İstanbul Üniversitesi’nden atılan öğrenciler, okullar açıldığından beri Beyazıt Meydanı ana giriş kapısı önünde çeşitli protesto biçimleri geliştiriyorlar. Eğitim haklarını gasp eden Rektör Mesut Parlak’a ve onun kimliğinde cisimleşen üniversitelerdeki anti demokratik uygulamalara ve piyasalaştırma politikalarına savaş açan üniversiteliler bir süredir “öğrenci barınağı” dedikleri çadırlarını açıyorlardı. Özel Güvenlik Birimleriyle, faşistlerle ve Polisle muhatap olmak zorunda bırakılan […]
İstanbul Üniversitesi’nden atılan öğrenciler, okullar açıldığından beri Beyazıt Meydanı ana giriş kapısı önünde çeşitli protesto biçimleri geliştiriyorlar.
Eğitim haklarını gasp eden Rektör Mesut Parlak’a ve onun kimliğinde cisimleşen üniversitelerdeki anti demokratik uygulamalara ve piyasalaştırma politikalarına savaş açan üniversiteliler bir süredir “öğrenci barınağı” dedikleri çadırlarını açıyorlardı. Özel Güvenlik Birimleriyle, faşistlerle ve Polisle muhatap olmak zorunda bırakılan ama katiyen üniversitelerine alınmayan öğrenciler bu sefer de giriş kapısı önünde “ders” işlemeye başladılar. “Alternatif dersler” serisinde ilk dersi ise devrimci kimliğiyle bilinen yazar Temel Demirer verdi. İlk dersin konusu “siyaset bilimi” olarak belirlenirken muhtemelen ilk defa “siyaset bilimi” dersi bu kadar ilgi çekmiş, öğretici olmuş ve keyifli işlenmiştir. Sadece öğrenciler değil Beyazıt meydanında bulunan esnafın ve oradan geçen vatandaşların da yoğun ilgi gösterdiği Temel Demirer’in dersi, günümüzün şirketleşen ve resmi ideolojinin kalesi haline getirilen üniversitelerinin başka türlü de olabileceğini, bilimin başka türlü de üretilip kamusal bir paylaşıma tabi kılınabileceğini göstermiştir.
Ayrıca, öğrencilere seslenen Demirer “Siz, vicdanınızı terk etmediğiniz, özgürlük istediğiniz, bilim istediğiniz, özelleştirmelere hayır dediğiniz için dışarıdasınız. Siz egemenlere itiraz ettiğiniz, eleştirdiğiniz için dışarıdasınız. Size üzülmüyorum. Ama içeride olanlara üzülüyorum. Bugün üniversite yoktur, üniversite gibiler vardır, bugün özgürlük yoktur, özgürlük gibiler vardır, bugün bilim yoktur bilim gibiler vardır. Bu “gibiler” dünyasında tek bir gerçeklik vardır. O gerçek de sizsiniz. Ben inanıyorum ki, motorları maviliklere süreceğiz. Diyarbakır’dan Güney Lübnan’a, Irak’a, Filistin’e, dünyanın bir diğer ucuna kadar motorları maviliklere süreceğiz?” diyerek konuşmasını bitirdi.
Öğrenciler bu şekilde her hafta farklı konularda ders işlemeye devam edeceklerini açıkladılar. Haftaya ders işlemeye kimin geleceği ise henüz belli değil.