2007 yılı bütçe tasarısı TBMM plan ve bütçe komisyonunda ele alınmaya devam ediliyor. Önümüzdeki günlerde de genel kurula inecek. Ancak 2007 bütçesi de daha öncekiler gibi halkın yararına yönelik bir uygulama içermiyor. Yine yoksuldan zengine servet transferi yapan, kaynakları faize, ranta ve silah harcamalarına aktaran bir yapı ile karşı karşıyayız. Oysa ki emekten, halktan yana […]
2007 yılı bütçe tasarısı TBMM plan ve bütçe komisyonunda ele alınmaya devam ediliyor. Önümüzdeki günlerde de genel kurula inecek. Ancak 2007 bütçesi de daha öncekiler gibi halkın yararına yönelik bir uygulama içermiyor. Yine yoksuldan zengine servet transferi yapan, kaynakları faize, ranta ve silah harcamalarına aktaran bir yapı ile karşı karşıyayız. Oysa ki emekten, halktan yana bir bütçe pekala mümkün.
Bu düşüncelerle harekete geçen Dayanışmaevleri, Dayanışma sendikası, Ekmek Davası, Halk Kültür Merkezleri ve Sosyal Haklar Derneği, geçtiğimiz günlerde yaptıkları basın toplantısı ile Halk İçin Bütçe Platformu’nu oluşturduklarını ilan etmişlerdi. Yine geçen zaman içinde Türkiye’nin çeşitli illerinde yoğun afişlemeler ve özel sayı dağıtımları gerçekleştirildi, halk toplantıları yapıldı. Halk İçin Bütçe Platformu, 3 Aralık, Pazar günü de Petrol-İş Sendikası’nın Altunizade binasında halk temsilcileriyle birlikte “Halk Bütçesini Tartışıyor” başlığı altında bir forum düzenledi.
İki oturumdan oluşan etkinliğin birinci oturumunda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Prof. Dr. İzzettin Önder ve yine aynı üniversitenin Kamu Yönetimi bölümünden Yar. Doç. Dr. Sezai Temelli söz aldılar. Ekonomik gidişatı, IMF politikalarını, neo-liberal düzenlemelerin yarattığı sonuçları ve bütçe tasarısının yapısını ele alan konuşmacılar, 2007 bütçesinin faize ve silah harcamalarına ayrıldığını ifade ederek IMF’nin kontrolünde ve burjuva iktidarında başka türlü bir bütçenin de mümkün olmadığını belirttiler. Halktan yana bir bütçenin ancak emeğin iktidarında söz konusu olabileceğini belirten konuşmacılar, halk güçlerinin birlikte mücadeleyi örmesinin önemine de işaret ettiler. Birinci oturumun sonunda salondaki katılımcılar nezdinde bir oylama yapıldı ve hükümetin 2007 bütçesi oybirliğiyle reddedildi.
İkinci oturum ise Metin Yeğin’in Latin Amerika izlenimlerinden hareketle hazırladığı coşkulu sunumuyla açıldı. Yeğin; kimi zaman şaşırtan, kimi zaman gülümseten, ama çokça yapılması gerekene işaret eden konuşmasıyla büyük ilgi gördü. Yeğin’in ardından Kağıthane’deki evleri yıkılan ve bu soğukta sokağa atılan Romanların temsilcisi, çeri başı söz aldı ve yaşadıklarını anlattı. Hatırlanacağı üzere daha geçen hafta sokağa atılan bir Roman ailenin 5 aylık bebeği soğukta donarak yaşamını yitirmişti.
‘Çok şey mi istiyoruz?’
Daha sonra sırayı engelli bir emekçi alarak gerek çalışma hayatında, gerekse de sosyal güvenlik açısından yaşadığı sorunları kürsüye taşıdı. Ev eksenli çalışan kadınlar sigorta talepleriyle, temizlik işçisi kadınlar insan olarak görülme istekleriyle, geçtiğimiz günlerde Beykoz’da yaşanan selde yıllara varan emeklerini kaybedenler altyapı sorunlarına ve devletin vurdumduymazlığına işaret eden konuşmalarıyla, Bursa’dan katılan bir kadın işçi çalışma hayatında yaşadığı sorunlarla, Güzeltepe’de evleri yıkılan ve uzun süre otobüs durağında yaşamak zorunda kalan aileler barınma hakkı talebiyle, Barış Anneleri savaşın yarattığı yıkım ve barış, kardeşlik, özgürlük istemleriyle, eğitim emekçileri, sözleşmeli öğretmenler, MEDER üyeleri eğitimdeki çarpıklığa işaret eden sunumlarıyla, öğrenci velileri eğitimdeki ticarileşmeye vuran tespitleriyle kürsüye geldiler.
Aynı zamanda bir doktor olan ve sağlık hakkı hareketinin temsilcilerinden Mustafa Sütlaş, Türkiye’nin “sağlığının bozuk” olduğuna işaret eden konuşmasında geleceğe dair umutlarını da dile getirdi. Son olarak ise Platform adına Mert Büyükkarabacak söz alarak sonuç konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmasında bütçenin, devletin ve hakim sınıfların kaynakların nasıl paylaşılacağına dair tercihlerinin ifade edildiği bir belge olduğunu söyleyen Büyükkarabacak, dolayısıyla bütçenin toplumsal güç ilişkilerinin bir yansıması olduğunu ifade etti. Devamında 2007 bütçesinin yapısını özetleyen ve buna karşın halkın taleplerini, isteklerini, olması gerekenleri ele alan Büyükkarabacak, “Kahve köşelerinde ona buna illet etmektense, kendi kuyruğumuzla kavga etmektense, hayatımızı karartan gerçek güce, kar hırsının her şeyin önüne geçtiği, gerçek insanın gerçek ihtiyaçlarının unutulduğu kapitalizme, bozuk düzene karşı güçlerimizi birleştirelim” şeklinde konuştu.
Onaylamayanlar Buluşuyor
Etkinlik sonlandırılırken Platform’un önümüzdeki günlerdeki çalışmaları da ilan edildi. Buna göre yaygın özel sayı dağıtımı ve afişleme çalışmaları bir yandan devam ederken 10 Aralık’ta da Taksim Meydanı’nda “Onaylamayanlar Buluşuyor” başlığıyla bir eylem gerçekleştirilecek. Aydın ve sanatçıların da davet edildiği etkinlikte, emekçiler, yoksullar taleplerini bir kez daha dile getirecek. Yine Platform, Kamu Emekçileri Sendikası (KESK)’nın 14 Aralık’ta gerçekleştireceği iş bırakma eylemine de aktif olarak katılarak destek verecek.