1977 yılında ODTÜ’de jandarma tarafından katledilen ODTÜ-ÖTK sözcüsü Ertuğrul Karakaya’nın bu yıl gerçekleştirilen anmasına katılan annesine dava açıldı. Atılım gazetesinin haberine göre Ertuğrul Karakaya’nın ölüm yıldönümünde Manisa Salihli’de yapılan anma etkinliğine katılanlar hakkında dava açıldı. Salihli Savcısı Seyfullah Öselmiş tarafından “slogan atma suretiyle suçu ve suçluyu övme” gerekçesiyle açılan davada Karakaya’nın annesi, kardeşi, yeğenleri ve […]
1977 yılında ODTÜ’de jandarma tarafından katledilen ODTÜ-ÖTK sözcüsü Ertuğrul Karakaya’nın bu yıl gerçekleştirilen anmasına katılan annesine dava açıldı.
Atılım gazetesinin haberine göre Ertuğrul Karakaya’nın ölüm yıldönümünde Manisa Salihli’de yapılan anma etkinliğine katılanlar hakkında dava açıldı. Salihli Savcısı Seyfullah Öselmiş tarafından “slogan atma suretiyle suçu ve suçluyu övme” gerekçesiyle açılan davada Karakaya’nın annesi, kardeşi, yeğenleri ve 16 kişi yargılanacak. Davanın ilk duruşması 9 Mart 2007’de Salihli Sulh Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşecek. Görme engelli Ayşe Karakaya 8 Haziranda oğlunun mezarı başında yapılan anma etkinliğine katılmış oğlunun cenazesinde yaşadıklarını anlatmıştı.
Ertuğrul Karakaya:
ODTÜ-ÖTK üyesiydi. ODTÜ’de 9 ay süren boykotun örgütçülerindendi. 8 Haziran günü daha sonra “Karakaya Kapısı” olarak anılacak olan kampüsün a-1 girişinde jandarma tarafından önce kurşunlandı ardından da süngülendi. Yaralı halde bekletilerek onu almaya gelen ambulansın geri çevrilmesinin ardından hayatını kaybetti.
Ölümün ardından Gülten Akın daha sonra bestelenecek olan “Ertuğrula Ağıt” ı yazdı:
gökte bulut yan yan gider
yaralarından kan gider
töresi batası dünya
kahpe kalır sahan gider
Ortadoğu’nun dumanı
jandarma bilmez amanı
Ertuğrul’a dügün ettik
ot biçim orak zamanı
osman seni osman seni
yoz eğitmiş ustan seni
vururlar mi arkasından
sizde arkadaş diyeni
halkın bağrından biçtiler
birer birer hepimizi
başarmadan ölmek yoktu
böyle m’ettik kavlimizi
hasına canim hasına
haber salın babasına
odtü’de bir yiğit ölmüş
kuşlar dönüyor yasına
yavan yerdi yavan değil
sabırlıydı, söven değil
hayata tümüyle tutkun
bir şey seçip seven değil
kapılara faşist gelmiş
var mı demiş, sor mu demiş
ankara’nın kanlıları
ertugrul’u vur mu demiş
salihli’den çağrılıyor
kazma kürek deriliyor
düğününe varacakken
ölüsüne varılıyor
yumasalar yumasalar
yol üstüne komasalar
bilen olur bilmez olur
garip öldü demeseler
doğru ya yiğit doğru ya
canavar girdi sürüye
ölür mü yiğit olanlar
ertugrul benzer diriye