Tersane İşçileri Birliği, Tuzla tersane havzasında işçilerin yaşadıkları sorunlara ilişkin bugün Galatasaray Postanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamadan önce İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Emek Sineması’nın önünde toplanan tersane işçileri ve aileleri, “Tersanelerde sigortasız çalışmaya ve iş cinayetlerine son!” pankartını açarak açıklamanın yapılacağı Galatasaray Postanesi’ne doğru yürüyüşe geçti. “Artık ölmek istemiyoruz!”, “Katil GİSBİR hebap verecek!”, […]
Tersane İşçileri Birliği, Tuzla tersane havzasında işçilerin yaşadıkları sorunlara ilişkin bugün Galatasaray Postanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamadan önce İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Emek Sineması’nın önünde toplanan tersane işçileri ve aileleri, “Tersanelerde sigortasız çalışmaya ve iş cinayetlerine son!” pankartını açarak açıklamanın yapılacağı Galatasaray Postanesi’ne doğru yürüyüşe geçti. “Artık ölmek istemiyoruz!”, “Katil GİSBİR hebap verecek!”, “Sigorta hakkı gasp edilemez!”, “Tersaneler cehennem işçiler köle kalmayacak!”sloganlarının atıldığı yürüyüş boyunca, en önde tersane işçilerinin çocuklarının yürümesi ve işçilerin yürüyüşe baretleri ile katılması, caddeden geçenlerden ilgi gördü.
Galatasaray Postanesi’ne gelindiğinde her hafta mektup okuma eylemi yapmak için orada toplanan TAYAD’lı ailelerr henüz açıklamalarını bitirmemişlerdi. Tersane işçileri de açıklamaya katılarak ailelere sloganlarla destek verdiler. TAYAD’ın eyleminden sonra Tersane İşçileri Birliği kendi açıklamasını yaptı.
Tersane İşçileri Birliği Derneği Başkanı Zeynel Nihadioğlu’nun yapmış olduğu açılış konuşmasında “Buraya Tuzla tersaneler cehenneminden, işçilerin yaşadıklarını anlatmaya geldik. Tuzla’dan denizlere, okyanuslara açılan her gemide biz işçilerin kanları vardır. Ayda bir arkadaşımızı iş cinayetine kurban veriyoruz. Buraya ‘artık yeter’ ölmek istemiyoruz demek için geldik” dedi.
Açılış konuşmasından sonra tersane işçisi Cahit Atakan basın açıklamasını okudu. Atakan açıklamada “Tuzla tersaneleri kamuoyuna genelde iki vesile ile yansır. Bir tanesi gemiler indirilirken denize, eğer lüks bir yatsa indirilen yada büyük bir gemi şatafatlı bir tören yapılır, devlet büyükleri katılır törene, akşam kokteyller verilir şampanyalar patlar. Birde iş kazaları ile meşhurdur Tuzla tersane.” dedikten sonra, tersanelerde yaşanan çalışma koşulları ile ilgili bilgiler verdi. Her ay ondan fazla iş kazasının meydana geldiğini ve bunlardan en az birinin ölümle sonuçlandığını söyleyen Atakan “Yasal zorunluluğa rağmen işçilerin önemli bir kısmı sigortasız çalıştırılmakta böylece her türlü sosyal güvenceden mahrum bırakılmaktadır. 2000 civarında taşeron bölgede faaliyet göstermekte taşeronlar eli ile çalışma koşuları düzenlenmekte ve ‘saygın’ tersane patronların eli kirlenmemektedir. İşçi sağlığı ile ilgili hiçbir tedbir alınmadığı gibi işçilerin en basit insani ihtiyaçları (tuvaletlerde sabun, soyunma dolabı v.b.) bile karşılanmamaktadır. Sorunlar uzatılabilir” dedi.
Tersanelerde çalışma koşularını gözlemlemek için tüm basın mensuplarını tersaneler cehennemine çağırdıkların belirten Atakan, bu sorunlara yönelik sınıf bilinçli işçiler olarak yaptıkları çalışmaları ve kampanyaları hakkında bilgi verdi. 6 ay önce Tersane İşçileri Birliği Derneği’ni kurduklarını, şuanda da sigortasız çalışmaya karşı bir kampanyalarının olduğunu ve bu çalışmayı iş cinayetleri ile ilgili çalışmayla birleştireceklerini söyleyen Atakan, “Bu çalışma boyunca işçileri bilgilendirici etkinlikler yapacağız, eylemler gerçekleştireceğiz, davalar açacağız. Kamu oyunun dikkatini tersane cehenemine çekmek için ziyaretler örgütleyeceğiz.” dedi.
Tersane işçilerinin sorunlarının çözümüne yönelik ilk elden yapılmasını istedikleri talepler ise şunlar;
* Tersanelerde gerekli iş güvenliği tedbirleri alınsın işçi sağlığı ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılsın!
* Taşeronlaştırma yasaklansın!
* Sigortasız işçi çalıştırmaya son verilsin, sigorta primleri düzenli ödensin
* Yevmiye usulü kaldırırsın!
* Gerekli sosyal tesis düzenlemeleri yapılsın
* İşçilerin oturduğu semtlere ücretsiz servis konulsun.
Tersanelerde sigortasız tek bir işçi kalmayana dek, gerekli iş güvenliği tedbirleri alıncaya değin mücadele edeceklerini ifade eden Atakan açıklamasını şu sözler ile bitirdi.
“Yanlız Tuzla tersaneyi değil tüm Tuzla’yı yönettiği bilinen Tersane İşverenleri Derneği GİSBİR’e sizin aracılığınızla buradan sesleniyoruz.
Hızla bu yukarda sayılanları yerine getirin yeterince kazandınız, yeterince sömürdünüz, yeterince öldürdünüz. Biz işçileri yeterince aşağıladınız. İnsan değilmişiz gibi davrandınız. Böyle geldi böyle gitmeyecek siz vermeseniz de biz haklarımızı alacağız, boyun eğmeyeceğiz, mücadele edeceğiz. Eninde sonunda değiştireceğiz. Bıçak kemiğe çoktan dayandı artık yeter diyoruz gerisini siz bilirsiniz…”
Açıklamanın ardından tekrar söz alan Zeynel Nihadioğlu, Hrant Dink’e yapılan saldırıyı da kınadıklarını ifade ederken, tersane işçileri olarak bir an önce F tipi hapishanelerde tecritin kaldırılmasını istediklerini açıkladı.
Mektup okuma eylemi için orada bulunan TAYAD’lı ailelerinde topluca katılarak destek verdikleri eyleme yaklaşık 100 kişi katıldı.
Tersane işçileri eylemin ardından Agos gazetesine destek ziyareti düzenlediler.
Kaynak: Kızılbayrak