Uzun süre sel baskınları nedeniyle Bahçelievler halkına çile çektiren Tavukçu Deresi sel baskınlarından sonra yaşanan ölümlerin ardından ıslah edilmeye başlanmıştı. Bahçelievler Tavukçu deresinin ıslah çalışmaları da bugün bir can aldı. Oğlu Servan’ı Bahçelievler Atatürk İlköğretim Okuluna bıraktıktan sonra eve dönmekte olan Songül Dumrul’un yanında yürümekte olan 5 yaşındaki kızı Dilara Dumrul, üstü kartonla örtülen 120 […]
Uzun süre sel baskınları nedeniyle Bahçelievler halkına çile çektiren Tavukçu Deresi sel baskınlarından sonra yaşanan ölümlerin ardından ıslah edilmeye başlanmıştı. Bahçelievler Tavukçu deresinin ıslah çalışmaları da bugün bir can aldı.
Oğlu Servan’ı Bahçelievler Atatürk İlköğretim Okuluna bıraktıktan sonra eve dönmekte olan Songül Dumrul’un yanında yürümekte olan 5 yaşındaki kızı Dilara Dumrul, üstü kartonla örtülen 120 santimetre çapındaki rögardan kanalizasyona düştü. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri küçük Dilara’ya ulaşılamadı. Küçük Dilara’nın cansız bedeni, kanalizasyonun aktığı derede bulundu. Küçük Dilara’nın kanalizasyon şebekesi içerisinde yaklaşık 3 kilometre sürüklendiği belirlendi. Küçük Dilara bugün Kocasinan mezarlığında toprağa verildi.
Bu arada İSKİ özrü kabahatinden büyük bir açıklama yaparak “işin devamı sırasında iş yerinde yapılacak çalışmalar nedeniyle, işçilerle çevre halkının kazaya uğramalarını, zarar görmelerini ve işlerde zarar ve hasar meydana gelmesini önleyici tedbirlerin alınmasından da yüklenici sorumludur” dedi. Yıllarca Tavukçu Deresi’ni ıslah etmeyen, her sene Bahçelievler’de yüzlerce evin sular altına kalmasını izlemekle yetinen İSKİ ve iki sene önce üçü kadın biri çocuk dört kişinin ölümünün ardından, halkın artan tepkileri üzerine ıslaha başlamıştı.
Ancak Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın dönem dönem yaptığı “İSKİ’yi özelleştireceğiz” açıklamalara uygun olarak, ıslah çalışmaları “taşeron firma”ya verilmişti. Şimdi “özelleştirmenin kaliteli hizmet” getireceğini savunan İstanbul Belediyesi’nin tüm sorumluluğu yüklenici firmaya “yüklemesi” ve denetim görevini yerine getirmeyip suçu üstünden atması tam anlamıyla bir riyakarlık olarak yorumlanıyor.
Zaten bölge halkı da bu savunmayı kabul etmiyor. Tavukçu deresi mağduru bölge halkı yarın saat 12’de olay yerinde bir basın açıklaması yapacak. Bu arada Dilara’nın ailesinin de sorumlular hakkında dava açacağı, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’nın da olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi. Bugüne kadar halkın canını hiçe sayanlar, ilköğretim okulu yanında açık kanalizasyon bırakanlar ise olaydan sonra bölgedeki tüm kanalizasyon kapaklarını bugün sabah kapatarak delil karartma çabası içine girdiler.
Taşeron firma tanıdık
Takvim gazetesinin hbarine göre ıslah çalışmalarının yapıldığı Tavukçu Deresi’nin ihalesini kazanan mühendislik firmasının sahibi Bilal Şahin’in, son dönemde İSKİ’nin yaptığı ihalelerin birçoğunu aldığı ortaya çıktı. Gazeteye göre Bilal Şahin Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş’ın da yakın arkadaşı. 2005 yılının Temmuz ayında Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan dere ıslah çalışmalarının 2’nci bölüm ihalesini, 50 milyon YTL’ye Bilal Şahin’in sahibi olduğu MVM Turizm Ticaret Limited Şirketi aldı. Şahin’in AK Parti Hükümeti’ne yakın olduğu, Birlik Vakfı’nın kurucu üyesi olmasından da anlaşılıyor.
Birlik Vakfı’nın bir dönem Ankara şubesinin başkanlığını da yapan Bilal Şahin’le birlikte kurucu üyelerden bazıları şöyle: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Azmi Ateş, Ali Coşkun, Ömer Dinçer, Zeki Ergezen ve Recai Kutan.
Mühendisler: Belediye de suçlu
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Başkanı Mehmet Soğancı konuya dair yapytığı açklamada “Kamu kuruluşlarının yaptıkları ihalelerde denetleme yok. İnşaatlarda yeterli güvenlik tedbirleri alınmıyor. Yasal boşluk var. Taşeron firmalar oluyor. Kimlik ve kişilikleri belli değil. Denetleme elemanları yok. Mühendis açıkları çok fazla. Taşeron filma kadar Büyükşehir Belediyesi de suçludur. İş kazasında dünyada 7’inciyiz. İş kazaları engellenebilir bunlar doğal afet değil” dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Göksoy ise, yaşananlarla ilgili sadece müteahhit firmayı suçlamanın yanlış olacağına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Sözleşmelere ek olarak iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda bir özel ek sözleşme yapılması gerekir. İSKİ hiç mi denetim yapmıyor. Nasılki işin kalitesini takip ediyorsa iş güvenliği ve iş sağlığını da idare takip etmek zorunda. İdarenin firmaya tedbir almadığınız diye bir uyarısı var mı?” diye sordu. Göksoy, insan hayatının hiçe sayıldığını söyleyerek, “İnsan hayatı bu kadar önemsiz mi? İş makinelerine gözü gibi koruyorlar, kendisini gözü gibi konuşuyor. Ama sokaktan geçen…Onların hayatı hiçe sayılıyor. Hem müteahhit firma hem de Büyükşehir Belediyesi’nin ihmalkarlığı var ” dedi.
Avukat Ergin Cinmen: Taksirle cinayet suçu
Avukat Ergin Cinmen, Dilara’nın öldüğü olayın “taksirle insan öldürmek” suçu kapsamına girdiğini kaydederek, “Burada ilk olarak ilgili idareden yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ’den olayın bedeli istenmeli. Yani tazminat davası. Ardından da 60 gün içerisinde savcılığa bu işin sorumlularının tespiti için suç duyurusunda bulunulmalı ve ceza davası açılmalı. Sorumlu olan kişiler taksirle insan öldürmek suçundan yargılanır” dedi.
Sendika.Org