Mühendisler, TBMM’de kabul edilen 2007 bütçesinde ekonominin ve kaynakların ülke çıkarları ve toplumsal gereksinimlere göre konumlandırılamadığını belirterek, emekten, sanayileşmeden yana bir bütçe yapılması gerektiğini kaydetti. TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz yaptığı açıklamada, TBMM’de kabul edilen 2007 bütçesinde ekonominin ve kaynakların ülke çıkarları ve toplumsal gereksinimlere göre konumlandırılamadığını açıkladı. IMF’ye en […]
Mühendisler, TBMM’de kabul edilen 2007 bütçesinde ekonominin ve kaynakların ülke çıkarları ve toplumsal gereksinimlere göre konumlandırılamadığını belirterek, emekten, sanayileşmeden yana bir bütçe yapılması gerektiğini kaydetti.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz yaptığı açıklamada, TBMM’de kabul edilen 2007 bütçesinde ekonominin ve kaynakların ülke çıkarları ve toplumsal gereksinimlere göre konumlandırılamadığını açıkladı. IMF’ye en borçlu ülke konumundaki Türkiye’nin, bu bağımlılığı aşamadığı müddetçe “kötürümleştiğini” ifade eden Koramaz, bu gidişin bir sonu olması gerektiğini vurguladı.
Bütçenin temel parametrelerinin, Türkiye’nin sorunlarının 2007’de daha da derinleşeceğini gösterdiğini söyleyen Koramaz, “Uzun bir süreden beri bütçeler, iç ve dış borçlar, dış ticaret açığı, faiz dışı fazla, yatırımlarda azalma; kamu hizmetlerinin tasfiyesi, eğitim ve sağlık gibi temel sosyal alanlarda yaşanan gerileme; vergi adaletsizliği ve bölüşüm politikalarının ülke sanayisi ve çalışanlar aleyhine olmasıyla belirlenmektedir” dedi.
Koramaz, bütçe giderlerinin 204.9 milyar YTL, bütçe gelirlerinin 188.2 milyar YTL, bütçe açığının 16.830 milyar YTL olarak öngörüldüğünü hatırlattı. Merkezi yönetim borç stokunun 348.5 milyar YTL’ye ulaşarak bütçe büyüklüklerini aşmış olmasıyla ilgili Koramaz, bunun Türkiye’nin içine düşürüldüğü durumu gösterdiğini ifade etti.
Cumhuriyet Tarihinin En Düşük Payı Yatırımlara
Koramaz, faiz harcamalarının, yatırım harcamalarının 7 katına ulaştığına dikkat çekti. Yatırımlara ayrılan payın yüzde 6’lara gerilediğini belirten Koramaz, toplam yatırım ödenek tutarının 15.7 milyar YTL olduğunu anlattı. Koramaz, bunun 12.1 milyar YTL’sinin sermaye giderleri, 3.6 milyar YTL’sinin de sermaye transferleri olarak belirlendiğini hatırlattı. Koramaz, bütçeden yatırmalara ayrılan payın yalnızca yarısının kullanılmış olmasının tablonun gerçekte ne kadar “vahim” olduğunu gösterdiğini kaydetti. Koramaz, Türkiye Cumhuriyet tarihinin yatırımlara en az pay ayrılan dönemini yaşadığını söyledi.
Koramaz ayrıca, sağlık ve eğitim ödeneklerinin milli gelir içindeki payının yüzde 1.04 ve 3.33 gibi çok düşük oranlarda olduğuna da işaret etti. Koramaz, kamunun üretim ve yatırımdan hızla çekilmesinin ise Türkiye’yi her açıdan kötürümleştirdiğini vurguladı.
Koramaz, yüzde 20 artırılarak 132.2 milyar YTL’den 158 milyar YTL’ye çıkartılan vergi gelirlerinin kaynağının da tamamen dar gelirli halk olacağını savundu.
Dışa bağımlılık temelinde şekillenen ithalat politikalarının ve ithalata bağımlı ihracatın, imalat sanayinde üretim artışını zayıflatarak ekonomide küçülme (resesyon) tehlikesini gündeme getirdiğini belirten Koramaz, borç faizi ve anapara ödemeleriyle serbest sermaye yatırımlarının yapılmayışının yarattığı boşluk doldurulamadığını, sabit sermaye yatırımlarına dayalı kalıcı bir büyüme sağlanamadığını vurguladı.
“IMF Ve DB Programları Reddedilmeli”
Yatırım eksenli büyümenin dışlandığını kaydeden Koramaz, şunları kaydetti: “Oysaki emekten, sanayileşmeden yana bir bütçe mümkündür. Böyle bir bütçe için IMF, DB ve DTÖ gibi uluslararası finans kuruluşlarının dayattıkları ‘yapısal uyum ve istikrar programları’ reddedilmelidir. Kamuyu küçülten özelleştirmeler durdurulmalı; devletin ekonomideki yönlendiriciliği artırılmalı; planlama, kalkınma, sanayileşme ve istihdam yönelimi benimsenmelidir.”
Kaynak: milliyet.com.tr