Kısaca kendinizi tanıtır mısınız Mazlum: Çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum, ilkokul 2’ye kadar okudum. İskitler tarafında yaşıyorum kağıt depomda orada. Güven Bende 12 yıldır kağıt topluyorum. Liseden terkim kendimi bildim bileli bu işi yapıyorum Ne zamandan beri bu işi yapıyorsunuz? Kağıt toplayıcılığı biraz anlatır mısınız? Mazlum: Kağıtçılık aile mesleği diyebilirim meslek diyorum, kimilerine göre bu […]
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız
Mazlum: Çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum, ilkokul 2’ye kadar okudum. İskitler tarafında yaşıyorum kağıt depomda orada.
Güven Bende 12 yıldır kağıt topluyorum. Liseden terkim kendimi bildim bileli bu işi yapıyorum
Ne zamandan beri bu işi yapıyorsunuz? Kağıt toplayıcılığı biraz anlatır mısınız?
Mazlum: Kağıtçılık aile mesleği diyebilirim meslek diyorum, kimilerine göre bu meslek değil ama bize göre öyle çünkü biz geçimimizi bu işten sağlıyoruz bu işte olmazsa açız yani.
Güven: Bizi pis bulur çoğu ama iç dünyamıza kimse girmez girse bile aynı tastan çorba bile içmez çünkü yaşadığımız koşullar çok zor. Niye çünkü çöpten ekmek paramızı çıkarıyoruz. bir çoğu artık bunlar para yemesin diyor. Devlette böyle diyor. E o zaman bunun sonucu ne olur insan ya hırsızlık yapar ya gasp. Aklınıza ne gelirse yapar geçinebilmek için. Çünkü ekmek teknesini elinden alıyorlar ekmeğiyle oynuyorlar. kağıtçıya herkes pis der ama şunu söyleyeyim bizim içimiz herkesten çok daha temiz.
Mazlum: Herhangi bir şey sahibi değiliz emeğiyle geçinen insanlarız ama ikinci sınıf vatandaşız. İşimizi seviyoruz bundan başka iş de yapamayız
Güven. Zevklidir de. Bir çöpe gidersin oradan az çıkar ilerde bir başkasından çok çıktı mı sevinirsin. Bunun mutluluğu başkadır. Yüzümüz güler az bir şey bizi mutlu eder milyarlarımız olsa o kadar mutlu olmayız. Bazen yemediğimiz şeyleri buluruz yeriz. Bir camın arkasında görüp hiç yemediklerimizi yer mutlu oluruz.
Mazlum:Ekmeğimizi elimizden alınca mutluluğumuzu da elimizden almış oluyorlar.
Günlük çalışma koşullarınız neler? Yaptığınız işin zorlukları var şüphesiz bunlar neler?
Mazlum. Ben akşamüzeri çıkarım 6 gibi gece 1-2 gibi de dönerim kimisi de gece çıkar sabaha karşı döner yani soğukta da gider çalışır. Çöpün saatleri vardır akşam 6’da ve 8’de dökülür sabaha karşı toplanmayan çöpler vardır onlar toplanır
Güven: Polislerle karşılaşıyoruz yolumuzu kesiyorlar. Malzememizi alıyorlar açıyor içine bakıyorlar neler var diye, zabıtalar arabalarımızın tekerleklerini patlatıyorlar yani aklınıza ne gelirse. Bir de tabi kağıdı çok düşükten alıyorlar emeğimize değmiyor.
Ankara’da kaç kişi bu işten geçimini sağlıyor.
Mazlum:Tahminen 3000’e yakın kişi var.
Ali: Çevre Bakanlığının sitesinde Türkiye için atık çöp işiyle uğraşan 300 bin kişi deniyor
Hangi koşullarda yaşıyorsunuz? Kağıt işçileri nerelerde oturur, eğitim durumları nedir
Mazlum:Ailesiyle yaşayan var. Ailesini bırakıp köyünden çalışmak için geçici olarak gelen var.
Ali. Örneğin daha yeni mevsimlik çalışmak için Diyarbakır’dan gelen bir grup oldu Hemen hemen herkes baraka gibi gecekondularda yaşar. Evlerin bir çoğunda su elektrik yoktur. Bir odada 10-15 kişi bir arada kalır evler oldukça kötü zaten bir de bir çoğunun yıkılması söz konusu.
Güven: Bir çoğumuz okuma yazma dahi bilmez. Hesap yaparken bile zorlanırız
Atık kağıt işçilerinin sağlığı ne durumda sonuçta çöple uğraşıyorsunuz;
Güven: Hastalık kapan çok ama hastaneye gidemeyenler de çok. Hastaneye gidemeyip ölen de var veremden yatan da. Ama sonuçta çöpten ekmek yiyorlar, her insan yapamaz bunu. Çöpten ekmek yemek zor.
Mazlum: Biz sebze halinin çöpünden beslenen insanlardık. Beğendik’in çöpünden ekmek çıkardı bunları yerdik. Tabi sağlık karnemiz olsun isteriz. Çalıştığımız çöpten ne çıkacağını da bilemiyoruz, bu tip tehlikeler önlensin, sağlıklı bir şekilde çalışalım isteriz.
Bu işi yapan kadın var mı hiç?
Mazlum: Tabi kadınlar da var. Onlarda çalışıyor bu işi yapanların %20’si kadındır.
Güven: Çoğu eşiyle kardeşiyle çıkar.Yalnız çıkmazlar kağıt toplamaya. Bir çoğu topladığı kağıtları aracıya verir o toptancıya satar.
Örgütlenme deneyiminiz var ilk nasıl bir araya geldiniz.
Mazlum: Kağıt işçileri olarak bir araya geldik neler yapabiliriz diye düşündük sesimizi duyurmak istedik. Biz de yoksul, ezilen insanlarız sesimizi duyurmak için bir yerlere gelmek için örgütlendik. Atık Kağıt İşçileri Deneği’ni kurduk Bugüne kadar 1 Mayıslara gittik NATO, 12 Eylül ve Eğitim Sen kapatılmasın eylemine gittik Sonuçta bizde işçiyiz ezilen insanlarız onun için 1 Mayıslara katılırız.
Ali: Sadece burada değil Diyarbakır’da da bir dernek girişimimiz var. Türkiye’nin farklı şehirlerinde de bir araya gelmeyi hedefliyoruz. Bu derneği sadece kağıt işçilerini değil tüm geri dönüşüm sektörü emekçilerin kapsayacak biçimde düşünüyoruz. “kATIK adında bir gazete çıkartıyoruz. Kağıt işçilerinin yazdığı yazı ve şiirler bulunacak.
Son günlerde Başta Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere size sorun yaratanlar var bunlar hakkında ne anlatabilirsiniz?
Mazlum. Melih Gökçek’in ve Çankaya Belediyesinin baskıları oldu üzerimizde. Çöpün geri dönüşümünü kendilerine mal etmek istiyorlar bizlere de kaçak çöp avcıları diyorlar. Diyorlar ki bizimle çalışın parayı size biz verelim.
Ali: Bu sektör önemli. Çok büyük rant var. Sokaktan işçi atığı toplayı getiriyor siz ondan satın alıyorsunuz. İşçinin size bir maliyeti olmuyor, çok kullanılan malzemeler sonuçta topladıkları ve işledikleri. Bir de çeşitli firmalar araya giriyor. O zaman Belediyeler bu alanın çok büyük bir arpalık olduğunu görüyor ve bu çöpleri toplama arıtma işini kendi yandaşları olan lisanslı şirketlere veriyor. Haliyle bu rantı bizimle paylaşmak istemiyorlar.
Gökçek mağduriyeti Ankara’da çok yaygın. Son olarak çöp arıtım işini ITC’adlı bir firmaya devretti bunun etkisi nasıl oldu.
Mazlum Türközü’nde iki arkadaşımıza saldırıldı. Geçen ay yaptığımız basın açıklamasından sonra iki arkadaşımızın depolarını yıktılar. Bizim depolarımız İskitler’de orada zabıtanın müdahalesi var o da göz korkutma şeklinde daha doğrusu.
Güven: Bize de “bu işi firmaya verdik gidin onunla çalışın” deniyor. “Yapmazsanız her gün tekerlekler patlar, buralardan çöp alamazsınız. Ama bizimle çalışırsanız kimse size karışmaz istediğiniz gibi çöp toplarsınız” deniyor.
Ali:. ITC’nin halkla ilişkiler uzmanı gidip bazı arkadaşlarımıza bu dernek işlerini bırakıp gelip bizimle çalışırsanız çöp toplayabilirsiniz demiş
Bu işin bir de sanırım şöyle bir boyutu var siz yapmazsanız zaten ITC’nin çöp toplayacak gücü yok öyle değil mi?
Mazlum: Tabi bu işin temeli biziz biz toplamazsak kağıdı onlarda toplayamaz. Ama madem böyle yapıyorlar bize de başka türlü iş yaptırmıyorlar biz aç kalacaksak onlarda aç kalsın isterim.
Ali: Tabi toplayıcı firmalar açısından düşününce zor bir iş. Kağıtla yemek aynı çöp torbasında bunu ayrıştıracak adam bulmak zor, şirketlerin tek tek bu çöpleri açıp ayrıştırma şansı yok. Böyle bakınca elerindeki tek seçenek bizi kendi istedikleri koşullarda kendilerine bağlamak.
Tüm bu konuştuklarımızın ardından son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Ali: Bu gelişmeler karşısında başta emek cephesi olmak üzere herkesin bize destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim de artık bir şeyler söylememiz gerektiğine inanıyorum
Güven: El arabamızdan başka kaybedecek bir şeyimiz yok