Türk Metal Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 276 iş yerinde 129 bin işçiyi kapsayan 2 yıl süreli 15. dönem grup toplu iş sözleşmesi imzalandı.

Metal işçileri adına Türk Metal, Çelik İş ve Birleşik Metal-İş ile işveren örgütü MESS arasında sürdürülen toplu iş sözleşmelerine bu yıl da sermayenin hak gaspları, esnekleştirme ve düşük ücret dayatması yaptığı “öneri” paketleri damgasını vurdu. Metal İş kolunda en çok üyeyesahip olduğu için belirleyici bir önemi bulunan sarı sendika Türk Metal-İş’in daha önceki sözleşmelerde olduğu gibi işverenlerle uzlaşacağı bekleniyordu. DİSK Birleşik Metal-İş’te bir açıklama yaparak metal işçilerini Türk-Metal’e karşı uyanık olmaya çağırmıştı.

Toplu görüşmeler de 6 Ekim’de Türk Metal, 9 Ekim’de Çelik-İş, 13 Ekim’de de Birleşik Metal-İş uyuşmazlık tutanaklarını imzalamışlardı.

Şimdi yapılan anlaşmanın ayrıntıları ve “satır araları”nın açıklanması bekleniyor.

Patron övgüsü

Türk Metal ile MESS arasında dün imzalanan TİS’in ayrıntıları daha açıklanmadı. Ancak azılı işçi düşmanı, MESS Genel Başkanı Tuğrul Kudatgobilik imza töreni sırasında ve sonraki açıklamalarında oldukça mutlu idi. Türk-Metal Başkanı Mustafa Özbek’in ART televizyonunun haber bülteninde konuşan Kudatgobilik bu sözleşmenin diğer sendikalara “örnek” olmasını dileyerek, tüm sendikaları Türk-Metal gibi olmaya çağırdı.

MESS’de düzenlenen imza töreninde konuşan MESS Genel Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, 129 bini mavi yakalı, 31 bini beyaz yakalı olmak üzere toplam 160 bin kişinin çalıştığı Türkiye’nin en büyük sanayi firmalarının yer aldığı 276 iş yerini kapsayan bu toplu sözleşmenin öneminin, bu firmaların dışındaki diğer firmalar tarafından da aynen uygulanması olduğunu söyledi.

Bu nedenle bu sözleşmenin “örnek bir sözleşme” olduğunu ve metal iş kolunda 400-450 bin kişiye hitap ettiğini belirten Kudatgobilik, şunları kaydetti:

“Biz bir ananeye imza koyduk. Bu anane iş barışını görüşerek, anlaşarak, masada çağdaş bir biçimde neticelendirmektir. Bu aktin büyüklüğü, kapsadığı alandan ve ihtiva ettiği hükümlerden ziyade, bir endüstri sulhunu temin etmiş olmasıdır. Bu endüstri sulhü önümüzdeki 2 mühim yılda yeni bir güç yeni bir gelişim kaynağı olacaktır. Türkiye, metal sanayi başta olmak üzere büyük hamleler yaptı. Yapılan ihracatın yüzde 42’sini bu işkolu temin etmiştir. Aynı şekilde GSMH’ya katkısı da çok büyüktür. Bu iş kolu verimliliğiyle, ihracatıyla beklenen gelişmesiyle Türkiye’nin en gözde işkoludur. İşveren teşkilatı olarak sendika ile bu anlaşmada, işçilerimizin olabildiğince Türkiye toplumunun imkanlarının üstünde bir düzenleme ile huzur ve iş barışı içinde olmalarını temin ettik.”

Kudatgobilik, Eylül 2006-Eylül 2008 arasında geçerli olan sözleşme ile işçilere refah payı olarak enflasyonun iki katı zam verdiklerini, böylece ihracata Türk işçisinin katkısını bu şekilde değerlendirdiklerini iddia etti.

Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek de, sendika olarak işçilerin mutluluğu ve sanayinin gelişmesi için çaba harcadıklarını, sloganlarının “üretmek, kazanmak, kazandırmak” olduğunu söyledi.