Vatandaşın cebinden çıkan her 100 YTL’nin 25 YTL’si devletin kasasına vergi olarak gidiyor. Benzinde pompa fiyatının yüzde 70’i vergi olarak ödeniyor, arabada ödenen vergi fiyatı ikiye katlıyor. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarfafından hazırlanan “Yurttaşların Cebinden Devletin Kasasına: Türkiye’de Kim Ne Kadar Vergi Ödüyor?” başlıklı rapora göre, devlet 2001 krizinden bu yana sıkı mali politikalar […]
Vatandaşın cebinden çıkan her 100 YTL’nin 25 YTL’si devletin kasasına vergi olarak gidiyor. Benzinde pompa fiyatının yüzde 70’i vergi olarak ödeniyor, arabada ödenen vergi fiyatı ikiye katlıyor.
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarfafından hazırlanan “Yurttaşların Cebinden Devletin Kasasına: Türkiye’de Kim Ne Kadar Vergi Ödüyor?” başlıklı rapora göre, devlet 2001 krizinden bu yana sıkı mali politikalar çerçevesinde tüketim vergilerine yüklendi ve vergi gelirlerinde dolaylı vergiler yüzde 70’lik paya ulaştı. Böylece toplumun yoksul kesimi üzerinde tüketim yoluyla ödenen vergi (KDV, ÖTV vb.) yükü artarken devlet harcamalarının finansmanında orta ve dar gelirliler daha çok fedakarlıkta buluyor.
Raporda “yardımla yaşayanlar da dahil olmak üzere işsizler ve belirli bir geliri olmayanlar da tüketim yoluyla vergi ödemektedir” dendi. Toplam vergilerin içinde gelir vergisi, kurumlar vergisi gibi doğrudan vergilerin payı yüzde 30 düzeyinde bulunuyor.
Kırsal kesimde ‘adaletsizlik’ daha keskin
Türkiye genelinde tüketim üzerinden verilen verginin gelire oranına bakıldığında en çok fedakârlık yapanlar yüzde 25’le orta gelirliler. Bu oran en fakir yüzde 20’lik dilimde, en zengin yüzde 5’lik dilimdekinden 6.3 puan fazla. Aradaki fark, kırsal kesimde 12.4 puana çıkıyor. Kırsal kesimde en fakir yüzde 20’lik dilimde tüketim vergilerinin gelire oranı yüzde 25, en zengin yüzde 5’lik dilimde yüzde 12.6.
Dolaylı vergi OECD’de %40 bizde % 69
Rapora göre Türkiye’de dolaylı vergilerin toplam vergilere oranı OECD ve AB ülkelerine kıyasla çok yüksek. OECD’de söz konusu oran 2000-2003 döneminde yaklaşık yüzde 40’tı. Türkiye’de 1990’da yüzde 35 olan oran 2000’de yüzde 57’ye 2003’te ise yüzde 69’a tırmandı. Raporda, oranını 2006 yılında yüzde 70’in üzerine çıktığı tahminine yer verildi.
Çıplak fiyatı 17 bin YTL olan araca 5 yılda 34 bin YTL vergi ödeniyor
Vergi öncesi, çıplak fiyatı 17 bin YTL olan bir araba satın alınırken vergilerle birlikte toplam 27 bin 500 YTL ödeniyor. Bir otomobil kullanıcısı alım sırasında ödediği Taşıt Alım Vergisi ve Katma Değer Vergisi’nin yanı sıra servis hizmeti ve yedek parça alımlarında verdiği KDV’yle devlet kasasına katkıda bulunuyor. Ayrıca, benzin kullanımında ödenen Özel Tüketim Vergisi ve KDV de önemli tutarlara ulaşıyor. Diğer vergiler de eklendiğinde toplam tutar 34 bin YTL’ye ulaşıyor.
Evini küçük gösterene vergi incelemesi
İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Mehmet Koç, 150 metrekareden büyük olduğu halde tapuda daha küçük kaydedilen evleri satan firmalarla ilgili olarak inceleme yaptıklarını söyledi. Gayrimenkul piyasasına yönelik olarak geniş bir inceleme içinde olduklarını anlatan Koç, yüzde 18 oranında KDV ödememek amacıyla 150 metrekareden büyük konutları, değişik yöntemler kullanarak 150 metrekareden küçükmüş gibi gösteren inşaat firmaları olduğunu belirtti.
Koç ayrıca, satın aldıkları gayrimenkulü, alınma tarihinden itibaren 4 yıl geçmeden sattıkları halde elde ettikleri kazancı beyan etmeyenleri ve sattıkları gayrimenkulleri, kullanılan konut kredisi tutarının altında gösteren inşaat firmalarını yakından takip ettiklerini bildirdi.
Yurtdışı yasağı
Koç, “Sadece vergi ödemek gibi bir seçenek varken, verginin yanında gecikme faizi ve ceza da ödemek durumunda kalmak istemeyen mükelleflerimizi, kendileri hakkında herhangi bir işlem başlatılmadan önce en yakın vergi dairesine başvurarak pişmanlıkla beyanname vermeye davet ediyoruz.
Zira, bir kez vergi dairesince işlem başlatıldıktan sonra mükelleflerimizin pişmanlık hükümlerinden yararlanmalarına imkân bulunmamaktadır” diye konuştu.
Mehmet Koç, vergi borcu belli bir tutarı aşan mükellefler hakkında Emniyet Müdürlüğü aracılığı ile yurtdışı çıkış yasağı uygulandığını, bu tutarın 2006 yılı için 25 bin YTL olduğunu hatırlatarak, haklarında yasak olanların durumlarını www.ivdb.gov.tr adresinden öğrenebileceklerini söyledi.
Vergi iadesinden yararlanmak isteyenleri sahte fatura ve fiş konularında uyaran Koç, 2006 yılında yapılan çalışmalarda, vergi iadesinde kullanılan belgelerden toplam 125 milyon 674 bin 654 YTL tutarındaki 3 milyon 331 bin 733 adet belgenin geçersiz olduğunun anlaşıldığını ifade etti.
Koç, “Yine vergi iadesinde kullanılan belgelerden toplam 1 milyon 69 bin 862 YTL tutarındaki 25 bin 932 adedinin sahte olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda haksız yere ödenmesi engellenen vergi iadesi tutarı ise 8 milyon 872 bin 116 YTL’dir” dedi.
‘Yüksek vergi, kayıt dışı ekonomiyi körüklüyor’
Raporun sonuç kısmında şu değerlendirmelere yer verildi:
Vatandaşların vergi ödemediği yönündeki izlenim doğru değil. Herkes tüketimi aracılığıyla azımsanamayacak miktarda vergi ödüyor.
Tüketim üzerindeki vergiler coğrafi bölgelere göre değişiyor. Güneydoğu Anadolu’da yaşayanların tüketimi üzerinde dolaylı vergi yüzde 26.8’i buluyor.
Bazı tüketim kalemleri üzerindeki çok yüksek vergiler kaçakçılığı cazip kılarak kayıt dışı ekonomi sorununu körüklüyor. OECD ve AB ülkeleri arasında, Türkiye otomobil kullanımında en fazla vergi alan ülke.
‘Vatandaş vergiyi artık görev olarak görmüyor’
Rapora göre vatandaşlar vergi sistemi hakkında şu değerlendirmeleri yapıyorlar:
Vergi ödeyerek yapılan fedakârlık hizmet olarak geriye dönmüyor. Bu nedenle, vergi ödemek artık bir vatandaşlık görevi değil.
Vergi ödeyen vatandaşın devletten hesap sorma hakkı var, ancak bu konuda ortak ses çıkarılabilecek kurum ve kanallar yok.
Belirli bir eşiğin altından vergi alınmamalı. Daha düşük oranların olduğu daha adil bir vergi sistemi olmalı.
Kaynak: Milliyet