüzde 15’e varan zamlar, tüketiciyi tedirgin etti. Üreticiler zammı, “Maliyetlerimiz arttı” diye savunurken, pazarın kalbinin attığı İstanbul’da İSKİ, “çeşme suyu” alternatifini hatırlatıyor.
Yeraltı su kaynakları küresel ısınma tehdidiyle karşı karşıya iken Türkiye ambalajlı su pazarı her yıl biraz daha büyüyerek üreticilerin yüzünü güldürüyor. Ancak son aylarda su fiyatlarına yüzde 10 ile yüzde 15 arasında zam yapılması tüketiciyi tedirgin ediyor. Üreticiler zamların, enflasyon ve petrol fiyatının artmasına bağlı olarak nakliye maliyetlerinin yükselmesinden kaynaklandığını söylüyor. Firmalar nakliye masrafından dolayı her ilde farklı fiyata su satıyor.
Dünyada ambalajlı su pazarının hacminin 22 milyar dolar olduğu tahmin edilirken Türkiye’de bu rakam 350 milyon dolar civarında. Türkiye’de ambalajlı su sektörü, geçen yıl yüzde 10 civarında büyüdü ve 7.8 milyar litreye ulaştı. 2006’da 19 milyon dolarlık ihracat yapan sektörün bu yılki hedefi ise 22 milyon dolar.
Dünyanın 3. büyük rezervi
Doğal kaynak suyu rezervi açısından Fransa ve İspanya’dan sonra Türkiye üçüncü sırada yer alıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, sektörde ruhsatlı 226 tesiste üretim yapılıyor. Bunların 167’si kaynak suyu, 31’i maden suyu, yedisi işlenmiş içme suyu, 20’si içme suyu, biri işlenmiş kaynak suyu tesisi. Üretimin yoğunlaştığı iller İstanbul, Adapazarı, Bursa ve İzmir. Pazarın başlıca oyuncuları Pınar, Erikli, Danone, Nestle, Coca Cola ve Aytaç.
Kaynak suyu işleme tabi tutulmuyor
17 Şubat 2005 tarihli İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik’te “kaynak suyu” ve “içme suyu” tanımlamaları yapılıyor.
Jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, yeryüzüne kendiliğinden çıkan veya teknik usullerle çıkartılan ve herhangi bir işleme tabi tutulmayan yeraltı sularına kaynak suyu deniyor. İçme suyunda ise dezenfeksiyon, filtrasyon, çöktürme, saflaştırma ve benzeri işlemler uygulanıyor.
Doğal su kaynaklarının yüzde 20’si işletiliyor
Doğal Kaynak ve Maden Suyu Derneği (SUDER) Başkanı Olcay Sunucu, kullanılabilir durumdaki doğal su kaynaklarının halen sadece yüzde 20’sinin üretici firmalar tarafından işletildiğini söyledi. Buna rağmen talebin henüz yeterli seviyeye ulaşmadığını kaydeden Sunucu, sektörün yıllık ortalama kapasite kullanım oranlarının, işletilen kaynakların hacminin yüzde 25’inde kaldığını anlattı.
Türkiye’nin küresel ısınmanın potansiyel etkileri açısından risk grubundaki ülkeler arasında olduğunu vurgulayan Sunucu, “Ülkemiz küresel ısınmadan özellikle su kaynaklarının zayıflaması, orman yangınları, kuraklık ve çölleşme ile bunlara bağlı ekolojik bozulmalar gibi yönlerden etkilenecektir. Gerekli önlem alınmadığı takdirde suyla ilgili tüm sektörler küresel ısınmadan dolayı zarara uğrayacak” dedi.
İSKİ: Çeşmeden akan su kaliteli ve sağlıklı
Ambalajlı su pazarının en çok satış yaptığı il olan İstanbul’da halkın yüzde 65’i suyu ambalajlı içiyor. ISKI Genel Müdürü Dursun Ali Çodur, “Her fırsatta İstanbullulara musluklardan akan şehir şebeke suyunun tüm parametrelerde kaliteli ve sağlıklı olduğunu söylüyoruz. Dileyenler bizim suyumuzu ve diğer suları gerek TÜBITAK olsun, gerekse üniversiteler olsun istedikleri her yerde tahlil ettirebilirler. Biz bu konuda iddialıyız” dedi. Şebekeye kaliteli ve içilebilir su verdiklerini belirten Çodur, İstanbulluları bu suyu depolarına sokarak kirletmemeleri konusunda uyardı. Çeşmeden akan 1 ton suya 1.64 YTL ödendiğini, bunun 52 damacana suya denk geldiğini vurgulayan Çodur, “İstanbullular İSKİ’nin suyunu içerek bütçelerini de koruyabilir” dedi.
Ali Çodur yağışların azalmasından dolayı suyu tasarruflu kullanmanın zorunlu olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Yaptırdığımız kamuoyu araştırmasına göre İstanbullu erkeklerin dörtte biri tıraş olurken musluğu sürekli olarak açık bırakıyor. Bu da bir tıraşta 60 ila 90 bin metreküp suyun boşa gitmesi demek. İstanbullular bu gibi basit çözümlerle ciddi su tasarrufları sağlayabilirler. Bu sayede de barajlardaki mevcut suyumuzla hem İstanbul’un tüm su ihtiyacı karşılanır hem de barajlarımızdaki bu su rezervi bir yıldan fazla İstanbul’a yeter.”
Firma Pazar payı* (yüzde) Yeni fiyat**(YTL) Zamdan önceki fiyat(YTL) Zam (yüzde)
Erikli 29 6.4 5.85 9.4
Turkuaz 18.4 5.5 5.00 10
Aytaç 14.3 5.5 5.00 10
Pınar 13.7 5.5 4.75 15.8
Hayat-Danone 10.5 5.75 5.00 15
* Türkiye 15+ yaş kent nüfusu / 2005 verileri.
** İstanbul bölgesinde 19 litrelik damacana fiyatları.
Kaynak: Nevin Donat / Milliyet