Güncel konular arasında yer alan ve genel olarak kira öder gibi ev sahibi olmak biçiminde tanıtımı yapılan Mortgage Yasası dün Meclis’ten geçti. Hükümetin önemli isimlerinden Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, mortgage’ın neredeyse ekonomide, “her derde deva” olacağını vurguladı. Şener, sistemin düşük faizli konut kredisi ve kredi kaynağı sağlamanın yanı sıra nitelikli konutlar ve düzgün kentler yaratmaktan […]
Güncel konular arasında yer alan ve genel olarak kira öder gibi ev sahibi olmak biçiminde tanıtımı yapılan Mortgage Yasası dün Meclis’ten geçti.
Hükümetin önemli isimlerinden Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, mortgage’ın neredeyse ekonomide, “her derde deva” olacağını vurguladı.
Şener, sistemin düşük faizli konut kredisi ve kredi kaynağı sağlamanın yanı sıra nitelikli konutlar ve düzgün kentler yaratmaktan işsizliğe, sermaye ihtiyacının karşılanmasından ekonomiyi kayıt altına almaya kadar pek çok konuda fayda sağlayacağını belirtti.
Şener, “Bu sistem ödeme gücü olmayanlara yönelik değil. Mesela 50 bin YTL kredi alan birisi için faiz yüzde 1’se, 20 yıl vadeli bir kredi için 551 YTL taksit ödeyecek. Ayda 551 YTL ödeyecek gücü yoksa kredi kullanamaz. Dolayısıyla asgari ücretlinin bu kredi mekanizmasından yararlanması zor gözüküyor” dedi.
Devlet Bakanının bu net açıklamaları da gösteriyor ki, kira öder gibi ev sahibi ol lafları geniş bir emekçi kesim için içi boş bir balon.
Bir başka gerçek ise, aslında asgari ücretlinin kira bile ödemeye gücünün olmadığını en yetkili ağızlardan biri tarafından itiraf edilmiş olmasıdır.
Böyle olduğu halde, Dünya Bankasının, IMF’nin asgari ücretin yüksekliğinden şikayet etmesi ve düşürülmesini istemesi ise bir hayli düşündürücüdür.
Başlığımız mortgage asgari ücretliye hayal dedik, ama gelişmeler gösteriyor ki Türkiye’de yaşamak da asgari ücretliye hayal olacak.