“Özelleştirme bir tür apartheid’dır. Apartheid insanları ten rengine göre ayırır. Özelleştirmeyse servetlerine göre”… (Richard Mokolo, Özelleştirme Karşıtı Forum Temsilcisi) (1) Irkçılık, katliamlar ve sömürü… 1994 yılına kadar süren apartheid (ırkçı beyaz azınlık yönetimi) rejiminin bir özeti. Siyah kardeşlerimiz bu rejime karşı süreklileşen bir mücadele içinde oldular. 1976 Soweto (2) İsyanı bu rejimin sonunu hazırlayan sürecin […]
“Özelleştirme bir tür apartheid’dır. Apartheid insanları ten rengine göre ayırır. Özelleştirmeyse servetlerine göre”… (Richard Mokolo, Özelleştirme Karşıtı Forum Temsilcisi) (1)
Irkçılık, katliamlar ve sömürü… 1994 yılına kadar süren apartheid (ırkçı beyaz azınlık yönetimi) rejiminin bir özeti. Siyah kardeşlerimiz bu rejime karşı süreklileşen bir mücadele içinde oldular. 1976 Soweto (2) İsyanı bu rejimin sonunu hazırlayan sürecin başlangıcını oluşturmuştur. Soweto eylemleri paralelinde kuvvetli bir grev dalgası gerçekleştiren siyah işçiler 1985’te Güney Afrika Sendikalar Kongresi’ni (COSATU) kurmuşlardır (3). COSATU ırkçılığa ve kapitalizme karşı, ulusal özgürlüğü ve sosyalizmi hedefleyen bir sendikadır. Afrika Ulusal Kongresi (ANC) ve Güney Afrika Komünist Partisi (SACP) ile üçlü bir ittifak oluşturmuşlardır.
COSATU’nun ve SACP’ın büyük desteğiyle 1994’te ANC iktidara gelmiş ve Nelson Mandela başkan seçilmiştir. Köklü değişiklikler bekleyen işçi sınıfı ve yoksullar ise yeni dönem ekonomi politikaları ile hayal kırıklığına uğramıştır. Çünkü daha Eylül 1993’te Mandela, Ulusal Parti’den Maliye Bakanı Derek Keys’le birlikte Batı başkentlerini turlayıp BM’de konuşarak yabancı yatırımları davet etmiş, kar’ı ve sermayeyi koruyan önlemlerin yeniden yürürlüğe konacağı garantisini vermiştir (4). 1994’te uygulamaya konulan halkçı içeriğe sahip Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Programı (RDP); 1996’da yürürlüğe konan Büyüme, İstihdam ve Yeniden Bölüşüm Programı (GEAR) ve Afrika’nın Kalkınması için Yeni Ortaklık (NEPAD) adındaki neo-liberal politikalar içinde erimiştir. Adam Habib ve Vishnu Padayachee göre, ANC’nin neo-liberal politikaları uygulaması sonucu; yani özelleştirme, vergi indirimleri, ülke dışına sermaye transferi ve uluslararası sermaye yatırımları sonucu; kurumsal beyaz sermayenin yanında ‘siyah burjuvazi ve siyah profesyoneller’ [buppie (5)ler] oluşmuştur (6).
Bu noktada özellikle elektriğin-suyun özelleştirilmesi girişimlerine ve halkın yaşamsal ihtiyaçlarına ulaşmasını engelleyen bu uygulamalara karşı Soweto’dan başlayarak verdiği mücadelelere değinmek öğretici olacaktır:
1- Elektrik üretim ve dağıtım şirketi ESKOM’un birleşik yapısı dağıtılmış ve üretim faaliyetlerinin %30’unun satılmasına, dağıtım faaliyetlerine ise stratejik ortak sıfatıyla özel sermayenin katılmasına karar verilmiştir (dağıtım için yerel 6 şirket kurulmuştur). Bu uygulamanın sonucunda ise elektrik fiyatları yaklaşık 1/3 oranında artmış ve Soweto’nun elektriğinin %61’i faturalar ödenemediği için kesilmiştir (7). Esnek üretim uygulamaları ile sektördeki işsizlik oranı artmıştır.
Elektrik özelleştirilmesine karşı ve elektrik kullanım hakkı için Soweto Elektrik Krizi Komitesi (SECC) kurulmuştur. Komite binlerce evin kesilen elektrik bağlantısını gerçekleştirmiştir. ESKOM 2002 yılının başında elektrik kesimlerini geçici olarak durdurmak zorunda kalmıştır. Bu eylemleriyle SECC, ANC iktidarıyla karşı karşıya gelmiştir.
2- Su hizmetleri özelleştirilerek uluslararası sermayeye peşkeş çekilmiştir. Özellikle Fransız Suez Şirketi bu noktada özelleştirmelerden aslan payını almıştır. Yapılan ilk uygulama ön-ödemeli su sayaçları takmak olmuştur. Ön-ödemeli su sayaçlarının kontörleri bittiğinde su otomatik olarak kesilmektedir. Su parasını ödeyemeyen halk, nehirden su sağlamaya yönelmiştir. 2000 Ağustosu’nda Kwa-Zulu Natal’da başlayan kolera salgını sonucu 250 kişi hayatını kaybetmiş ve salgın, 140 bin kişiyi etkilemiştir. Kolera salgınının nedeni ise 17 yıldır parasız su sağlayan kanalın kapatılması olmuştur. Yine Suez’e ait olan Johannesburg Su Şirketi, sağlığa aykırı biçimde hendek tuvaletler açmış ve böylece yoksulların tuvaletlerine su dökmelerini önlemiştir! (8)
Suyun özelleştirmesine karşı olan ‘gerilla teknisyenler'(9)den yedisi su sayaçlarını bozdukları için ANC iktidarı tarafından Soweto’da tutuklanmıştır (10). Ancak bu mücadeleler ile birlikte 2001’den beri su özelleştirilmesi yapılamamaktadır.
Belediye hizmetlerinin özelleştirilmesi [Igoli (11) 2002 Planı] ve işsizliğe karşı mücadele içinde SECC’nin önderliğinde Özelleştirme-Karşıtı Forum (APF) ortaya çıkmıştır. Forum’un temel talepleri elektrik sağlanmayan yerlere elektrik gelmesi, elektrik ve suyun kesilmemesi, bütün gecikmiş borçların silinmesi, elektrik ve suyu çok kullanandan az almaya dayalı Dünya Bankası’nın fiyatlandırma politikasının terkedilmesi, günde kişi başına 50 litre suyun parasız olması, günde 1 kilowatt saat elektriğin parasız olması, (eskisi gibi) herkesin ödeyebileceği sabit bir aylık ücret ve nihayet ANC’nin iktidara gelirken vaadi olan temel hizmetlerin -elektrik, su, eğitim, sağlık, kanalizasyon, gıda, barınma – parasız ve ömürboyu sağlanmasıdır.
APF’un da üyesi olan Güney Afrika Belediye İşçileri Sendikası (SAMWU) tarafından yürütülen 2003 grevi, yoksullarla örgütlü işçi sınıfı arasında verimli bir ilişki zemini bulunduğunu göstermektedir. SAMWU’nun, özellikle Batı Cape’deki birçok işyeri temsilcisi, yoksul hareketlerinin üyesidir. Hizmetlerin özelleştirilmesi, SAMWU işçilerinin hem iş kayıpları hem de temel hizmet fiyatlarının artmasıyla oluşan bir makasla karşı karşıya kalarak, belediye işçileri ve kent sakinleri olarak sahip oldukları kimliklerin kaynaştırılması anlamına gelmiştir. Grevin aynı zamanda topluluk hareketlerinin de hedefi olan yerel hükümete karşı yapılmış olması da önemlidir. Grev belediye yöneticileri ile işçileri arasında büyümekte olan uçurumu da kamuoyunun dikkatine sunmuştur (12). Yoksullar, 1994 sonrası dönemde siyasetin sınırlarını sorgulayarak en önemli toplumsal gücü oluşturmuşlardır.
G. Afrika işçi sınıfının önünde duran sorular şunlardır: COSATU içindeki yerel militan unsurlar, ANC politikalarını onaylayan ve hatta bizzat uygulanmasına yardımcı olan sendikal bürokrasiyi (13) altedebilecekler midir? Yıllık ayin haline gelen genel grevler ötesinde bir karşı duruş sergileyebilecekler midir? Militan sendikalarla yeni proleterleşen yoksul hareketleri -topraksızlar, işsizler, informel çalışanlar – ulusal düzeyde nasıl ilişki kuracak; yani yeni tip bir kır-kent ittifakı nasıl sağlanacak ve bunu emperyalizmi ve rejimi sorgulayan bir harekete nasıl dönüştüreceklerdir?
Bu soruların cevabını Soweto’lu bir bakkal olan Balfour Makheta’dan alalım: “Bir gün ayaklanacaklar. Bundan sonraki devrim yiyecek için yapılacak. Çevremizdeki her şey bunun işaretlerini taşıyor. Bulutlar birikiyor ve yağmur yağacak”.(www.pusula.tv)
3 Ocak 2006 / İstanbul
Dipnotlar:
1- Tolga Korkut, Mokolo: Özelleştirme Ayrımcılıktır, http://www.bianet.org/2006/03/13/75814.htm 13 Mart 2006.
2- Soweto, South-Western Township (Güneybatı Belediyesi-Johannesburg)’in kısaltılmış halidir.
3- 1979’da FOSATU kurulmuş ve Ulusal Maden İşçileri Sendikası ile birleşerek COSATU oluşturulmuştur.
4- Trevor Ngwane, Kasaba Kıvılcımları, NLR (II) 22, Temmuz-Ağustos 2003, New Left Review Dergisi, 2003-Türkiye Seçkisi, Çev. Ebru Kılıç, 1. Baskı, İstanbul: Agora Kitaplığı, Temmuz 2004.
5- Buppie sözcüğü, “black” (siyah) ile beyaz zenginler için kullanılan “yuppie” sözcüklerinin birleşiminden oluşturulan ve yeni siyah burjuvazi-yönetici sınıfı simgeleyen bir tabirdir.
6- Ashwin Desai, Güney Afrika’da Yeni Liberalizm ve Direniş, Monthly Review Dergisi, Çev. Sendika.org, Ocak 2003
.
7- Kemal Ulusaler, Enerji Özelleştirme Raporu, http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=45556&tipi=2&sube=0 26 Mayıs 2005. (İki nokta hatırlatmakta yarar var. Birincisi, 1994 sonrası dönemde ABD Uluslararası Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası direktifleriyle uygulanan neo-liberal politikalar çerçevesinde, yabancı sermayeye ve özel sektöre teşvik için ucuz ve kesintisiz elektrik sağlanması, G. Afrika Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın önemli icraatları arasındadır. İkincisi halkın varolan elektrik borçlarının çoğunluğu da eski rejimi boykot döneminde oluşan borçlardır-y.n.)
8- Patrick Bond, Piyasalaştırmaya Bir Yanıt: Meta-dışılaştırma ve Temel Hizmetlere Ulaşım Hakkının Savunulması, http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=4383 Çev. sendika.org. 13 Ocak 2006.
9- Bu tabir Chris Smith’e aittir. Bkn. Chris Smith, Afrika’nın Gerilla Teknisyenleri, http://www.evrensel.net/02/09/19/dunya.html Evrensel Gazetesi, 19 Eylül 2002.
10- Naomi Klein, Serbest Ticaret Savaştır, The Nation, Çev. Ayşan, http://www.zmag.org/Turkey/stsnk.htm 13 Eylül 2003.
11- İgoli yada Egoli, Johannesburg’un öbür adıdır. ‘Altın’ anlamındadır.
12- Ashwin Desai. Age.
13- COSATU önderliği, bazı durumlarda ANC politikalarını desteklemez gözükse ve ayrı bir parti kuracakları söylense de ANC politikalarına destek olduklarını açıklamaktadırlar.