GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ABD, neden El Kaide ile uğraşmak yerine, Afganistan, Irak, Somali’ye saldırdı ve İran’la savaşmaya hazırlanıyor? Neden olacak; enerji güvenliği, yükselen güçler karşısında jeopolitik kaygılar… Sanırım bu sorunun cevabı biraz daha karmaşık. Kişi başına bir milyon Vietnam Savaşı ABD’ye bugünkü fiyatlarla toplam 660 milyar dolara patlamıştı. Sadece Irak savaşının faturası, önümüzdeki yıl Vietnam Savaşı’nınkini geçecek […]
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ABD, neden El Kaide ile uğraşmak yerine, Afganistan, Irak, Somali’ye saldırdı ve İran’la savaşmaya hazırlanıyor? Neden olacak; enerji güvenliği, yükselen güçler karşısında jeopolitik kaygılar… Sanırım bu sorunun cevabı biraz daha karmaşık.
Kişi başına bir milyon
Vietnam Savaşı ABD’ye bugünkü fiyatlarla toplam 660 milyar dolara patlamıştı. Sadece Irak savaşının faturası, önümüzdeki yıl Vietnam Savaşı’nınkini geçecek ( The Times , 14/01). Prof. Stiglitz ve Prof. Simes ‘in hesaplarına göre Irak savaşının ABD ekonomisine toplam maliyeti 1 trilyon doları aşıyor.
Bush yönetiminin bu yıl kongreden istediği 100 milyar dolarla birlikte savaşın faturası 500 milyar dolara ulaşıyor. Eleştirmen, tarihçi Terry Jones ‘un işaret ettiği gibi, eğer ABD bu parayı Irak halkına dağıtsaydı, adam başına 18 bin 700 dolar vererek, kendine milyonlarca yeni dost kazanır, petrolleri de istediği gibi işletirdi, 3 binden fazla ABD askerini öldüren direnişin yerine… Ama, Bush yönetimi 500 binden fazla Iraklının ölümüne yol açan bir savaşı seçti. Böylece ABD, ölen her Iraklı için neredeyse bir milyon dolar harcamış oluyordu ( The Guardian, 06/01). Bu harcamalar belli mallar ve hizmetler için talep anlamına geldiğine göre birileri için de gelir anlamına gelmeleri gerekir. Bu açıdan bakınca karşımıza bir avuç silah şirketi, savunma hizmetleri müteahhitlik firması çıkıyor.
Savaş kârlı iş
Başkan Yardımcısı Chaney ‘nin, Bush yönetimine katılmadan önce yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Halliburton ilk akla gelen firmaların başında. Örneğin geçen şubatta Halliburton, 2005 yılının, firmanın 85 yıllık tarihindeki en kârlı yıl olduğunu açıklamış. Bir Halliburton iştiraki olan KBR, Irak’ta çalıştırdığı her işçi için ABD hükümetinden günde 50-80 dolar alırken işçilerine 5-16 dolar ödüyor, ABD ordusu için taşıdığı petrol için 61 milyon dolar, gıda hizmetleri için 67 milyon dolar fazla fatura kesiyor, Pentagon’la mahkemelik olduğunda da Bush yönetimi araya girince, firmaya 199 milyon dolar ek tazminat ödeniyor, bu arada KBR’in Irak’ta aldığı ihaleler 16 milyar dolara ulaşıyor (age).
Bir başka ilginç firma da BearingPoint. Bush yönetimi, kampanyasına 117 bin dolar yardım yapan bu firmayı Irak’ın ekonomik yeniden yapılanması bağlamında danışman olarak tutmuş ve 240 milyon dolar ödemiş. 3.4 milyar dolar gelir gösteren bu şirket, 2006 yılı hesaplarını hâlâ açıklayamadı, borsadan atılma noktasına geldi ( The Independent , 14/01).
Daha ilginç durumlar da var. Örneğin Ulusal Güvenlik Sekreter Yardımcısı Stephen Hadley, Kasım 2002’de bir gün, Bruce Jackson ‘ı Beyaz Saray’daki ofisine davet ederek “Savaşa gideceğiz ama haklı gösterecek bir gerekçe bulamadık” dedikten sonra yardım etmesini istiyor. O da gidip amaç belgesinde “bölge barışını güçlendirmek” yazacak olan Irak’ın Kurtuluşu Komitesi’ni kurarak medyayı ve kongreyi etkilemek için kolları sıvıyor. Propaganda işte, neden olmasın? Bir farkla ki 2002 yılında, Cumhuriyetçi Parti Konferansı’nda dış politika platformu başkanlığı da yapmış olan Jackson, dünyanın en büyük silah firması Lockeed Martin ‘in (LM) Stratejik Planlama Direktörü ( Playboy, Ocak 2007).
Bush iktidara geldikten sonra, savunma bakanlığından 17 miyarlık kontrat alan ( Clinton döneminde 2 milyar alabilmişti.) LM’nin toplam geliri yüzde 30 artmış. 30 Eylül 2005’te bu kontrat 25.7 milyar dolarlık süper uçak F-35 projesine dönüşerek yenilenmiş. LM sayesinde bu projeye dahil edilen BAE (İngiliz) bu gelirle, daha sonra Suudililere 20 milyar dolara satacağı Tayphoon tipi uçakları yapabilmiş. Playboy’daki araştırma, LM’in tek örnek olmadığını söyleyerek ilişkileriyle birlikte Boeing ( Perle ), Nothop Grumman ( Wolfowitz , Douglas Feith ), General Dynamics ( Colin Powell , Gordon England ) gibi firmaları da sayıyor.
Sakın gözler enerji güvenliği, jeopolitik gibi kaygılar üzerinde odaklaşmışken bir sermaye grubu 11/09 şokundan yararlanarak kendi gündemini ABD’ye dayatmış olmasın? Yalnızca ABD’nin değil, savaş bölgesindeki ülkelerin de savunma harcamaları artıyor. Örneğin, şu günlerde İran’a karşı sesler çıkaran Suudi Arabistan’ın savunma harcamaları, 2003 yılında 18.6 milyar dolardan 2005’te 25.5 milyar dolara yükselmiş ( SIPRI ). Piyasa canlı! Financial Times, İran’la ilgili gerginliklerin bölgede silah alımlarını hızlandırdığını söylüyor (31/12). Sakın, jeopolitik bahane, esas neden sermayenin kâr hırsı olmasın?
Cumhuriyet