Genetik dokusuyla oynanmış tohumlara dayanan tarımcılık Hindistan’da intiharlara yol açıyor. Tarım tekelleriyle başa çıkamayan, bankalardan aldıkları kredileri geri ödeyemeyen çiftçiler intihar ediyor. Tarım Bakanlığı verilerine göre 1993-2003 yılları arasında 100 bin çiftçinin intihar ettiği Hindistan’da, 2003-2006 arası dönemdeyse her sene fazladan 16 bin kişi intihar etti. 1993-2006 arasında 150 bin civarında çiftçinin intihar ettiği ülkede […]
Genetik dokusuyla oynanmış tohumlara dayanan tarımcılık Hindistan’da intiharlara yol açıyor. Tarım tekelleriyle başa çıkamayan, bankalardan aldıkları kredileri geri ödeyemeyen çiftçiler intihar ediyor.
Tarım Bakanlığı verilerine göre 1993-2003 yılları arasında 100 bin çiftçinin intihar ettiği Hindistan’da, 2003-2006 arası dönemdeyse her sene fazladan 16 bin kişi intihar etti. 1993-2006 arasında 150 bin civarında çiftçinin intihar ettiği ülkede bu onüç yıllık dönemde gün başına 30 çiftçi intiharı düşüyor.
Maharashtra hükümetinin kendi açıklamasına göre Ocak 2001 ile Ağustos 2006 arasında sırf Vidarba bölgesinde 1920 çiftçi intihar etti. Çiftçi örgütlerine göre Haziran 2005 ile Ağustos 2006 arasında ülkenin bu bölgesinde intihar eden tarım üreticilerinin sayısı 782. Son üç aydaki göstergelere göre her sekiz saatte bir kişi intihar ediyor.
İntiharların artması ve geride kalan aile bireylerinin yaşamının daha da zorlaşması üzerine hükümetin hayatta kalan ailelere verdiği 2 bin dolarlık «yardım» ise doğrudan alacaklı kredi kuruluşlarına gidiyor.
Genetik dokusu değiştirilmiş tarım kültürlerini öven tarım bakanı Sharad Pawar, bunun yoksul çiftçilere yardımcı olacağını, açlık sorununu çözeceğini söylemişti. Vidarba’daki genetik tarımcılık sahaları üç yılda binde dörtten yüzde onbeşe tırmandı. Ama çiftçileri ABD merkezli Monsanto firmasının tohumlarına mahkum eden ve çevreye büyük zarar veren bu neoliberal tarım politikaları yalnızca toplu ölümler yarattı.
Yaşadıkları su, hava, toprak, doğal çevre kirlenen; ekonomileri iflas eden, borçları çığ gibi artan çiftçiler Monsanto firmasının en büyük seri katil olduğunu söylüyor.
(Meksika’daki La Jornada gazetesinde 20 Aralık 2006’da Alejandro Nadal imzasıyla yayımlanan makaleden özetlenmiştir)
kaynak: http://kayip-babil.blogspot.com/