DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, asgari ücretin insanca yaşamaya ve geçinmeye yeterli ücret olması gerektiğini belirtirken, Türk-İş’e Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çekilmesi çağrısında bulundu. DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, asgari ücret görüşmelerine ilişkin olarak bir açıklama yaptı. Çam, asgari ücretin yoksulluk ücreti olmadığını belirterek, geçinmeye yeterli bir ücret belirlenmesi gerektiğini söyledi. Çam, “Asgari Ücret Tespit […]
DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, asgari ücretin insanca yaşamaya ve geçinmeye yeterli ücret olması gerektiğini belirtirken, Türk-İş’e Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çekilmesi çağrısında bulundu.
DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, asgari ücret görüşmelerine ilişkin olarak bir açıklama yaptı. Çam, asgari ücretin yoksulluk ücreti olmadığını belirterek, geçinmeye yeterli bir ücret belirlenmesi gerektiğini söyledi. Çam, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bir kez daha sonucunu katılan tarafların önceden bildiği bir belirlemeyi yapmak üzere toplanıyor” dedi.
Açıklama
ASGARİ ÜCRET YOKSULLUK ÜCRETİ DEĞİL, GEÇİNMEYE YETERLİ ÜCRET OLARAK BELİRLENMELİDİR!
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bir kez daha sonucunu katılan tarafların önceden bildiği bir belirlemeyi yapmak üzere toplanıyor.
Komisyona katılan Hükümet, işveren ve işçi temsilcileri, yine resmi kurumların belirlediği olması gereken ücretlerin bile altında bir ücret belirlemek, ülkeyi ucuz emek pazarı olarak tasarlamak için gerçekleri çarpıtarak bir oyun sergileyecekler.
“Asgari ücret”, bugün ülkede yaygın ve hakim ücrete dönüşen konumuyla, milyonlarca emekçinin ve ailelerinin yaşamsal bir konusudur.
Uluslararası Çalışma Örgütü, asgari ücretin belirlenmesinde işçilerin ve ailelerinin gereksinimlerinin ve yaşam koşullarının gözetilmesi gerektiğini söylemektedir. Asgari ücretin belirlenmesindeki temel ölçüt, ne açlık sınırı, ne yoksulluk sınırı değil, insanca yaşamaya ve geçinmeye yeterli ücret olmak zorundadır.
Asgari ücret, çalışanların ve ailelerinin en az gereksinimlerini gözeterek, gıda, konut, sağlık, giyim, ulaşım ve kültür giderleri milyonlarca işçinin yaşadığı gerçek ile bağdaştırılarak hesaplanmalıdır.
Bunun dışında ortaya konan her sonuç, oyunun parçası olmaktır.
İşçiler adına komisyonda yer alan Türk-İş, komisyona meşruiyet kazandırırken, işçiler adına gündeme getirdiği tutarsız taleplerle de, sermayenin ve devletin elini güçlendirmekte, oyunun bir parçası olmaktadır.
Sorun, asgari ücretin en düşük kamu emekçisi ücretine mi, yoksa açlık sınırına mı yükseltileceği sorunu değildir. Sorun asgari ücretin insanları açlık ve yoksulluğa mahkum etmemesi için ısrarlı ve kararlı bir mücadele sürdürülmesidir.
Türk-İş Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda oynadığı figüran rolünü bırakarak görüşmelerden çekilmeli, DİSK ve diğer emek örgütleri ile birlikte tüm asgari ücretlileri kapsayacak etkili ve hak alıcı bir mücadeleyi önüne koymalıdır.
İşveren çevrelerinin beklentilerini esas alan ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun anti demokratik yapısından faydalanarak işçileri açlığa mahkum eden AKP hükümeti bu tutumundan derhal vazgeçmelidir.
Anti demokratik yapısı ile işçileri açlığa ve sefalete mahkum eden Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı emekçilerin ağırlığı artırılarak genişletilmeli, görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır.
Asgari ücret net olarak belirlenmeli, asgari ücret üzerinden alınan vergiler kaldırılmalıdır. Asgari ücretin herkese bölge, yaş, işkolu vb. ayrımı yapılmaksızın aynı oranda belirlenmesi esas alınmalı, bölgesel asgari ücret uygulanması yolundaki girişimlerden uzak durulmalıdır.
Ayrıca şunu önemle belirtmeliyiz ki, AKP hükümeti Avrupa Sosyal Şartı’nın 4. Madde 1. Fıkrasının belirttiği “Çalışanların kendilerine ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlayacak ücret hakkına sahip olduklarını tanımayı…” kabul etmeli ve koyduğu çekinceyi kaldırmalıdır.