Haftalık Agos gazetesi yayın yönetmeni ve başyazarı Hrant Dink, gazetenin önünde uğradığı silahlı saldırıcı sonucu hayatını kaybetti. Görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre, Dink’e saldıranın beyaz şapkalı 18-19 yaşlarında kot pantolonlu bir kişi olduğu ve dört el ateş edildiği öğrenildi. Hrant Dink başından aldığı iki yara ile olay yerinde can verdi. Hrant Dink 15 Eylül 1954’te […]
Haftalık Agos gazetesi yayın yönetmeni ve başyazarı Hrant Dink, gazetenin önünde uğradığı silahlı saldırıcı sonucu hayatını kaybetti.
Görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre, Dink’e saldıranın beyaz şapkalı 18-19 yaşlarında kot pantolonlu bir kişi olduğu ve dört el ateş edildiği öğrenildi.
Hrant Dink başından aldığı iki yara ile olay yerinde can verdi.
Hrant Dink 15 Eylül 1954’te Malatya’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Zooloji eğitimi aldı.
Patrikhane’ye, ‘Ermeni toplumu çok kapalı yaşıyor, kendimizi iyi anlatırsak önyargılar kırılır’ diyerek bu amaçla Türkçe bir gazete çıkarmayı önerdi.
5 Nisan 1996 tarihinde ilk sayısı yayınlanan Agos gazetesi’nin kuruculuğunu, yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını üstlendi.
Dink son zamanlarda başta Kerinçsiz çetesi olmak üzere pek çok faşist ırkçı örgüt tarafından tehdit edilmekte, hakkında davalar açılmaktaydı.
Tehdit ediliyordu
Agos gazetesi yazarı Aydın Engin, NTV televizyonunun yayınına telefonla katıldığında, Dink’in İstanbul Valiliği’nde iki kişi tarafından “başına her şeyin gelebileceği” söylenerek üstü örtülü olarak tehdit edildiği bilgisini verdi.
Bianet’in görüştüğü Avukat Fethiye Çetin, Dink’in davası nedeniyle bilinçli olarak hedef gösterildiğini, suç unsuru olmamasına rağmen “Türk düşmanı” olarak yansıtıldığını söyledi. Çetin “Başına böyle bir şey geleceğinden hep korkuyordu, hep tehditler alıyordu; korktuğumuz başımıza geldi” dedi.
Gazeteci Tuğrul Eryılmaz bianet’e, “Çok üzüldüm. İşin korkunç yanı, dün beni aradı ve çok uzun bir yazı gönderdi. Yazısında ‘Neden ben? Neden bunlar benim başıma geliyor, neden bu cezaları alıyorum?’ sorularını konu ediyordu. Meslektaşım, Türkiye’nin bir azınlık gazetesinin kurucusu, değerli bir insan. Neden Hrant Dink? Bu nasıl bir canavarlık? Nasıl bir milliyetçilik? Nereye gidiyoruz?” diye konuştu.
Yazar Perihan Mağden, NTV’de telefonla katıldığı yayında “Hakiki bir yurtseveri kaybettik. Çünkü onun başka bir ülkeye yerleşmesi kolaydı. Yurdunu sevdiği için içerden düşündüklerini söylüyordu. Ermeni cemaatinde bile yalnızdı. Onu kurban ettik. Elini taşın altına koyarak bu memleketi sevdiği için konuşan bir insanı kaybettik. Aylarca linç provaları yapıldı mahkeme önlerine. Herkesin davasına sahip çıkmaya çalışan gerçek bir vatanseverdi. Umarım sevimli gibi gösterilmeye çalışılan neo-milliyetçiliğin ne kadar tehlikeli olduğunu bu suikasta kör bakanlara gösterir” diye konuştu.
Tepkiler…
Halkevleri
Katliamı Lanetliyoruz! – Ok Vocirı Ganizenkgor!
Yaşamını ve kalemini bu ülkenin kardeşliği ve esenliği için adamış olan, bu toprakların çocuğu Hrant Dink’in katledildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Taşıdığı değerler açısından ülkemizde çok önemli bir yeri ve rengi temsil eden Hrant Dink’in katledilmesi ülkemizi de etki alanı içerisine alan, bölgemizdeki etnik ve mezhep ayrılıkları üzerinden büyük çatışma ve katliamların yaşandığı bir dönemde gerçekleşmesi düşündürücüdür. Dıştaki bu gelişmelerin yanında içte, ırkçı şoven çevreler tarafından savaş rüzgarlarının estirilmesi ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir başka önemli gelişmedir.
Ülkemiz egemenlerinin ABD, AB gibi güvendiği dalların zedelenmesi sonucunda yeni arayışlara yönelmeleri gözden kaçmıyor. İçine düştükleri siyasi ve ekonomik krizi; savaş, iç karışıklık ve yapay düşmanlıklar yaratarak gizlemeye çalışıyorlar.
Ülkemizin son çeyrek yüzyıllık tarihini katliamlar tarihine çeviren faşist güçler bilmelidirler ki bu ülkenin demokrasi güçleri barış, eşitlik ve kardeşlik yolundaki kararlı yürüyüşlerine devam edeceklerdir. Yaratılmak istenen kaos, karmaşa ve korku ortamı bizleri yıldıramaz. Halkevleri olarak ailesinin, Agos gazetesi çalışanlarının acılarını paylaşır, baş sağlığı dileriz.
Abdullah AYDIN
Halkevleri Genel Başkanı
Çağdaş Hukukçular Derneği
Gazeteci Hrant DİNK, bugün, İstanbul’da katledildi.
Sadece silahları ile değil, küçük siyasal çıkarları, seçim propagandalarına içselleştirdikleri hastalıklı “milliyetçilikleri”, gerçekte kendi kastlarının ekonomik çıkarlarından ibaret olan “ulusal menfaat konseptleri” ile katilleri ve azmettiricileri aramızda dolaşıyor.
Meseleyi bütün ikiyüzlülüğü ile “Türkiye’nin başı ağrıyacak” diye sunan medyanın timsah gözyaşları ise tiksinti vericidir. Ulusal medya; Ermeni sorununun aklı selim ile konuşulmasının önündeki büyük engellerin başında kendi tahrik edici tavırlarının geldiğini hatırlamalı ve utanmalıdır.
AGOS Türkiyeli bir gazetedir. Yeri geldiğinde yargılanmaktan korkmaksızın fikirlerini savunan ve yeri geldiğine inandığında ülke dışındaki Ermeni diasporasına tavır koyabilen, ilkeli bir yayıncılık örneğiydi. DİNK “Ermeni”ydi, “Hıristiyan”dı ve “Türkiye vatandaşı”ydı.
Bu toprakların geleceği için, kendisini katledenlerden ve onları bu alçak fiile azmettirenlerden çok daha değerli bir gayret içerisinde olduğu tartışmasızdır.
Başta “seçim havası” adı altında el birliğiyle ülkenin bütün birikimlerini hastalıklı bir milliyetçilik duygusuna kurban eden iktidar ve ana muhalefet partisi olmak üzere herkes sorumluluğunu fark etmeli ve bu ilkel tutumlarına son vermelidir.
Şu anda iş başında olan kadroların; ne DİNK’in katillerini yakalayabileceğine ne de yeni cinayetleri engelleyebileceğine inanıyoruz. Bugüne kadar faili meçhul kalmış siyasal cinayetler bunun ölçüsü ve habercisidir.
Katiller derhal bulunmalıdır!
Azmettiriciler hakettikleri bir biçimde sorumlu tutulmalı ve devlet destekli “ırkçı” siyasal kampanyaya derhal son verilmelidir.
Aksi takdirde hiç birimizin “başı sağolmayacaktır”.
Saygılarımızla.
Selçuk KOZAĞAÇLI Avukat
Genel Sekreter
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
“Duyarlı Yurttaşlarınız”, tepkilerini cinayet noktasına da taşıdılar.
Gözünüz aydın, artık “linç kültürünüzün” meyvelerini toplamaya başlayabilirsiniz!
Düşüncenin, ifade özgürlüğünün tavizsiz savunucusu, HRANT DİNK, ülkemizde yerleştirilmeye çalışılan linç kültürünün sonucu olarak bu gün katledildi.
Mersin’de bayrak provokasyonu ile başlayan, Trabzon’da Cezaevlerinde tecrite karşı olan Tayad’lılara linç girişim ile süren, Sakarya, Erzincan, Bozhöyük, Eskişehir illerimizde sürerek tırmanan linç kültürü, sonunda katillerini de yarattı.
Yurttaşının can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli olanlar, sizler değil miydiniz, “yurttaş tepkisini göstermiş” diyen. Üstelik bu söylemi dile getirenlerden birisi de, HRANT DİNK’in katledildiği ilin Emniyet Müdürü değil miydi ?
Orhan PAMUK’u, HRANT DİNK’ i, İsmet BERKAN ile birlikte yargılanan diğer dört gazeteciyi ve Elif ŞAFAK’ı, düşüncelerini ifade ettikleri için şikâyetçi olanlar, Duruşmaları sırasında, bırakın adliyenin dışını, mahkeme salonlarına kadar girerek saldırılarını sürdürenler, HRANT DİNK’e bu gün sıkılan kurşunun arkasında sizler varsınız, bunu bizler biliyoruz.
İşte sizler, “Duyarlı(!) Yurttaşlar” tepkilerini gösteriyor diyenler ile, başka düşünceye saygının zerresinden nasibini almamış olanlar, Gözünüz aydın; “Duyarlı ! Yurttaşlarınız” sizlerin deyimi “tepkilerini”, cinayet noktasına taşıdılar.
Ülkemizde yerle
ştirmek istediğiniz linç kültürü de, cinayetler işlemeye başladı. Artık meyvelerinizi toplayabilir, katillerinize kol kanat gerebilirsiniz.
Ama bizler, bu ülkenin aydınlık yüzünü korumaya, demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile yerleşmesi için mücadeleyi sürdürmeye, katliamlara karşı duruştan taviz vermemeye, düşünceyi ifade özgürlüğünün herkes için her zaman gerekliliğini haykırmaya, halkların kardeşliğiyle bu ülkede eşit yurttaş olduğumuzu dile getirmeye devam edeceğiz.
Ve Devlet, bir an önce linç kültürünün tetikçisi olan katili yakalayıp, yargılayıp uluslar arası kamuoyunun bilgisine sunmazsa, cinayetin üzerinde kalacağını unutmamalıdır.
HRANT DİNK’in ailesine, Ermeni toplumuna ve dostlarına sabır dileriz. Cinayetin takipçisi olacağımızın bilinmesi dileğiyle kamuoyunun bilgisine sunarız. 19.01.2007
Av. Kazım GENÇ
Genel Başkan
Petrol-İş
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in silahlı saldırı sonucu, vahşice öldürülmesini şiddetle kınıyoruz. Bu cinayet, demokrasiye, özgürlüğe, kardeşliğe, hoşgörüye, yurttaşlığa ve barışa sıkılan bir kurşundur. Cinayet toplumsal barışa karşı işlenmiştir.
Dink’in ailesine, yakınlarına ve meslektaşlarına başsağlığı diliyoruz.. Suikastın failleri bir an önce yakalanarak adalete teslim edilmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
PETROL-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU
TMMOB:
HRANT DİNK’E YAPILAN SALDIRIYI LANETLİYORUZ.
HRANT DİNK BİR ARADA YAŞAMI SAVUNANLARIN MÜCADELESİNDE YAŞAYACAK!
Bu saldırı halkların kardeşlik ve barış içinde bir arada yaşama taleplerine karşıyapılan alçakça bir saldırıdır.
Bu saldırı emekten, halktan, insanlıktan yana olanların şiddetle, tereddütsüzce kınadığı, reddettiği, lanetlediği bir saldırıdır.
Hrant Dink yazdıkları ile söyledikleri ile bilinmelidir ki; insanlığın ve halkların kardeşidir. Ve insanlık devam ettikçe öyle kalacaktır.
TMMOB, insandan ve kardeşlikten yana olanları her zamankinden daha fazla yan yana durmaya çağırmaktadır.
TMMOB şimdi her zamankinden daha fazla eşit, özgür, demokratik bir Türkiye’de, bir arada yaşamı savunacak ve bunun için mücadele etmeye devam edecektir. TMMOB, korkmadan, sinmeden, geri adım atmadan temel hak ve özgürlüklere sahip çıkacak ve ülkemizin sürüklendiği muhtemel felaketin önüne geçmek için inisiyatif kullanacak ve mücadelesini emek ve demokrasi güçleri ile birlikte yükseltmeye devam edecektir.
ÇHD İzmir:
Agos Gazetesi yazarı Hırant Dink’in bir siyasi cinayet ile öldürülmesini kınıyor ve onu katleden, hedef gösteren ırkçı zihniyetle aynı dünyada yaşamaktan utanç duyuyoruz.
Alevi Bektaşi Federasyonu
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, yazar Hrant Dink, alçakça bir silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetmiştir. Türkiye’de bir arada yaşama kültürünün, düşünce özgürlüğünün en önemli seslerinden biri olan Hrant Dink, demokratik, eşit ve özgür koşullarda birarada yaşama isteği karşısında 301. maddeden yargılanmış ve linç kültürünün hedefi haline getirilmiştir.
“Bu ülkede yaşamak istiyorum. Çünkü bu ülkenin demokratikleşmesi için benim de, torunlarım için elimden ne geliyorsa onu yapmak istiyorum… Çağdaş demokrasilerde ben en büyük özgürlükleri istiyorum”* diyen Hrant Dink’in bu ülkede yaşama hakkı elinden vahşice ve alçakça alınmıştır.
Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi sürecin ve seçimlere endeksli olarak yükseltilen ırkçılıkla beslenen etnik milliyetçiliğin son dönemlerde giderek tırmandırılmasının bu saldırı ile bağlantısı vardır. Farklı olanı reddetme, ötekini aşağılama üzerine kurulu tekçi yaklaşımların bu saldırı ile doğrudan bağlantısı vardır. Bu anlamıyla Hrant Dink’e yapılan saldırı aynı zamanda Anadolu topraklarında yüzyıllara yayılan birarada yaşama kültürüne de
yapılmıştır.
Alevi Bektaşi Fedarasyonu (ABF) ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) olarak, Hrant Dink’e yapılan bu alçakça saldırıyı kınıyoruz. Alçakça katledilen Hrand Dink’i birarada yaşamanın sembolü olarak görüyor, Aleviler olarak bir kez daha farklıların birarada ve eşit koşullarda yaşama kültürünü ısrarla savunmaya devam edeceğimizi ilan ediyoruz.
Son yazısı: Tıpkı bir güvercin gibiyim(…)Bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz
Dink, Ocak’ta Agos’ta yıynlanan son yazısında aldığı cezadan sonra 2007’nin kendisi için daha zor geçeceğini söylemekteydi.
İşte yazının son cümleleri:
Muhtemelen 2007 benim açımdan daha da zor bir yıl olacak.
Yargılanmalar sürecek, yeniler başlayacak. Kimbilir daha ne gibi haksızlıklarla karşı karşıya kalacağım?
Ama tüm bunlar olurken şu gerçeği de tek güvencem sayacağım.
Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz.
Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler.
Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.
Kaynaklar: Sendika.Org, Milliyet, Agos, Bianet